Hepimiz risk almak için doğarız en başında, fakat korkar insanoğlu büyük riskler almaktan. Ama en büyük risk ölümdür bizim için. Öldükten sonra ne olduğunu kimse bilemez. Bu koca bilinmezlikte korkutur insanı haliyle. Sadece yaşamında onun için ölümden daha büyük riskler taşıyan insanlar ölüm riskini göze alıp intiharı seçer. Ve belkide lara ve sedef de bunlardan ikisiydi. Biz en başından beri katilleri ararken bunların intihar olabileceğini akıl edememiştik. Belkide onların katilleri yaşadıklarıdır... kafamı pembe günlüğümden kaldırdım ve atrafa baktım. Kimse olmadığını görünce kilitleyip anahtarı yastığımın altına koydum. Arada sırada da olsa düşüncelerimi kağıda dökmek bana iyi geliyordu. Yatağıma uzanıp düşünmeye başladım. Kafamda binbir türlü soru dolanıyordu. Hilal ile iş birliği mi yapmalıydım, kendi işimi kendim mi çözmeliydim? Başarıya ulaşmak için ilk adımım ne olmalıydı? Odalar tek kişilikse ben nasıl hilal ile aynı odada kalıyordum? Teker teker gitmeye karar verdim. İlk olarak hilali katıp katmayacağıma karar vermeliydim. Hilal her seferinde nasıl yapıyor bilmiyorum ama ondan sakladığım her şeyi bir şekilde öğreniyordu. Bu yüzden saklamaya çalışmanın bir anlamı da yoktu. Fakat işin çoğunluğunu kendim halledecektim. İkinci olarak ilk adımın cinayet mi intihar mı olduğunu belirlemeliydim ki ona göre hareket edebileyim. O zaman ilk işim sedefin öldüğü lavaboyu araştırmak olacaktı.
Kapıyı yavaşça araladım, içeride kimse yoktu, kimse girmeye cesaret edememişti haliyle. Öncelikle yere doğru eğildim ve bakmaya başladım yerde bıçak darbe izleri vardı. Yani yerdeyken bıçaklanmaya devam etmişti. Ayrıca yerde beyaz bir leke de vardı. Bir çeşit insan sıvısına benzemiyordu. Etrafın fotoğrafını çektikten sonra tam dışarı çıkacağım anda kapalı kapılardan birinin kilidi açıldı. Korkmuştum, belli etmedim. Çıkan hilaldi. Beni görünce şaşırmıştı. "Ne yapıyorsun sen burada?" "Kimse gelmediği için rahat oluyor, tuvalete burada giriyorum, asıl sen ne yapıyorsun? "Ben.. araştırma yapıyordum" "tahmin ettim." Dedi ve ellerini yıkayıp kapıyı açtı. "Derin alpi çok sevdiğini biliyorum ama şimdilik bu işi bana bıraksan olmaz mı?" "Olmaz" dedim. Hilale nadir karşı geldiğim anlardandı. Boğazını temizledi. "O zaman artık benim sözümden çıkma, bu işi beraber bitirelim. Şimdi bana ne bulduğundan bahset." "Yerde bıçak darbe izleri var. Yani yerdeyken bıçaklanmaya devam etmiş, buda bize intihar olmadığını gösterir. Birde... beyaz bir leke ama hâlâ anlamlandıramadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE
Mystery / ThrillerPsikiyatri kliniğinde kalan bir grup genç gözlerini bir sabah revirde açar. Akşamında odalarında bir cinayet işlendiğini öğrenirler fakat bu cinayetten sorumlu tutulan kişi çok eskiden aralarından ayrılan arkadaşlarıdır.