0.6: seninle uyusam?

523 68 35
                                    

"Ah, hadi ama!"

"Noldu Minho-ya?"

"Ne olacak yine kaybettim. Bu oyunu hiç anlamıyorum."

Gülerek yanına gidip saçlarını karıştırdım. Kulaklarının arkasını da kaşıyınca mırlayarak elime sürtünmüştü.

"Ben sana öğretirim beraber oynarız olur mu?"

"Olur."

"Hadi kalk şimdi yemek yiyeceğiz."

Heyecanlanarak mutfağa ilerlediğinde ben de arkasından gittim. Zaten her şeyi hazırladığım için yemeğe başlamıştık. Minho bana arada kaçamak bakışlar atıyordu. Bu da demek oluyordu ki bir şey söylemek istiyordu ama çekiniyordu. Bir yılda fazlasıyla tanımıştım onu.

"Bir şey söylemek istiyorsun değil mi?"

"Ha? Yok hayır."

"Hadi ama MinMin. Seni tanıyorum. Biliyorum çekiniyorsun belki ama bu konuda anlaşmıştık. Benden çekinmemelisin."

"Şey aslında arkadaşların geldiğinde aranızda konuşulanları duydum. Yani dinlemedim ama sesiniz fazla yüksekti ve adım geçince merak ettim. Bu arada sizi dinlediğim için özür dilerim."

"Önemli değil ve evet maalesef bizimkiler fazla sesli konuşuyorlar bazen. Ne duymuştun?"

"Sanırım... Kızgınlık hakkında konuşuyordunuz ve on sekiz yaşıma geldiğim zamandan bahsediyordunuz. Hyunjin Hyung'tan duydum aslında. Biliyorum doktor ve dediklerini de merak ettim ve biraz daha dinlemek istedim ama siz adından fazlasını geçirmediniz. Üstüne sen ben küçükken büyüdüğüm zaman bunu anlatacağını söylediğin için ne anlama geldiğini merak ettim ve araştırmak istedim ama vazgeçtim. Senin bana anlatman daha doğru olur diye düşündüm."

Tepkimi kontrol ettikten sonra devam etti.

"Aynı zamanda Hyunjin Hyung sanırım bana açıklaman gerektiğini çünkü 2-3 ay sonrasında 'erekte' adı verilen durumun ortaya çıkacğını söylediğini duydum ve kızgınlığa girmeye yakın olduğum zamanlar olduğu için de sık sık olacakmış bu durum."

Tamam, sakinim. Sanırım...

Tam da Minho'ya olan hislerimi çocuklara yalanlamışken gelip bana bunları anlatması hiç iyi değildi.

Ona nasıl anlatacağımı bile bilmiyorken bugün gelip bana akşam yemeğinde birden sorması... Garipti?

"Ji? Yanlış bir şey mi duydum ya da öğrendim?"

Girdiğim transtan çıkıp Minho'ya baktım ve kendimi açıklamaya çalıştım.

"Hayır, bu doğru sana anlatmam gerekiyordu ama ben nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyordum. Aslında bir nevi bahane oldu sana açıklamak için."

"Önemli değil Ji. İstediğin zaman anlatabilirsin."

"O zaman şöyle yapalım. Film gecemizden önce bu konu hakkında konuşalım. Olur mu?"

"Olur."

Yemek zaten bitmişti ve beraber topladıktan sonra atıştırmalıkları hazırlamıştık. Salona geçtiğimizde elimdekileri masaya bırakıp koltuğa oturdum. Ardından Minho da kucağıma yerleşmişti. Ben ise yutkunmuş ve ellerimi beline attım.

"Tanrım Min... Bilerek mi yapıyorsun?"

O ise anlamamış gibi yüzüme bakmıştı.

"Neyi? Yanlış bir şey mi yaptım?"

"Hayır, hayır boşver."

Bu hep yaptığı bir şeydi ama az önceki ve şimdi olacak konuşmalarımızdan dolayı çok da masum düşünemiyordum.

güzel kedicik | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin