Şuan matematik dersindeydik. Hoca henüz derse girmemişti. Bense oldukça yorgundum çünkü dünkü gece gece Aren yüzünden uyuyamamıştım. Dersin ilk 10 dakikası geçmişti ancak hoca halen gelmemişti. Sınıf başkanı Duru, "Ben bir hocaya bakayım," diyerek sınıftan ayrıldı. Kendisi beyaza yakın sarı saçlı, beyaz tenli, gri gözlüydü. Evet gri gözlüydü. O bir albino olduğu için bu gayet normaldi. Albino olduğundan dolayı gözleri bize göre daha az görme yetisine sahipti. Bundan dolayı bizim okula gelmeden önce başka bir okulda eğitim görüyordu. Ve şuan gözlükle idare ediyordu. Albino olduğu için kimse onu dışlamamıştı. Tıpkı olması gerektiği gibi sınıftakiler bunu normal karşılıyordu.Birkaç dakikanın ardından Duru sınıfa neşeli bir şekilde gelmişti. "Ders boş. Hoca raporluymuş!" dediğinde bütün sınıf sevinç çığlıkları atmıştı. Ben ise delirmek üzereydim. Hiçbir zaman gelmemezlik yapmayan adamın, gelmeyesi tutmuştu. Dün akşam boşuna mı o kadar uğraşmıştım o lanet olası ödev için?
•••
Sonunda dersler bitmişti ve eve gidiyorduk. Aslında bugün Athena dedenin yanına gidecektik ama ben yorgun olduğumdan dolayı gidemiyordum. Aren ve Damon ise beni bırakıp gitmişlerdi.
40 dakikanın ardından sonunda yetimhaneye ulaşmıştım. Doğrudan kaldığım odama geçtim ve kendimi yatağa bıraktım.
°°°
Burası bir sera mı? Her tarafta değişik bitkiler bulunan bu sera oldukça büyüleyiciydi. Serada Açelya, akasya, begonvil, begonya, çuha, defne gibi birçok çeşit çiçek bulunuyordu.
"Beğendin mi?" Gelen sese doğru döndüm. Yine aynı tanıdıklık hissi veren bir kız beni karşılamıştı.
°°°
"Ares, hasta mısın? Kalksana hadi!" gelen sesten dolayı rahatsız olarak uyanmıştım. Kulağımın dibinde avaz avaz bağıran kişi lanet olası Aren'di . Gözlerimi hafif aralamaya çalışsamda başarısız olmuştum. Alnımın üstüne konulan soğuk elle ürpermiştim. Alnıma konulduğu gibi çekilen elin sahibi, " Yanıyorsun sen! Ares çok sıcaksın! Hemen gidip Safiye teyzeye haber vereceğim," diyerek odadan çıkmıştı.
Benide ateşler içinde yalnız bırakıp gitmişti!
Birkaç dakikanın ardından kulağıma yaklaşan adım sesleri ilişmişti. Tekrardan alnıma soğuk bir elin değmesiyle ürperdim. "Aman Allah'ım sen yanıyorsun! " telaşlı bir şekilde çıkan sesin sahibi Safiye teyzeydi. Hızlı bir şekilde gidip gelen Aren, her git gel yaptığında yanında birini getiriyordu. Bu sefer getirdiği kişi Rüstem abi idi. Rüstem abi 40'lı yaşlarda, orta boylu , siyah saçlı bıyıklı birisiydi. Bir kızı ve bir oğlu olan Rüstem abi burada hademelik yapıyordu.
Rüstem abi odaya girdiği gibi beni kucağına alıp yurttan çıkardı. Ardından beni yurdun eksiklerini getirmek için kullandığımız arabanın arka koltuğuna yerleştirdi. Aren ise hemen benim yanındaki yerini almıştı. Daha sonrasında olanları bilincim kapandığından dolayı bilmiyordum .
°°°
"Ne demek bir süre onunla iletişime geçemiyeceğiz?" diyerek isyan eden kişi uzun beyaz sakallı bir ihtiyar idi. Onun bu sorusuna karşılık genç bir adam, "Bu dünyayla sürekli olarak olan bağlantısı ona zarar veriyor!" demişti. Elini bir kolun üzerine katmış ve kolu hızlı bir şekilde indirmişti. Ardından her yer kararmıştı ve tekrardan bir boşluk beni içine çekmişti. Boşlukta yalnız başıma kalmıştım ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METAMORPHOSİS
Ciencia Ficción|İlk bölüm olay ile alakasız fakat okumanız gereken bir bölümdür.| Dünya dışındaki bir gezegende yaşam... Sabahları mutlu mesut bir ortam varken geceleri tam bir kaos. Her tarafı başkalaşım geçirmiş yaratıklar çevirmiş vaziyette. Bu yaratıklar kend...