Bölüm 14

143 34 27
                                    

"Leydim! Barones!" Suzy koridorda bağırarak koşarken leydisine bir an evvel haberi yetiştirmeye çalışmaktaydı. "Felaket! Tanrım Felaket!" 

Evelyn koridor başından gelen bağırışa kocasının çalışma odasında hazır gitmişken Mary Jane'e Bernarda Babasına yeniden düzgün mektuplar yazmaya çalışıyordu. Suzynin bağırışlarını duyduğunda elini kalbine götürerek nefesini tuttu. Kadın çalma gereği duymadan açtı kapıyı. Onunla birlikte kapıda biriken uşaklar hizmetliler ve diğerleride ardındaydı. "S-suzy? N-ne oldu? D-daniel?" Evelyn ayağa kalıp masa ardından çıktı. 

"Ah leydim! Leydim!" Suzy nefes almaya çalıştı. 

"Ne oluyor burada!"Evelyn ciyakladı. "Daniel! Oğlun nerede!"

"Oğlunuz iyi leydim... Lakin"

"Ne?" 

"Çekil şuradan" Uşak kadını itekleyerek leydisini selamladı. "Leydim... B-baron Mosley..."

Genç kız alnını ovalarken derin bir oh çekerek çalışma masasına dönmüştü ki uşağın ağzından dökülenler ile donup kaldı. 

"Leydim Baron Mosley  çok ağır yaralanmış. Eve yetiştiremeyeceklerini anladıklarında köydeki hekim evine götürmüşler. Müdahale edilmekteymiş"

Evelyn gözlerini cama doğru kaldırarak dışarıyı süzdü. Evliliği geçen tüm süre gözleri önünden geçerken ağır bir nefes verdi. "Ne olmuş?" dedi çatlak çıkan sesi ile. 

"Leydim Baron Mosley... O... Thomas Mouthernbetten ile girdiği düelloda yenik düşmüş." Suzy bu kısmı söylemekte bir sakınca görmemiş doğrusu bu duruma hiç ama hiç şaşırmamıştı. Her daim Lord Mosley ile Lettice'in aralarındaki samimiyet bir çalışan olarak -ki burada uzun yıllardır hizmetteydi- dikkatinden kaçmamıştı. 

Evelyn o vakit yüzünde belli belirsiz oluşan tebessüm ile kafa salladı. Bu şekilde görünmenin uygun olmadığını bildiğinden boğazını temizleyip bu işin o ağzını açmadan nasıl olduğunu düşünerek ardında yüzüne bakan bir dolu çalışana döndü. "Çok mu ağırmış?" 

"Leydim... Hekim size acil haber edilmesini istemiş. Oraya gitmelisiniz." 

Evelyn uşağın başını öne eğmesiyle dudaklarını birbirine sürttü. Demek bir şekilde olmuştu. Demek Mosley için bedellerin en büyüğü ödenmiş tanrı Evelyne kurtuluşu bahşetmişti. Genç kız istemsizce süzülen birkaç damlayı silerek eliyle diğerlerine gitmelerini işaret etti. "Suzy?"

"Evet leydim?" Suzy gencecik yaşta dul kalan leydisine mi ağlasa henüz iki aylık Danielin babasız büyüyeceğine mi yansa bilemeyerek ağlamaya koyuldu lakin tanrı biliyor ya Edward Mosleye biraz olsun üzülmüyordu. Suzy onun babasının hasta yatağında öldüğü günü ve ne denli kahrolduğunu hatırladığında onuruyla ölen eski baronun adını korkunç bir skandala karaştırdığı şu kızcağıza da kendi gitse de büyük dedikodu ve dertler bıraktığı için gözyaşlarını salıverdi.

"Gitmek zorunda mıyım?" Evelyn yutkundu. 

"ZOrundasınız Leydim. Şayet gitmezseniz olan bitenden haberiniz olduğu izlenimi verirsiniz. Yeterince konuşulacak şey varken araya kendinizi de katmamanızı tavsiye ederim."

"Pekala... Daniele göz kulak ol Suzy... Aileme haber yollansın. Cenazede olmak isteyeceklerdir."  Evelyn kendisine kafa sallayan kadının çıkmasıyla omuzlarını düşürerek ellerini iki yana salıp kocasının tam karşısında duran portresine baktı. "Git Edward... Sakın kalmak için çabalama!"

---

Evelyn arabadan inip etraftaki kalabalığa baktı. Köylüler toplanmış şimdi merakla ona bakmaktaydılar. Genç kız başındaki şapkayı tutarak aralarından koşup kapıya ulaştı ve hızlıca çaldı. Ruth kapıyı açıp yüzüne baktığında ise nefesini tuttu. "Öldü mü?"

"Hayır leydim lakin o..." Ruth ellerini ovaladı. Barones ise aradan sıyrılıp içeri koştu. Yatağın başında attığı ufak çığlık üzerine Ruth meraklı insanlar üzerine kapıyı kapattı. 

Evelyn kocasının yüzünün sağ tarafında oluşan morluk ağız kenarından kulağına doğru sıyrılmış derin yarığa bakarak elini ağzına kapattı. Geçirdiği şok ile attığı çığlık ardından hekimin Edwardın üzerinden çekilmesiyle bu kez kan revan içindeki sargıya yatağa köşeye atılan kıyafetlere kırmızıya bulanmış taslara bezlere göz gezdirdi. "Ona ne olacak?" Evelyn yatağın kenarına oturup kenardaki sargı ile kocasının yüzünün yarısını örtüp kalan yarısına hararetle alıp verdiği nefesleri ile baktı. Yüzü ona Danieli anımsattığında ise birkaç damla gözyaşını daha serbest bıraktı. 

"Barones... Vedalaşın..." Hekim kadını selamlayarak elindekileri bıraktı. "Elimizden geleni yaptık lakin çok kan kaybetmiş." 

Evelyn hızlı bir baş onayı ardından adama eliyle geri çekilmesi için işaret ederek Edwardın buz tutan elini tutup yüzüne doğru eğildi.  "Edward? Benim Evelyn... "

Edward adının söylendiğini duyduğunda güçlükle tek gözünü açmaya çalışarak kadına baktı. Nefes alamıyordu. İçinden bir şeyler çekiliyor onu derin ısdıraplara sürüklüyordu. "E-evelyn... B-beni kurtar Evelyn..."

Evelyn kocasının öksürmesi inlemesi ve ağzından süzülen kanları gördüğünde yüzünü sıktı. 

"Beni kurtar Evelyn... Onlara ... Beni... kurtarmalarını söyle karım!" Edward yüksek sesli birkaç nefes alarak boğazındaki hıkırtıdan kurtulmaya çalıştı. Hekimin "Sizi yalnız bırakalım" dediğini duyduğunda ise karısının elini sarstı. " Susma! Susma Evelyn... Birşey... Söyle!" Edward yüzüne bakan kadını birkez daha sarsmaya çalıştı. "Oğlum... oğlum var... Bensiz hiçbir şeysiniz Evelyn... Sizi mahvedecekler. Her şeyimiz gidecek!"

Genç kız gözlerini kırpıştırarak yüzünü kocasınınkine iyice yaklaştırıp açık gözüne baktı. "Shhh... Sus Edward... Yeterince gürültü yaptın... Şimdi sessizce gitme vakti..." Evelyn adamın irice açtığı gözüne bakarak hafifçe tebessüm etti. "Hadi git... Umarım asla huzur bulmazsın bunun için her gün her gece dua edeceğim!" Genç kız kocasının boğulur gibi yaptığı birkaç hareket üzerine başını yana yatırarak kendisine bakan birşeyler söyleyen gözlerini izlemeye devam etti. Bir süre sonra adam sarsılıp ağzından süzülenler ile birlikte adeta söndüğünde titreyen çenesini zaptetmeye çalışarak istemsiz akan yaşlarını elinin tersiyle sildi. Tanrı biliyordu ya Evelyn içten içe mutluydu ve bunun hissettirdiği vicdan azabı şu dakika ağır basıyordu. Genç kadın sonunda uyur gibi görünen adama iç çekerek baktıktan sonra can havliyle son defa büzüştürdüğü parmaklarını kurtarıp ovalayarak kafa salladı. "Sonunda bitti..."

Evelyn Mosley yirmisinde ufacık bir bebek ile dul kalmış bir Barones olarak oturduğu yerden kalkıp ayak sürüyerek kapıya doğru ilerledi ve açtığında yüzüne bakan bir köy dolusu insan ile göz göze geldi. 

"Öyle sanıyorum ki biricik kocam şu dakika sonsuza dek sustu..."

---

---SON---

14.01.2024 Pazar 17.18

Geberdi sonunda... 

Bir bölüm daha gelecek. Evelynin esas hikayesinden kısacık bir kesit...

SUS EVELYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin