3.6

206 18 29
                                    

"Çok güzel olmuşsun." diyerek gülümsedim Ayperi'ye. Pembe saten bir elbise giymiş ve saçlarını lüle lüle yapmıştı. Peri kızı gibi naif görünüyordu.

İltifatıma şaşırmış gibi birkaç saniye duraksadı ama ardından yüzü ışıldadı. "Teşekkür ederim, sen de öyle."

Gülümsedim ve aynanın karşısına geçerek son kez kendimi süzdüm. Lacivert mini bir elbise, hafif makyaj, yarım bağlanmış saçım, sallanan küpelerim... Gördüğüm manzarayı sevmiştim.

"Hazırsan çıkalım." dedi Ayperi.

Onu başımla onayladım ve çantamı aldım. Beraber oradan çıkarak buranın en üst katına doğru çıktık. Müzik sesi yükselmeye başlamıştı.

İçeriye girdiğimizde çeşit çeşit kokteyllerin olduğu masalar, çoğu bizim yaşlarımızda olan ve eğlenen gençler, oradan oraya dolaşan garsonları görüyorduk.

Bizimkileri bulmamız birkaç dakika sürdü. Sonunda onları bulduğumuzda hızlı adımlarla Tuğba'nın yanına gelerek ona sarıldım.

"Kraliçe gibisin!" dedim geriye çekildiğimde.

"Kraliçe gibiyiz." Güldü. "Muazzamsın."

"Sen de şahane."

"Peki ben nasılım?" Fırat göz kırparak odağı üzerine çekmeye çalıştı. Kıyafetini gördüğüm zaman kahkahaya boğuldum.

Turuncu bir smokin giymişti ve altında muz desenli çorapları vardı.

"Mandalinaya benzemişsin." dedim gülmeye devam ederek. "Bu hal ne?"

"Ya başka kıyafet yoktu," Ardından kötü bakışlarla Görkem ile Ekrem'i süzdü. "Salaklar bana bunu verdiler."

"Olsun aşkım," Tuğba gülümseyerek dudaklarını öptü. "Mandalinayı çok severim."

"O zaman bay mandalina sizi dansa kaldırmaktan onur duyar."

Beraber el ele tutuşup dans pistine gittiğinde Görkem'in yanına geldim. Kalabalık olduğu için kimse bizi fark etmiyordu. Ellerini belime dolayarak saçlarımı öptü.

"Beni büyüledin." dedi beni süzerek.

"Öyle mi?"

"Çok öyle." Duraksadı ve yanağımı öptü. Parmaklarını saçlarımın arasında gezdirdi. "Dans etmek ister misin?"

"Ama herkes bize bakacak."

"Amaç o."

"Sevgili olduğumuzu mu göstermek istiyorsun?"

Gülümsedi. "Sevgili olduğumuzu göstermek istiyorum."

Gülüşüne karşılık verdim. Uzattığı eli tuttum. "Memnuniyetle."

Gözlerini üstümden çekmeden dudaklarını benim solgun elime bastırdı, ufak öpücüğü karşısında kalbimdeki kelebeklerin uçtuğunu hissetmiştim. Yaşamıma tekrar bahar gelmişti sanki. Görkem, her zaman içimi ısıtmayı başarıyordu. Hep güneş gibiydi o.

Beraber dans pistine doğru gittik. Kalabalık etrafımızda dans ederken anın içinde düşündüğüm tek şey Görkem ve beni ele geçiren gözleriydi. Ellerimi tutuşu bile o kadar yumuşaktı ki, evren üzerinde bana zarar verecek en son insan olabilirdi.

Parmakları yavaşça belimi buldu. Sahiplendirici bir şekilde sararken tutuşu yumuşaktı. Nakarat başladığında dönmeye başladım. Gözlerim ondan başkasını görmüyordu. Beni delice bir hevesle kendine öyle derinden hapsetmişti ki başka hiçbir şeye bakasım gelmiyordu. Diğerlerinin ne tepki verdiği bile umurumda değildi.

KAR TANESİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin