21 | ETEK

201 124 12
                                    

Evden çıkıp, arabaya doğru adımlamaya başladık. Dün gece kar yağmıştı va hala durmamıştı. Kardan hiç hazetmezdim. Siyah çeketin kapüşonunu kafama örttüm...

Arabaya bindiğimizde murat 'tan klimayı açması için ricada bulundum. Bana öyle bir baktı ki hava soğukmu dercesine..

Yeni okul fikri pek kafama yatmadı açıkçası. Muratında okula kaydolması başka bir olaydı. Umarım yeni bir olay çıkmaz. Murata bir şey sormadan sessizce yola devam ettik...dakikalar sonra büyük bir mağazanın önünde durduk. Arabadan inmeden önce "hazırmısın bücür" beni tam olarak neyin beklediğine emin değildim.

"hazırım, bitirelim şu işi" ahh çok aptalca bir cevap vermiştim, okul forması alıp çıkacaktık. Olayı kafamda fazla büyüttüm sanırım.

İlk önce okul çantası almakla başladık işe. Ben çantalara bakarken Muratın bana seslenişini duydum :

"bücür bu çanta nasıl" arkamı dönmemle pembe bir çantayla bana sırıtan muratı görmem bir oldu.

"ıyy murat bu çok kötü. Ciddi olamazsın değilmi"

"çok ciddiyim bücür senin gibi çok tatlı bir çanta. Sana bu çantayı alıyoruz."

"hayır murat ya saçmalama lütfen. Ben pembe sevmem ki"

"ben alıyorsam seveceksin bücür" uvv tamam patron sinirliydi.

Mağazanın içinde gülüştük, eğlendik ve en sonunda bir pembe birde siyah çanta alıp çıktık. Gerçekten pembe çantayı bana almıştı. Off murat off.

"hadi ama bücür asma yüzünü"

"nee yüzümü falan asmıyorum" yandan bakış attım. Bazen kızsada gülen gözlerle bakıyordu.

"neyse ya hadi okul formalarını alıp çıkalım, geç kalacağız" murat sanırım bana hak vermişti. Sessizce kafa sallayışıyla okul formalarının satıldığı mağazaya gittik.

Mağazaya girdiğimizde sarı saçlı, kısa boylu bir kadın bizi karşılamıştı. "hoşgeldiniz efendim" bu cümleyi Murata bakarak söylemişti. Ben neyim burda bana bak sarı....

Murat kısa ve net cevabıyla "hoşbulduk" demişti. Ahh bu sarı çiyanlardan korkmak gerek.

Murat'a sen ne yapıyorsun bakışı attıktan sonra önüme döndüm. Sarı saçlı kadın peşimizden gelerek "hangi okulun formasına bakıyorsunuz" o sıra murat 'a baktım. Çünkü bana hangi okula gideceğimizi söylemedi.

"amerikan koleji" bunu duyduğuma sevindim. En azından koleje devam.

"buyurun formalar bu tarafta" sarı çiyanın peşinden gitmiştik. Formaların yanıma geldiğimiz zaman murat sarı saçlı kadına "bu kadar hizmet yeterli, gidebilirsiniz" oyyy murat iyi yerden vurdun. Yürü be koçum.

Sarı saçlı kadın hiç böyle tepki beklemiyor gibiydi. Yüzü asıldı ve sessizce yanımızdan uzaklaştı. Bir an kendime hakim olamayıp Murat'ın omzuna yumruğumla hafifçe vurdum.

"aferin benim.... Eee. Yola gel böyle" off aptal nefes murat senin neyin oluyor biliyormusun? Hayır, neden öyle söyledim ya..

Murat cümlenin devamını getirmeyeşime takılmıştı sanırım "evet senin..." beklentili gözlerle bana bakıyordu.

Ne diyebilirdim ki? Sevgilim, arkadaşım, aşkım.... Yani bilemiyorum ne diyeceğimi. Sustum ve boş gözlerle Murata bakmaya devam ettim. Hala parlayan gözlerle benden cevap bekliyor gibiydi.

"ehh sen benim dev adamımsın, Ah evet sen benim adamımsın" evet bugün saçmalamakta üstüme yoktu. Murat gülen yüzle : "evet senin dev adamınım" senin kelimesine vurgu yaparak söylemişti.

TATLI MAFYAM - TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin