Bölüm şarkıları;Levent Yüksel - Zalim
Sam Tinnesz - Play With Fire
(Şarkıları nerede açmanız gerektiğini zaten anlayacaksınız ama belirtmek isterim, duygusal bir sahne olarak görmek isteyenler okurken ilk şarkıyı dinlesin. Daha fazla heyecan isteyenler ise ikincisini dinleyerek okusun. Bence her ikisini de deneyip tarafınızı siz seçin❤️)
°°°°°°°°°°°°°
-11 Şubat 2041-
Adalet; Tanrının istediği şekilde ilerleyen, birtakım olumsallıkların göz ardı edilerek keskin sonların bulunduğu ve de bu intihaların içerisinde iyi yahut kötü olmaya sebebiyet veren bir yaratılış biçimidir. Kainattaki düzenin sağlanması ve adil bir yaşayışın olması gerektiğine inananlar için, adaletin fani dünya üzerindeki etkisi kıstas ve bahane kabul etmeksizin ağır kanunlarla düzenlenir. Adaletin varlığını cerh eden bazı toplumsal katmanlar da yok değildir, onlar modern burjuvazinin koyduğu adalet kurallarını büyük bir özveriyle reddederler. Böylelikle kendi inançları doğrultusunda ilerleyerek dengeyi sağlamak isterler. Etik ahlak değerlerine çoğu zaman uygun olmayan bu akideleri ise asıl dengeyi sekteye uğratır ve bambaşka bir düzenin oluşmasına zemin hazırlar...
Bu uğurda, elini kirletmek için tereddüde dahi düşmeyecek kadar gözünü karartanlar vardır ki; işte onlar bu düzeni kendi adalet anlayışlarına göre değiştirmek maksadıyla, insan aklının eremeyeceği kadar acımasızlaşırlar... Adalet kavramının iç yüzüne tezat oluşturacak bu eylem, onları aklamaz veya haklı çıkarmaz. Çünkü her ne olursa olsun cinayet meşru kabul edilemez...
Uykuya hasret bırakan bir gecenin koynunda günün doğmasını bekleyen, yaşadığı her acıya rağmen nefes almak için çırpınan, kendisini güçsüz zannetmek gibi hayalperest düşüncelere inanmayı seçen bir kadındı o. Şimdi ise gecenin koynundan çıkarılıp günün kollarına atılmış bir bedenden ibaretti yalnızca... Düşündüğü, sayısını bile unutacağı kadar kez aklında tekrarladığı ve sorunsuz ilerlemesini istediği girişimini gerçekleştirmek için hazırda bekliyordu. Her şeyi bir gece de ince ince işlemişti zihnine, zaten o bir gecede olanların artçısıydı şu an üzerine yapışan intikamın sesi...
Elini kapının koluna attı ve içeri girmek için hazırlandı, yanında kendisiyle birlikte içeriye girmek isteyen avukatına baktı ve sert bir şekilde gülümsedi;
"Bundan sonrası bende Aslı Hanım, buraya kadar bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim." Avukata ihtiyacı kalmadığını birinci ağızdan söyledi ve gitmesini bekledi. Oysa avukatın gözlerindeki merak öyle yoğundu ki bunu yapmak istemediği her halinden belliydi, avukat elini saten gömleğinin yakasına attı ve düzeltti;
"Karmen Hanım emin misiniz? Bir şeye ihtiyacınız olursa..." Karmen'in yüzünde az önce olan sert gülüş de yoktu artık.
"Bir şeye ihtiyacım olursa şu andan itibaren kendim hallederim." Karmen avukatın ayağına bu kadar dolanacağını tahmin edemediği için kendine kızdı birkaç saniye, bu kadının ne kadar meraklı olduğunu az çok biliyordu oysa. Sabah uyandığında Merih'i yatakta tek başına bırakmak istemese de haberinin olmasını da istememişti. Merih'in oturarak uyuyakalması da içindeki vicdana bir darbe vurmuş ve uyandırmaya hepten kıyamamıştı. Onu yatağa güzelce yatırdıktan sonra yaptığı ilk şey avukatı arayarak kendisini verdiği adresten almasını istemek olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL SERPENÇE
Aksiİlk hamleydi... Oyunlar oynandı ve ölümler yaşandı. Şah'ın günahına bulanarak Kasım'ın o fırtınalı yedisinde bir Vezir seçildi ve ilk kayıp o gün verildi. Gökyüzü annesi ölen küçük bir kız çocuğuna ağlarken, bir kadın öldürüldü ve bir kadın delirdi...