"O zaman çıkıyoruz yola."
Fırat bavulları bagaja yerleştirmek için tam tamına kırk beş dakikasını harcamıştı. Bitkin görünüyordu. Ama Tuğba'ya baktığı zaman kocaman gülümsedi.
Ekrem, Ayperi ve Dudu çoktan yola çıkmışlardı. Ben, Görkem, Tuğba ve Fırat ise hâlâ çıkmayı bekliyorduk. Sonunda kayak merkezi günü gelmişti. Bunu hepimiz iple çekiyorduk.
"Hazırız abi." dedi Görkem. "Hadi, çıkalım artık."
Görkem sürücü koltuğuna, ben de yanına bindim. Fırat ve Tuğba ise arkaya oturmuştu.
"Çok heyecanlıyım lan!" dedi Fırat. Yerinde duramıyor ve sürekli tepiniyordu.
"Aşkım ben de." dedi Tuğba. Ardından başını onun omzuna koydu. "Ama biraz kestirsem olur mu?"
"Ya güzelim," Fırat Tuğba'nın saçlarını okşamaya başladığında bu hallerine karşı gülümsüyordum. Çok tatlılardı. "Sorma bile."
Tuğba kendini Fırat'a bıraktı ve az önce yerinde duramayan Fırat bir anda Tuğba rahatsız olmasın diye sessizliğe gömüldü.
Ben de böyle sevilecek miydim?
Tekrar önüme döndüğümde gözlerim Görkem'in gözleri ile kesişti. İki gündür sevgiliydik ve bu... Güzeldi. Bana karşı çok nazikti, kibardı, düşünceliydi.
"Söyle." dedi sessizce. Sadece ikimiz duyuyorduk. "Aklından geçeni."
"Anlamadım."
"Ne düşünüyordun?" Yolda ilerlemeye başladığında bir yandan beni kontrol ediyordu.
Kalbimden geçeni dile getirdim. Çünkü ona yalan söylemek istemezdim. "Öyle sevilip sevilmeyeceğini."
Yavaşça gülümsedi. "Şu an neyin olmasını isterdin?
Konuyu değiştirmesine anlam verememiştim ama hiç sorgulamadan düşünmeye başladım. Şu an neyi isterdim, aslında cevabı çok iyi biliyorum.
"Seni öpmeyi."
Görkem'in gözleri dudaklarıma kaydı ve arabayı yavaşlattığında dudaklarına ufak bir öpücük kondurup geri çekildim. Hızla cama döndüm. Hâlâ biraz utanıyor olabilirdim. Çünkü bu alışmadığım bir durumdu. Utanmam çok normaldi.
Ve Görkem'de fark ettiğim bir şey varsa o da utanmamı sevdiğiydi. Tatlı buluyor olmalıydı. Bilmiyordum. Ama kızaran yanaklarımı her gördüğünde gülümsüyordu.
Torpido gözünden ağzıma portakallı lolipoplarından birini attım. Telefonuma gelen bildirim sesiyle gözlerim ekrana kaydı.
Ekrem komik suratlar yaparak fotoğraflarını atmış ve yolda olduğunu söylemişti.
Fırat: O tip ne lan.
Ekrem: Ne varmış tipimde.
Fırat: Çok güzelsin <3333
Kıkırdadım.
~Ayperi: Eee, siz çıktınız mı yola?
Ada: Çıktık.
Dudu: Size sabır diliyorum çünkü Fırat ile yolculuk yapacaksınız:(
Fırat: İnanır mısın hiç ses çıkarmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ | Texting
Teen FictionGörkem: Keşke geçmişe gidip o ağlayan küçük kıza sımsıkı sarılabilsem. Ada: Geçti zaten. Görkem: Ama izi kalır, Ada. Görkem: İzler hep kalır.