Sonunda jimin ile antreman bittiğinde soluğu odamın kapısında aldım, çok yorulmuştum.
Kapıyı açtığımda yoongi'yi gördüm, kaş larımı çatarak odaya baktım, benim odamdı, kalkarak güldü.
"Gelsene"
İçeri girdim ve yanına gittim.
"Ne yapıyorsun burada?"
"Seni bekledim"
"Neden?"
Kaşlarını çattı ve anlamayarak baktı.
"Ben her zaman seni beklerim, hoseok ne oluyor?"
Kıyafet için dolaba yöneldim.
"Ne olmuş?"
"İki gündür garip davranıyorsun, bilmeden bir şey mi yaptım?"
"Hayır, abartıyorsun"
"Abartmıyorum"
Üstüme geldiğinde yutkundum, önümde durdu.
"Ne olduğunu söyle konuşalım"
"B-bir şey olmadı ki"
"Yalan söylüyorsun"
Sesi o kadar korkutucu çıkmaya başladı ki titredim.
"Cidden-"
"Hoseok, gerçeği söyle"
Yüzüme yaklaştığında kızarmaya başladım, kafamı çevirdim.
"Yok bir şey işte, zorlama"
Geri çekildi, gideceğini anladığımda kolunu tuttum, şakağımı ovuşturdum, kızarmıştım.
"Bekler misin, banyo etmeliyim"
"Buradayım"
Kafamı sallayarak dolaptan elime geçeni aldım ve banyoya girdim, hızlıca yıkandım ve giyinerek çıktım.
Yerde oturmuş telefon ile oynuyordu, bana dönerek telefonu kenarı koydu, yanına oturduğumda 'bekliyorum' bakışı attı.
Yutkundum ve gözlerimi kaçırdım, kalbim hızından dolayı canımı yakıyordu, derin bir nefes aldım.
"Ben birinden hoşlanıyorum"
Ellerini sıktığında kıpırdanarak ellerimi kenetledim, konuştuğunda gözlerine baktım.
"Kimden hoşlanıyorsun?"
"Yani, tanıyorsun aslında"
"Tanıyor muyum?"
Kafamı sallayarak onayladığımda düşünmeye başladığında güldüm, elini tuttuğumda bana döndü.
"Kim?"
"İsmi.. yoongi"
Bir an yine düşünmeye başladığında güldüm, durdu ve gözleri genişledi, bana döndüğünde gözleri ne baktım, yanaklarım kızarmıştı.
Cevabını beklediğimde iyice bana döndü, dudaklarımı öptüğünde karşılık verdim, boynuna sarıldığımda belime ellerini koyarak beni kendine çekip sarıldı.
Geri çekildiğimizde burnunu yanağıma bastırdı.
"Bende seni seviyorum"
Gülerek kafamı eğdiğimde çenemi tutarak dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Çok seviyorum"
Anlımızı sürttüğünde dilimi kullanamaz olmuştum, kelimeler dudaklarımdan çıkmıyordu, donmuş kalmıştım.
Ellerimi yanaklarına koyarak okşadığımda elimi tutarak avucuma dudaklarını bastırdı, bileğime de burnunu bastırıp derin bir nefes aldığında kalbim duracaktı.
Gözlerime baktığında kızardığımı hissettim, çenemi tutarak yanağımı öptü.
"Konuşmuyorsun, heyecanlandın mı?"
Güldüğünde omuzuna vurdum.
"Komik mi"
Cırlamama kahkaha ile karşılık verdiğinde elini ittim.
"Şerefsiz ya"
Üstüme gerek dudaklarımı öptü.
"Çok tatlısın"
Geri, geri giderken hala üstüme geliyordu, yere uzandığımda üstüme çıktı, yanıma uzanarak sarıldığında boynuna sarıldım, kedi gibi mırıldandı.
"Huzurlu hissediyorum, evdeymiş gibi"
"Bilmiyorum ama bir birimizin evi olmayı isterim"
Gözlerime bakarak güldü.
"Olalım"
Dudaklarımı öptü.
"Dudakların için ölüyordum"
Gülerek kafamı çevirdiğimde mızırdandı.
"Yah, bana bak"
Ona döndüğümde gülüşü büyüdü.
"Böyle kal"
Çenemi öperek göğsüme sindi.
"Saçlarımı okşar mısın"
Elimi saçlarına koyarak okşadığımda uyku mooduna geçti, bende gözlerimi kapattım, heyecandan ölecektim.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope
Fanfiction"Bu beni ilgilendir miyor" "Bu asıl seni ilgilendiriyor, beni evimden alıp buraya getiren sensin kas kafalı"