MURATIN AĞZINDAN :
Görüp görebileceğin en ağır işçi benim, çünkü günün 24 saati seni düşünüyorum
Nefes sonunda Geçmişteki küçük çocuğu hatırlamıştı. Anılar parça parça zihninde canlanmış olmalı. Halimden çok memnundum;nefesin kolları altında göğsünde uyumak, bir anne sıcaklığıyla sarılışı.....
Huzur verici kokusunu içime çeke çeke uykuya dalmadan önce nefesin son sözlerini duydum : seni asla bırakmayacağım.... Gerisi duymaya gerek yoktu. Bu duyduğum cümle ile huzurlu bir uykuya kollarımı açtım.
NEFESİN AĞZINDAN :
Camdan gözlerime vuran güneş ışığı ile gözlerimi kamaştırdım. Güneş ışığı gözlerimi acıtıyordu "hadi ama perde falan yok mu" yerde kıpırdadığım zamana kadar Muratın dizlerimde uyuduğunu farketmemiştim. Bir an Muratın dizlerimde ve en önemlisi ikimizin neden yerde olduğunu hatırlamaya çalıştım.
Ahh doğru biz dün şeyy... Neyse işte hatırladım.
"murat kalkarmısın üstümden" murat dizimde biraz kığpırdandıktan sonra gözünü açıp alttan boncuk gözlerle bana baktı. Yüzünde herzaman ki güzel sırıtışı yer edinmişti.
"hazır böyleyken bitirsekmi şu işi" ne dediğini ilk başta anlamayıp çatık kaşlarla murata baktım. "murat ya, iğrençsin" tepkimle gülmeye başladı.
"ne iğrençliği kızım...." daha sözünü bitirmeden "şşş tamam murat sabah sabah kaldıramam" ufak kahkahamla gülmeye başladık.
Ayağa kalktık, yatağın yanından geçip odadan çıkacağım zaman "istersen yatak da yapa...."
"murat tt" diye bağırıp kapıyı kapattım. Odama doğru yürümeye başladım.
Dolaptan Beyaz bir kazak, siyah bol paça pantolonu alıp banyonun yolunu tuttum. Kaldığım odada banyo olmadığı için misafir banyosunu kullanacaktım.
Bugün benimde şaşırmamak neden olacak kadar kısa süren banyonun ardından alt kata mutfağa indim. Karşımda gördüğüm manzara ile ufak çaplı şok geçirdim.
Murat üstünde mutfak önlüğüyle kahvaltı hazırlıyordu. "ooo beyefendi ne zahmet ettiniz ya" murat sesimi duyunca arkasını dönüp "ne zahmeti canım elimizin kiri bir şeyler yapayım dedim, tostuna karşılık olarak düşün" yanına tezgaha yaklaştım, hazırlanmış iki tabağı masaya bıraktım. Arkamı döndüğümde Muratın göğsüne çarpmayı beklemiyordum.
"hasiktir," sessiz küfürümü duymuş olmalıki " çok fazla ağzın bozuk"
"off birden önüme geçmesene" kaçıncı göğsüne çarpışımdı. Dediğimi duymazdan gelip "bücür" diye seslendi. Gözleri sanki sinirli bakıyor gibiydi.
"hadi ama yine ne oldu murat. Neden öyle bakıyorsun" aramızda ki mesafe azdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırarak mesafeyi daha da azalttı.
"benim sabah öpücüğüm nerede" nee hadi ama murat dalga geçiyor olmalısın değilmi?
"sabah öğücüğümü? Ne diyorsun murat?" bu adamın kokusu beni baştan çıkarmaya yetiyordu. Dalga geçtiğini anladığımda hafifçe omzuna vurdum "bende bir şey oldu sandım"
"bundan önemli ne var bücür" duyduklarım karşısında ciddiyetim bozulmuştu. Gülmeye başladım.
Yüzlerimiz çok yakındı ve ben hala gözlerinin içine bakıyordum. "bücür hadi ama küçük bir öpücük sadece yoksa güne başlayamam, eğilmekten boynum ağrıdı" boyu gerçekten uzundu. Aramızdaki mesafeyi kapatmak için eğilmek zorunda kalmıştı.
"ben öyle sürekli öpücükler saçan kızlardan değilim, bir kere olur o işler" söylediğim cümleyle öyle bir gülmeye başladı ki bir an düşecek sandım. Geri çekilip sandalyeye oturdu. Bende karşısına oturdum.
"bu kadar gülecek ne vardı?" kendisini gülmemek için zor tutuyor gibiydi.
"dün gece dudaklarımı ısıra ısıra öpmen peki, ona ne demeli?" ahh seni hain beni beklemediğim yerden vurmuştu.
"bana baksana sen" yüzüm ciddiydi ve o sanırım ciddi bir şey söyleyeceğimi zannedip gülmeyi kesti.
" evet şuanda sana bakıyorum"
" öncelikle çok üstüme geliyorsun, evet dün seninle öpüştük ve bu bugünde öpüşeceğimiz anlamına gelmez" off ben iyice saçmalamaya başladım.
"off nefes dün beni öyle öptün ki...." birden sözünü kesip
"ben böyle ölmem yalnız,füze at anca öldürür " verdiğim cevapla ikimizde yemek yemek yerine gülmeye başlamıştık.
ikimizde sakinleşmiştik ,sakince yemeklerimizi bitirdik .Sofrayı toplayıp bulaşığı yıkayacağım zaman " çabuk ol ,hazırlan " dediğini duydum . Yine nereye ya "neden ,yine hangi bok çukuruna gideceğiz " .
mutfaktan çıkarken seslendi " bok çukuru değil bücür ,okul alışverişi " okul alışverişimi ? peşinden koşup " durr bee , ne okulu ne alışverişi "
" nefes sen iyice salmışsın bak ." allahım ya birde dalga geçiyordu benimle ." nefes 1.dönemin bitmesine 1 hafta kaldı " hasiktir ! ben 1 aydan fazla muratın yanındaydım .
" 12.sınıfsın ,sınav senen ve okul devam ediyor " tam ağzımı açacağım zaman " hayır eski okuluna değil ,yeni okula kaydolacağız " pardon da kaydolacağız derken ?
" bu soruyu soracağımı nerden .... bi dakika ben neysede sen ne alaka ? "
" yarım dönem lise anılarıma dönmek güzel olurdu bücür " şaşkın şaşkın murata bakarken o hiç bir şey olmamış gibi üst kata hazırlanmaya çıktı .Odasına geçip kapıyı kapatacağı sırada " çabuk ol bekletilmeyi sevmem " seni öküz herif .
hızlı adımlarla odaya çıkıp boy aynasından kendime baktım .Aslında fena gözükmüyordum ama yinede kışa zıt bir şekilde siyah bir kazak giydim .Kısa dalgalı saçlarımı tarayıp odadan çıktım .
murat hala odasından çıkmamıştı . Kapısına vurdum " efendim " sinir etmek amacıyla onun dediğini dedim " bekletilmeyi sevmem dev adam " kıkırdayarak alt kata indim .
bir kaç dakika sonra murat da aşağıya indi ve arabanın yolunu tuttuk ....
BÖLÜM SONU .
umarım beğenmişsinizdir ,yeni bölümlerde görüşmek üzere ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI MAFYAM - TAMAMLANDI-
Dla nastolatkówTatlı ama bir o kadarda zorlu bir aşk okumak istiyorsan doğru yerdesin!!! Geçmiş... Gelecek.... Ve yaşadıkları kördüğüm olan bir aşk