Eşleştirme; Okuyucu x Lee Jooheon
Karakter; Lee Jooheon, Lee Hoseok, Son Hyunwoo, IM Changkyun, Chae Hyungwon, Yoo Kihyun ve Lee Minhyuk
Uyarılar; Müstehcenlik, Angst, uyluk ve oral seks ve Üreme
"Gerçekten içeri girmem gerekiyor mu?" diye inledi Jooheon sen arabayı çekerken hayal kırıklığı içinde. Terk edilmiş mülkün karartılmış pencerelerinden bir anlığına tereddüt ettiğinizde, oldukça korkutucu görünüyordu.
Korkuyu üzerinizden atarak kendinizi çimdiklediniz ve Kihyun'un hayalet avı şovunuz için kameraman olarak işe aldığı yeni meslektaşınıza baktınız. Onu birkaç gündür ancak tanıyordunuz ve zaten güçlü olan kişiliği, arabanızın durduğu anda kırılmıştı.
Aniden, arabanın hafifçe hareket etmesinin ardından yüksek, delici bir çığlık kulaklarınızı deldi. Kalbiniz de aynı şekilde çarpıyor ama karanlık pencereden dışarı bakarken yüzünüz hareket etmiyordu. Emniyet kemerinizi çözdünüz ve araştırmak için arabanın kapısını açmaya gittiniz. Büyük Eller aniden kolunuzu çekti. "Dışarı çıkamayacağın için mi kızgınsın?" diye titredi. "Biz hayalet avcılarıyız, hayalet avlamak için buradaydık, hadi araştıralım," diye kıkırdayarak elini elinden kurtardın. Ancak, arabanın dışına çıktığınızda kulağınızda bir hırıltı duydunuz ve bu da çamurlu arazide tökezleyip yere düşmeden önce havaya çığlık atmanıza neden oldu. Yerden gelen görüntü ve ses, dehşete düşmüş bakışınızı oldukça şiddetli, patlayan bir bakışa dönüştürüyor.
Sinir bozucu meslektaşınız Lee Hoseok, arabanızın tepesinde oturuyordu, gözlerinden yaşlar süzülürken gülerken sinir bozucu yüzü parlıyordu. Sıcak eller seni kaldırmaya yardım etmek için kollarının altına uzanmadan önce, "Sen tam bir pisliksin," diye tükürdün. Arkadaşınız IM Changkyun, siz kıyafetlerinizdeki çamuru fırçaladıktan sonra anında Hoseok'a saldırmadan önce anlayışlı bir şekilde omzunuzu okşadı. Kollarınla onu arabanın tavanından düşürmeye çalışırken, "Seni kahrolası Sikkafalı," diye bağırdın. Hâlâ kıkırdayarak kendini senin çırpan kollarından kurtardı. "Ah, hadi çocuklar," diye inledi Kihyun, Hoseok'un uzuvlarını vücudundan koparmaktan sizi ödüllendirmek için yanınızda görünerek. "Evet hepimiz burada mıyız?" Kihyun beşinize bakarak sordu. Changkyun, "Hayır Minhyuk ve Hyungwon henüz burada değiller" diye yanıtladı. "Hyunwoo içeride her şeyi kontrol ediyor," diye ekledi sana bakarak Hyunwoo'nun isminin anılmasının yüzünü kızartacağını gayet iyi biliyordu. Yıllardır ondan hoşlanmıştın ama o, senin yolunda yaptığın her türlü flörtü her zaman görmezden gelmişti.
Soğuk, tüyler ürpertici görünen terk edilmiş mülke doğru yol aldınız. Jooheon'un dişlerinin takırdadığını duyabiliyordunuz ve elinizi onun omzuna koyarak ona anlayışlı bir bakış attınız. O da paylaştığınız iletişimden dolayı biraz daha güçlü görünerek karşılık olarak gülümsedi. "Sorun değil, seni güvende tutacağım," diye göz kırpıp onun kızarmasını sağladın.
Hyungwon ve Minhyuk geldiğinde, Hyunwoo ve Kihyun odalardaki kameraları düzenliyordu, ellerinde kolları kahve dolu halde onları dağıtıyorlardı. Hepiniz soğuktan aldığınız nefesle hava sisini soluyarak daire çizdiniz. Hyunwoo, "Yani her odada kameralar açık ve her birinizin çiftleriyle birlikte kameramanları var" diye onayladı. "Bu Jooheon'un ilk seferi bu yüzden Y/N ona iyi baktığınızdan emin olun" dedi sizinle kısa bir süre göz teması kurarak. "İyi bir iş çıkaracağından eminim," diye alay etti Hoseok, sen elini ona doğrultup tam dişli bir sırıtış elde ederken tıslama sesi duydun. "Hey tatlım, hayaletler buradaki en korkutucu şey değil, onunla aynı odada sıkışıp kalana kadar bekle," diye alay ederek göz kırptı. Çocukça bir hareketle ona dilini çıkardın, bu da Changkyun'un senin yanında sinirle başını sallamasına neden oldu. "Siz beşsiniz," diye fısıldadı, "o başlattı," diye fısıldadın ve gözlerini devirmesine neden oldun.
