Odayı hazırlamayı bitirdiğimde yerlerimizi almış canlı yayını açmayı çalışıyordum. İki hafta boyunca Minho ile ilgilendiğim için doğru düzgün video atamamıştım. Bu yüzden yedimiz toplanmış sevilen içeriklerimden olan canlı yayın açmayı planlamıştım.
Bu iki hafta boyunca ben sanki yeniden doğmuş gibi hissetmiştim. Çünkü normalde evden gerekmedikçe çıkmaz ve günün neredeyse 24 saatini bilgisayar başında geçirirdim. Minho geldiğinden beri bol bol dışarı çıkmış ve onunla vakit geçirmiştim. Bana gerçekten iyi gelmişti.
Yayını açmayı başardığımda Minho'yu kucağıma çekip selam verdim.
"Herkese merhabalar! Biliyorsunuz ki iki haftadır doğru düzgün video atamıyordum. Sebebini biliyorsunuz. Bir bebekle ilgilendim. Şimdi de telafi amaçlı bu yayını açtım. Umarım beğenirsiniz. Şu an saat ona geliyor sanırım ve sabahlamayı planlıyoruz. Amacımız hesabı yükseltmek tabii. Eğer izlenme düşerse erkenden canlı yayını kapatırım.
Neyse kuralları söyleyeyim. Argo dahil kötü söz yok. Kötü hareket de yok. Düzgün oynayın."
"Nasıl yani kaybetsem karşıdakinine sövmeyecek miyim?"
"Sövmeyeceksin Chan. Düzgün oyna. Yanında 2,5 yaşında çocuk var."
Oyuna başladığımızda hala itiraz ediyordu.
"Ohoo olmaz ki şimdi."
"Sus Chan. Arkanda adam var odaklan."
Arada Minho'yu kontrol ediyordum. Parmağını emiyorken ekrana bakıyordu. Gözleri yavaşça kapanıyordu. Uykusu gelmişti.
"Hay senin ananı-"
"Jeongin! Ne dedim ben?"
"Aman be! Ne kıymetli Minho'ymuş."
"Sus Jeongin!"
"Bağırma sevgilime."
"Hah, bi sen eksiktin Bin. Tanrı sizi beninle uğraşmanız için mi gönderdi acaba?"
Turu bitirdiğimizde Minho koluma sarıldı.
"Uykum geldi."
"Bensiz uyu bugünlük hım?"
"Hayır!"
"Kolumu bırak o zaman. Boynuma sarıl öyle uyu."
Sandalyeyi masadan uzaklaştırıp geriye kaydım. Kucağıma alıp boynuma sarılmasını sağladım. Kulakları ve saçları yüzümü gıdıklasa da öyle kalmasına izin verdim.
"Öyle zor olmayacak mı sana?"
"Yapacak bir şey yok Hyunjin. Bensiz uyuyamıyor. Komidinin üzerinde emziğini ve peluşunu verir misin?"
Dediğimi yaptığında Minho'nun elini ağzından çıkarıp emziğini verdim. Peluşunu da almasını sağladıktan sonra oyunu tekrar başlattım.
"Kurallar hala geçerli. Devam ediyoruz."
[...]
Sabah saat beşe geliyorken son turu da bitirmiştik. Ama biz -özellikle de ben- fazlasıyla bitmiştik. Canlı yayını kapatmamıştım çünkü fazla izlenmişti.Tam dikelecekken aklıma Minho gelmişti. Birkaç kıpırdanma hariç hiç uyanmamıştı. İşime gelmişti açıkçası.
"Öldüm ya."
"Sana ne oluyor Felix Bey? Yattığın yerden oynadın zaten. Neyse izlediğiniz için teşekkürler! Sonraki videolarda görüşmek üzere."
Yayını kapatıp çocuklara döndüm.
"Yataklarınız hazır. Gidin yatın. İki boş oda var. Üçer üçer ayrılın."
Tabii birisi sevgilisinden ayrı kalmaya dayanamayıp onunla uyuyacaktı ama kimdi bilemiyordum. Çünkü hep böyle oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
güzel kedicik | minsung
Fanfic° yazdığım ilk kurgulardan biri olduğundan yazım dili çok iyi olmayıp aynı zamanda yazım hataları da barındırmakta. ve kurguda tutarsızlık, cringe ve size mantıksız gelebilecek olaylar vb. olabilir. söylediklerimi dikkate alarak kurguya başlayın lüt...