6

137 15 34
                                    

"Neden?" Chan dümdüz bakarken hiç tepki vermedi ve prenses Rose'u takip etmeye devam etti. "Chaan!" Diye mızmızlanarak peşinden gitmeye başlamıştı. Neden onu kurtardı ki?

"Koskoca ormanda gelip güzeller güzeli mağaramı buldular ya!" Demişti sinirle prenses rose. "Prenses rose büyük ihtimalle bütün ormanı dibinden dibine kadar arıyorlar." Demişti Chan.

"Olabilir ve artık birbirimize Prens, prenses diye hitap etmesek? Dost sayılırız değil mi?" Chan tek kaşını kaldırıp sorgular gibi baktığında "öyle bakma Chan! şu an bizimle gelmen bile arkadaş olduğumuzu gösterir" Minho Rose'u onayladığında göz devirip önden yürümeye başladı.

"Takılma sen, hep böyle gıcıktı" "ARKAMDAN KONUŞMAYIN!" bir kaç saatin ardından hava kararmaya ve acıkmaya başlamışlardı. Bir yere oturup soluklanırken aralarında konuşuyorlardı.

Sakinliğin ardından çokta uzakta olmayan bir yerde çatışma sesleri çıkmaya başlamıştı. "Neler oluyor?" Demişti Minho. "Tekrar şövalyeler gelmiş olmalı." Dedi Chan telaşla ve ikisinide tutup uzaktaki bir çalılığa girdi.

Çalılığın arasından üçüde bakarken genç bir kız yerde duruyordu. Muhtemelen köy halkındandı, prenseslerin giydiği kıyafetten yoktu üzerinde. "Ne işiniz var bu ormanda genç kız?" Kız korkarak "Ben sadece buraları keşfetmeye çalışıyordum, kötü bir niyetim yoktu. Özür dilerim geri dönebilirim lütfen acıyın bana!" Şövalyelerden biri atından inerek kılıcını çıkardı.

"Buraya girmenin suç olduğunu biliyor olmalısın köylü." Minho korkuyla "ona yardım etmeliyiz!" Demişti sessizce. Rose Chan'a baktığında "Chan?" Demişti. Chan ikisinede bakarken "Ne? Bana neden bakıyorsunuz?" "Biz kurta dönüşemiyoruz?" Chan sinirle dolduğunda "İyi ki bir öğrendiniz." Diyerek çalılıktan çıkacakken "nereye gidiyorsun burada dönüşsene?" Demişti Rose.

"Olmaz burada dönüşemem." "Neden yoksa soyunup mu dönüşüyorsun?" "Minho." "Özür dilerim." Chan gittikten bir kaç saniye sonra tekrar kızı izlemeye başladılar. "Benim haberim yoktu gerçekten, ben kitap okumam." "Bir sonraki hayatında Yapmazsın o halde" diyerek kılıcını kaldırdı ve tam kızın kellesini alacakken Kurt kızın kıyafetinden tutarak onu sürükledi ve önüne geçti.

"Kurt mu?" Diyerek güldüğünde Kurt sinirle hırladı ve şövalyenin üzerine atlayarak boynunu ısırdı, et parçasını bir kenara attı. Diğer şövalyeler yay çıkararak onu vurmaya çalıştı ama Kurt bütün oklardan kaçarak üzerlerine atladı. Şövalyelerden diğeri korkarak kaçtığında Kurt üzerinde olduğu şövalyenin özel bölgesini ısırarak parçaladı ve geri çekildi.

Kurt koşarak uzaklaştığında kız korkuyla soluklandı. Minho ve Rose çalılıktan çıkarak kızın yanına gitti. "Hey, siz iyi misiniz?" Demişti Rose. Kız ona bakıp gözlerini kırpıştırdı ve sorgularca "siz kimsiniz?" Dedi.

"Biz prenses ve prensleriz." Dedi arkalarından Chan. Kız "Vay be." Dediğinde Rose ona kalkması için elini uzattığında kız elini tutarak kalktı. "Öleceğim sandım gerçekten buranın ne olduğundan haberim yok."

"Aslında sadece ben kaçtığım için beni arıyorlar" Demişti suçlulukla Minho. "Özgürlüğünü almak için tehlikeye girdi" Diye üstelendi Chan. Kız gülümseyerek "Ben Lisa" dedi. "Ben Chan, Bu Minho, bu da... Rose" "Bana bak!" Diye sinirle konuştu Rose.

Minho güldüğünde Lisa "sanırım geri dönmeliyim, tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyorum." Rose gülümseyerek "Tabii ki gidebilirsin" dediğinde kız arkasını dönerek gidecekken onlara dönüp, "Köyümde gizli bir evim var ve eğer isterseniz orası sizin olabilir. Köy halkım size yemekte verir" Demişti. Rose diğerlerine baktığında onayladıklarını görünce "Tamam" Demiş Lisa'yı takip etmeye başlamışlardı.

Save Me / MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin