13

24 5 28
                                    

~bir yıl önce

Tepsimi, uzun yemekhane masasına koydum. Bakışlarım kalabalık yemekhanede gezindi, kızlar bugün okulda değildi. Hepsi bir projeye gönüllü olmuştu ve ben tek kalmıştım.

Sessizce, sandalyeme oturup tepsime baktım. Sebze çorbası, haşlanmış sebze ve et vardı. Pek iştahım yoktu. Çorbamdan birkaç kaşık aldıktan sonra, tabağımdaki haşlanmış bezelyeler ile oynamaya başlamıştım.

"Şey," Gelen sesle kafamı kaldırdığımda, sınıfa yeni gelmiş çocuğu gördüm. Okul başlayalı bir buçuk ay olmuştu ve sınıfa yeni bir çocuk gelmişti. Bugün ikinci günü olmalıydı. Karşımdaki sandalyeyi gösterdi. "Oturabilir miyim?"

Sorusu ile şaşırdım çünkü sınıfta önceden arkadaşı olan kişiler vardı. Onların yanında olmamasına şaşırmıştım. Yemekhaneye göz gezdirdiğimde, onları da görmemiştim.

Aklıma onların da proje de olduğu gelirken, başımı olumlu anlamda salladım. Gülümseyerek, karşımdaki sandalyeye oturdu. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim." O çorbasından birkaç kaşık alırken, yüzünü inceledim. Belirgin yüz hatlarına sahipti. Gözleri maviydi, saçları ise siyah. Yakışıklıydı, yalan yok.

Adını hatırlamaya çalıştım birkaç saniye ama daha sonra vazgeçtim. Yemeğime geri dönüp, etimden bir parça alıp ağzıma attım.

Sessizce geçen birkaç saniyeden sonra, utangaç bir sesle sessizliğini böldü. "Ben Dare, sen?" Kafamı kaldırıp, tebessüm ederek bana bakan yüze döndüm. Uzattığı eline baktıktan sonra, aynı şekilde tebessüm ederek elini sıktım. "Feza, memnun oldum."

"Bende." Haşlanmış patatesimi ağzıma atıp, çiğnemeye başladım. O da ağzındakileri yuttuktan sonra, merakla konuştu. "Adın çok güzelmiş, anlamı ne?"

Yutkundum. "Teşekkür ederim ve uzay, gökyüzü demek." Tebessümüm yine dudaklarımda yer almıştı. O da gülümsedi.

Birkaç dakika sessizce yemeklerimizi yedik. En sonunda, sessizliği bölen ben oldum. "Eh, anlat bakalım, neden haftanın ortasında ve okul açıldıktan bir buçuk ay sonra okul değiştirdin?"

Umursamazca omuz silkti. "Annem ve babam ben küçükken boşandılar. Ben annemle yaşıyordum, başka bir şehirde. Fakat onun işi yüzünden durmadan yurt dışına çıkması gerekiyordu. Bende bu yüzden babamın yanına geldim."

Tebessümüm yavaşça soldu. "Kusura bakma, ben öyle pat diye sordum." Benim aksime büyükçe gülümsedi, denizi andıran mavi gözleri kısıldı. "Sorun yok, ben mutluyum. Babamı çok özlüyordum zaten ve annemi de pek göremediğim için tek gibiydim. Üstelik ordaki hastaneler," duraksadı. Cümlesini devam ettirmesini beklemiştim. Ama o cümleyi değiştirdi. "Böylesi daha iyi."

Hastaneler derken neyden bahsetmişti veya neden demişti merak etmiştim. Üstelemek istemediğim için konuyu tekrar açmadım, tebessüm etmekle yetindim.

"Peki," diye konuyu değiştirdi. Mavi gözleri, gözlerimle buluştu. "Sen kimsin?" Aynı şekilde omuz silktim. Yemeğimden bir çatal alıp, yuttuktan sonra cevapladım.

"Benim senin gibi bir hikayem yok, normal bir kızım. Geçen sene gördüğüm zorbalıklar yüzünden bu okula geldim. Mutluyum artık, sorun yok."

Tebessümü soldu, ufak bir öfke parıltısı geçti gözlerinden. "Keşke zorbalık görmeseydin, aptallar."

Tebessüm etmeye çalıştım, "Sorun yok, iyiyim ben artık." Konuyu başka yerlere çekmek istiyordum, kesinlikle iyi değildim.

Bir çocuktan hoşlandığım için, bana yapmadıkları zorbalık kalmamıştı. Dahası, hoşlandığım çocukta bana aynılarını yapmıştı. Beni kölesi gibi kullanmış, derslerini bile benim yapmamı istemişti.

En sonunda dayanamamıştım, öfke krizi eşliğinde okuldan kaçtığımda olanları öğrenmişlerdi hocalar. Hoşlandığım çocuğun gözlerine nefretle bakmıştım. Onlar ceza almıştı, ben başka bir okula kaçmıştım.

O günden sonra, birinden hoşlansam da bunu kimseye söylememeyi düşünmüştüm. En yakın arkadaşlarıma bile anlatmamayı. Çünkü o çocuktan hoşlandığımı en yakın arkadaşımı söylemiştim, ilk zorbalığı da ondan görmüştüm.

Artık ordaki kimseyle konuşmuyordum, daha sessiz bir kızdım. Mutsuz biri değilim, neşeliyim. Sadece en yakınlarımlayken neşe patlaması yaşarım. Yakın arkadaşlarım var, sınıftakilerle de aram iyi. Pek konuşmuyorduk ama sorun yoktu.

Düşüncelerimden sıyrıldım. "Neyse," Saçma da olsa, aklıma gelen ilk konuyu açtım. "Sana okulu gezdirmemi ister misin?"

Büyükçe gülümsedi. "Olur, çok isterim-" Cümlesi, yanımıza gelen Gülce ile yarıda kalmak zorunda kaldı. Gülce, sınıfımızdaki kızlardan biriydi.

Gülce'yle pek sohbet etmesekte severdim, iyi bir kızdı. İlk geldiğim zamanlar bana yardım etmişti birkaç sefer, bende ona sıra arkadaşı olduğumuz zamanlar derslerde yardım ederdim.

Büyükçe gülümseyerek, hızlıca Dare'ye sarıldı. Birkaç gündür hasta olduğu için okula gelmiyordu ve Dare'yi ilk kez görmeliydi. Ama sarıldığına göre, daha önce de arkadaşlardı. "Dare! Seni çok özledim. Bütün gün hocalarlaydım, yeni görüyorum seni. Ah, ne kadar sevindim buraya geldiğini duyunca bir bilsen."

Dare, büyükçe gülümsedi. Gülce geri çekilirken, sakince konuştu. "Bende seni çok özledim Gülce, birkaç gündür hastaydın. Daha iyi misin?"

"İyiyim, seni gördüm daha iyi oldum." Gülce'nin bakışları, karşılarında oturup şaşkınca onlara bakan bana döndü. "Selam Feza, nasılsın?"

Tebessüm ettim, "İyiyim, sen? Geçmiş olsun bu arada." Büyükçe gülümsedi, önüne gelen siyah saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. "İyiyim, teşekkür ederim." Geri Dare'ye döndü. "Sana okulu gezdireyim mi? Sana anlatacak çok şeyim var, bizimkilerde proje ödevinde zaten tek biz kaldık."

Dare'nin bakışları bana döndü. Sorun yok ablamında büyükçe gülümsedim. Dare, arada kalmış gibi ikimize baktı. "Gülce, aslında ben Feza ile-"

Sözünü keserek, konuşmaya başladım. "Sorun yok, Gülce sana daha iyi bir rehber olacaktır. Hem benimde ders çalışmam gerek zaten."

Dare, "Peki," diyerek kabul etti. "O zaman görüşürüz Feza."

"Görüşürüz." Gülce ile yanımdan ayrıldıklarında, sessizce iç çektim. Tepsimi alıp, boş tepsilerinin oraya bırakıp yemekhaneden çıktım. Sınıfa yürürken; dudaklarımda aptal bir tebessüm, kalbimde freni olmayan bir Porsche kadar hız vardı.

^^^

Hello, en uzun ve texting olmayan bölümümüz ile merhaba!

Geçmişte veya şu an yaşadıkları zamanda bazen texting olmayan böyle bölümler atacağım sanırım.

Başka diyecek bir şeyim yok, görüşürüz,
Sizi seviyorum 🫶🏻

seni, senden başka kimse bilmemeli. -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin