güzel kedicik | minsung

2.6: daha çok

jisung's pov

"ji.."

minho'nun mırıldanmasını duyduğumda hemen bilgisayarı kapattım ve arkamdaki yatağa baktığımda minho'nun uyandığını ve gözlerini ovaladığını gördüm.

"bebeğim yapma öyle, gözlerin acır."

sandalyeden kalktım ve yanına gittim hemen, uyardığımda elini çekmişti, gülümseyerek gözlerini öptüm ben de.

"aferin güzelime." bana gülümsediğinde gülüşünden öptüm, kıkırdayarak boynuma sarıldığında hafif şişmiş olan karnına dikkat ederek kucağıma aldım ve odadan çıkarak mutfağa ilerledim.

"bize kahvaltı hazırlayacaksın dimi?" onu sandalyeye bıraktığımda kıkırdayarak konuştu, başımı salladım ve dudaklarını öptüm. biz demesi hep hoşuma gidiyordu.

"evet güzelim, bebeklerime kahvaltı hazırlayacağım."

elini karnına koyduğunda iç çektim, hamileliğinde gözüme daha da tatlı gelmeye başlamıştı. "baba bize kahvaltı hazırlayacak." mırıldandığında gülümsedim ve saçlarını öptüm bu sefer, böyle konuşması çok güzeldi.

"ji.."

"hım?"

"beni öpüyorsun ya?" sırıtarak dudaklarını öptüm tekrar. "evet?"

"çok hoşuma gidiyor~" gülerek saçlarını karıştırdım, çok tatlıydı ve minho'ya kalsaydı eğer tüm gün öpmemi istiyordu.

"yani güzel kedicik?"

"yanisi yok, daha çok öpmeni istiyorum." kaşlarını çattığında güldüm, sinirli falan gözükmüyordu, sadece daha sevimli olmuştu.

"ama bebeğim zaten öpebileceğim kadar öpüyorum ki?"

"hayır mesela itiraz etmek yerine beni şu an öpebilirdin, neden öpmedin?"

dudaklarını büzdüğünde kısık sesle küfür ettim, duygusallığı tutmuştu.

"üzgünüm bebeğim-"

"yoksa beni sevmiyor musun artık?"

şokla gözlerimi büyüttüm, konu nereye gelmişti?

"hayır, hayır.. çok seviyorum bebeğim, bebeklerimizi de seni de çok seviyorum."

dudaklarına nazik bir öpücük kondurdum, ardından eğilip karnına da öpücük kondurdum.

"tamam mı güzelim? asma güzel yüzünü."

çenesine elimi yerleştirdim ve bana bakmasını sağladım, başını sallayıp bana sarılmak istediğinde elimi çenesinden çektim ve sıkıca sarıldım.

"be-ben fazla duygusalım, özür dilerim ji. seni çok seviyorum ve beni sevdiğine de inanıyorum."

gülümseyerek boynunu öptüm hafifçe, ondan ayrılıp gözlerine baktım.

"önemli değil bebeğim, hamile olduğun için böylesin. sorun yok, tamam mı?"

gözlerini kırptığında tamamen ayrıldım ondan, artık kahvaltı yapmalıydık.

[...]

çektiğim bir videoyu düzenlerken minho kucağımdaydı, arada boynumu öpüyordu ve kıpırdandığında erkekliğime sürtünüyordu. bilerek mi yapıyordu emin değilim ama sabrımı kesinlikle zorluyordu.

"bebeğim, rahat dur."

uyarıp beline sarıldım sıkıca, başını boynuma sürttüğünde kulaklarından dolayı huylanmıştım, minho'ya döndüğümde omzunu silkti.