♠️ 11. Bölüm ♠️

273 17 8
                                    

 Maça Kızı'nın en uzun bölümüne hazır mısınız? 2000'den fazla kelime için bu satırları okuyan okurumdan bir oy alabilir miyim?

Keyifli okumalar ❤️❤️❤️❤️

♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️

    "Hacker Savaşları" gerçek anlamda bir savaştı, hani şu ölümlü olanlarından. Bu savaş sadece bilgisayarla yapılmazdı. Ama en önemli ve en kritik kısım bilgisayar başında oluyordu. Atıyorum savaşta doğru düzgün savaşamasan bile hack becerilerinle bunu telafi edebiliyordun.

       GH sadece onlara yardım edenin Maça Kızı olduğunu biliyordu, gerçekte kim olduğumla ilgili hiçbir fikirleri yoktu. Bir şey öğrenemezlerdi zaten. Ama yine de Maça Kızı'nın onlara yardım ettiğini öğrenmeleri bile savaşa onlarla katılmamı engelliyordu. Eh diğer çeteler de kazanacak kadar iyi olmadığına göre geriye tek bir çete kalıyordu: DoubleHack.

     Bu çete hacker çeteleri arasında en iyi çeteydi. DoubleHack adı hackleyecekleri şey her ne ise sadece hacklemekle kalmayıp +1 hasar daha vermeleriydi. Atıyorum bir bankadan 1.000.000 dolar soyacaklarsa bir o kadar daha yani 2.000.000 dolar çalıyorlardı. Bu yaptıkları aç gözlülük müydü? Kesinlikle evet.

     Tek sorun bu çetenin yurt dışında olmasıydı.  Çetenin en iyi hackerlarından biri olan Kerem'in ölümünün ardından yeni bir üye arayışındaydılar çünkü savaşa en az ve en fazla 7 kişiyle katılabilirdiniz. İkinci sorun Maça Kızı olduğumu bilmemeleri gerekiyordu ve bu imkansıza yakındı.

    Kendimi nasıl çeteye katacağıma dair planım hazırdı ama çok zordu. Daha yeni yaptığım araştırma yeni patronum olan Ateş Güçlünün de DH'de olduğunu gösteriyordu. Ama çetenin diğer kalanı hâlâ Almanya'daydı ve bu işimi az da olsa zorlaştırıyordu. 

    Savaş, yaklaşık altı ay sonraydı ama bütün çeteler çoktan hazırlıklara başlamıştı bile. Ateş Güçlünün de çetede olması beni şaşırtmıştı. Bu tür işlerle ilgilenen birine benzemiyordu.

     Eğer planım düşündüğüm gibi ilerlerse Ateş sayesinde çeteye girebilecektim. Hemen evet dersem azla şüpheli duracağı için biraz uğraştıracaktım onları ama sonucunda onlar kazandıklarını düşünseler bile kazanan ben olacaktım. Muhtemelen savaş bittikten sonra çeteden çıkmama öyle kolay izin vermeyeceklerdi ama sıkıntı değildi. Onu da o zaman geldiğinde düşünürdüm.

     GH'ye cevap yazdım:

Hadi ama, sadece yardım ettim! Hem benim ortaya çıkardıklarım onların çeyreği bile değil;)                                                                                                                                   M.K

    Eğer benim sözüme güvenirlerse yaptığım şey iyilik olmaktan çıkardı. Çetedeki diğer hainleri bulmaya çalışır ve savaşla ilgili hiçbir şey yapamazlardı. GH çetesindeki 340 kişiden yüz kişinin hain olması bile bunu kanıtlar nitelikteydi. Tabii ki çetenin tamamı savaşamazdı ama ana kurucuların yedi kişi olması gerekiyordu. Aslında çetedeki alt kademelerden birini de savaşa katabilirlerdi ama kimin hain olduğunu bilmedikleri için öyle her önlerine geleni seçme gibi bir ihtimalleri yoktu.

     Büyük ihtimalle diğer köstebekleri bulmak için benden yardım isteyeceklerdi ama tek bir sorun vardı: Çetenin liderinin sevgilisi baş haindi!

    Ben DH üyeleri hakkında araştırma yaparken gözüm saate kaydı. Saat 01.46'yı gösteriyordu ve uykum gelmişti. Yataktan kalkıp merdivenden aşağı inecektim ki aşağıdan gelen müzik sesiyle duraksadım. Partileri hâlâ bitmemiş miydi? Yaptığım şeyin saçma olduğunu fark edip inmeye devam ettim. Resmen arkadaşımın evinde hırsız gibi dolaşıyordum!

Kod Adı: Maça KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin