İkili sarmaş dolaş koltukta film izliyorlardı, Jisung'un sıkı çalışmasından dolayı bayadır yapamadıkları aktiviteyi bugün yapma fırsatı bulmuşlardı.
Biz hafta önce olan doğum gününü mükemmel geçmişti, hatta sonrasında ufak bir yakınlaşma bile söz konusu olmuştu. Jisung Minho'nun güzelliğine dayanamamıştı çünkü.
Eğer şu anki zamana dönersek filmin ortalarındayken Minho sıcak bastığını hissetti, evet evleri normalde de sıcaktı ama şu an daha sıcak hissediyordu.
Rahatsızca kıpırdandı yerine. İyi hissetmiyordu, kasıklarında ağrı hissetti. Ama her zamanki gibi değil, daha yoğun ve fazla.
İstemsizce kendini koltuğa sürttü, Jisung anında ona döndü.
"Noldu bebeğim?"
"Bir şey yok, ben bi' lavaboya gideyim."
Kendini Jisung'un kollarından kurtardı ve banyoya attı kendini. Nedenini anlayamadığı şekilde kendini bir şeylere sürtme ihtiyacı duyuyordu. En çok istediği şey ise Jisung'un kucağında sürtünmek.
Kendini sorguladı, normalde bu kadar kirli düşünmezdi. Neden birden bire böyle olmuştu?
Kasıklarındaki ağrı arttığında inledi kısıkça. İstemsizce eli kendi sertliğine gitti, kendi eline sürtündü. İç çamaşırında ıslaklık hissettiğinde aklı bulandı. Kafasını dağıtmalıydı, zaten ne olduğunu anlamıyordu.
Hızlıca Jisung'un yanına gitti. Aralık bacaklarını görünce kucağına yerleşme isteği oluştu.
"Ji?"
"Efendim güzelim?"
Ona döndüğünde bir şey demedi, sadece istediğini yaptı. Kucağına yerleşti ve sıkıca sarıldı. Jisung ise güldü ve dudağına ufak bir öpücük verdi. Ardından sevgilisinin ince beline sardı kollarını.
Minho filme odaklanmaya çalıştığında başarısız oldu, çünkü aklı bulanıktı. Jisung'un dudaklarını öpmek istiyordu, fazlaca temas istiyordu.
Dayanamayarak hafifçe sürtündü, yaptığının farkına vardığında gözlerini büyülttü ve iyice Jisung'a sokuldu. Jisung'ta hiçbir tepki olmayınca fark etmedi sandı. Bu yüzden rahatladı ve biraz daha kıpırdandı olduğu yerde. Hissettiği penisle yutkundu, iyice sıcakladı ve sürtünme ihtiyacı arttı.
Film bitinceye kadar kaşıntısını gidermek amacıyla arada hafifçe hareket etti. Tabii yetmedi, aksine ağrısının, vücut sıcaklığının ve sürtünme isteğinin arttığını hissetti.
Film bittiğinde sonunda Jisung'a döndü, yüzlerinin yakın olduğunu yeni idrak etti. Fark etmeden Jisung'a fazlasıyla yakınlaşmıştı.
Gözlerinde fazla oyalanmadan bakışlarını dudaklarına indirdi. Hafifçe yükseldi ve dudaklarının sürtünmesini sağladı, bu hareketiyle midesi kasıldı.
O an beklemediği bir şey oldu. Jisung'un eli belinden kalçasına indi ve hafifçe ıslanmış kalça arasını yokladı.
"Hım, yaramaz kedi. Ne kadar ıslandığından haberin var mı?"
Utancından kıpkırmızı oldu, yüzünü direkt Jisung'un boynuna gömdü.
Hafifçe kalçasını sıktığında boğukça inledi ve kendini Jisung'un eline itti.
"Mmh~ Ji."
"Ne hissediyorsun kedicik, bana söyle. Aksi takdirde sana yardım edemem."
"Canım acıyor Ji."
"Yeterli değil Minho, bana ne hissettiğini söyle, her ayrıntısıyla."
Hissettiği baskınlıkla başı döndü, içindeki arsız kedi hareketlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
güzel kedicik | minsung
Fiksi Penggemar° yazdığım ilk kurgulardan biri olduğundan yazım dili çok iyi olmayıp aynı zamanda yazım hataları da barındırmakta. ve kurguda tutarsızlık, cringe ve size mantıksız gelebilecek olaylar vb. olabilir. söylediklerimi dikkate alarak kurguya başlayın lüt...