Alarm ile yerimden sıçradım, kalkarak anlımı ovdum.
"Bu da ne?"
Kalkarak yüzümü ovdum ve lavaboya gittim, işlerimi hallederek odadan çıktığımda yoongi karşımda durdu.
"Böyle mi duracak sın?"
Üstüme bakarak göz devirdim ve ona döndüm.
"Evet, keyfim öyle istiyor"
"Burası evin değil"
"Ne? Nasıl değil?.. Sen benimle dalga mı geçiyor sun, bende biliyorum evim değil"
"Üstünü değiş"
"Kıyafetlerim burada değil"
Dişlerimi sıkarak söylediğimde kaşlarını kaldırdı.
"Bu beni ilgilendir miyor"
"Bu asıl seni ilgilendiriyor, beni evimden alıp buraya getiren sensin kas kafalı"
Anlını ovduğunda ayağımı yere vurmaya başladım.
"Beni evime götür, kıyafet alıcam"
Bıkkınca baktığında sırıttım ve elimi uzattım, tutarak sıktığında evime geldik, acı ile elimi çektim.
"Öküz herif, biraz insan ol be"
Salondan çıkarak yukarı çıktım ve odama girip dolabın üstünde olan bavulu alarak kıyafetlerimi yerleştirdim.
Kapının önünde durduğunda ona döndüm.
"Okulumu ekemem"
"Ne yapayım"
"Bir bok yaptığın yok zaten, buna da bir şey yapma"
Bavulu kapatarak yanına gidip eline tutuşturdum, evin her tarafını kilitledim ve yanına gittim.
"Bitti"
Elimi tuttuğunda yine tesise geldik, odama bavulumu koyarak bana baktığında güldüm.
"Sağol"
Kafasını salladığında odadan çıktı, üstümü değiştirip bende odadan çıktım, aşşağı indiğimde herkes bir yere gidiyordu, bende onları takip ettiğimde yemekhane gibi bir yere geldim.
Çok geniş ve farahtı, cam duvardan bahçeyi göre biliyordunuz, sıra ya geçerek beklediğimde istediğini kendin alabiliyordun.
Kendimi aç hissetmediğim için çay ve tost alarak boş bir masaya kuruldum, telefonumu yoongi aldığı için sıkılıyordum.
Yanıma dört kişi geldi, onlara baktığımda güldüler, uzun, iri gözlü olan çocuk elini uzattı.
"Selam, ben Jeon Jungkook, arkadaş olmak ister misin?"
Elini tutarak güldüm.
"Jung Hoseok,isterim tabi"
Karşıma oturdular, sarı saçlı olan güldü.
"Ben Park Jimin"
Mavi saçlı çocuk saçlarını anlından çekti.
"Kim Taehyung"
Kafamı salladığımda geniş omuzlu gülümsedi.
"Kim Seokjin, taehyung'un kuzeni"
"Memnun oldum"
Jungkook öne eğildi.
"Gücün ne?"
"Savurganlık mı ne, bilmiyorum, ellerimi öne uzatınca bir den karşımdaki kişi geri savruluyor bende yere düşüyorum"
"Yoksa sen o gece ki çocuk musun?"
"Hangi gece?"
"Çıkmaz sokakta ki, dört gün önce"
"Evet de sen-"
"Bende oradaydım, tavşan kulaklı olan, kasklı olan yoongi"
"A-anladım"
"Ne oluyor?"
Jimin jungkook'un kolunu tutarak söylendiğinde jungkook güldü.
"Yoongi ile ilk görevimde Hoseok'u kurtarmışız"
"Vaay bu çok iyi"
Taehyung kafasını sallayarak konuşup meyve suyunu içtiğinde namjoon masaya geldi, jin kallarak sarıldığında namjoon da gülerek siyah saçları öptü.
"Tanışmış sınız"
"Evet, onu sevdik"
Jin gülerek konuşunca diğerleri kafa salladı, bende güldüğümde yoongi geldi, gülüşümü bozup önüme döndüğümde jimin güldü.
"İki yıldızı barışmayan kişi var"
Diğerleri de güldüğünde göz devirdim, oturduklarında bir kız yanımıza geldi.
"Yoonie"
Eğilerek dudaklarını birleştirdiğinde gözlerimi kaçırdım, yoongi geri çekilerek kalktığında kız elini tuttu, gittiklerinde jungkook göz devirdi.
"Şu kızı hala bırakmadı mı amk"
"Maalesef"
Jimin de bıkkınca konuştuğunda taehyung geri yaslandı.
"Yoongi'yi uyardım ama dinlemiyor aptal"
"Ne oldu ki?"
Merak ile sorduğumda jin bana döndü.
"O kızı sevmiyoruz, yoongi yi kullanıyor ama bizim mal anlamıyor"
"Kullanıyor mu?"
Kafa salladıkları nda jin yeniden konuştu.
"Kız yoongi'yi aldatıyor ama yoongi maalesef gördüğüne inanan biri ve biz söylesek de inanmıyor"
"Ama arkadaşlarısınız, onun iyiliğini istiyorsunuz, neden inanmıyor ki?"
Namjoon jin'in elini okşadı.
"Yoongi o kızı seviyor, aşk insanın gözünü kör eder"
Jin'e bakarak güldüğünde jin'de ondan farksız değil di, jimin kafasını salladı.
"Joon haklı, yoongi'nin görmesini sağlamaktan başka çaremiz yok maalesef"
"Bırakın da kendisi farkına varsın"
Kafa salladıkları nda bahçe de el ele tutuşmuş ikiliye baktım, hiç de yakışmıyorlardı.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope
Fanfiction"Bu beni ilgilendir miyor" "Bu asıl seni ilgilendiriyor, beni evimden alıp buraya getiren sensin kas kafalı"