4.BÖLÜM: ❝RUH YANGINI❞

159 42 234
                                    

Bir önceki bölüm yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederimmm, aşksınızzz aşkk..

Hele Kefen'in lakapları,

Dizi izliyormuş gibi hissetmenizz,

Teorileriniz,

Hepsi harika harika 🤍

Hadi hemen okumaya geçelimmm. 

Lütfen oy ve yorumlarınızla hikayemizi parlatalım, hak edeceği güzel bir yere taşıyalım. 🤍


4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4.BÖLÜM

'RUH YANGINI'

Efsaneye göre her insanın dünyaya geldiğinde Tanrı tarafından bağlanmış, kırılmaz ve her zaman kişiye eşlik eden görünmez bir kırmızı iplikle doğduğu söylenir. Bu iplik bir zaman sarkacı gibi her an dönmeye devam ederken ruhlar arasında bir kader bağı kurarak onları birbirine bağlar. Bir efsane ki, iki insan arasındaki bu kader bağını taşıyan ateşten kanatları olan bir karganın gökyüzünün semalarındayken güçlü bir aşkın aniden kopan ruh bağı yüzünden küle döndüğü yerde bir kader çiçeği açar. Kimilerine göre kopan kader bağı karganın ayaklarına düğümlendiği için uçamayıp öldüğü varsayılırken, kimilerine göre kaderine razı olmak istemediği için intihar ettiği söylenir.

Bu yüzden aralarında ruh bağı kopan kimselerin sonsuza kadar ayrıldığı yerde kader çiçeği açar. Kırmızı, aşağı sarkan uzun ve ince yaprakları olan bu çiçeğin aşağı eğilen yaprakları pişmanlıktan öne eğilen başı temsil eder. İnce ve o kadar çok yaprağa sahip olması ise kaderin çeşitli ihtimalleridir.

Yine efsaneye göre kader çiçeğinin yapraklarının ve çiçeklerinin asla aynı anda bitkinin üzerinde görünmemesi ise Tanrı'nın bir cezasıdır. Aradan kaç yıl, kaç mevsim, kaç insan geçerse geçsin yolları sonsuza kadar ayrılmış iki insan için kader artık düğümlenmiştir. Birbirleri için hep aynı anda kalırlar, birbirleri için hiç daha fazlası olamazlar. Kader çiçeğinin aynı anda çıkmayan yaprak ve çiçekleri gibi aynı yerde var olsalar bile birbirleri için başka zamanın insanlarıdır.

Tanrı onları bir önceki yaşamları için cezalandırmak amacıyla kaderlerini her defasına karşı karşıya getirir ve bir önceki yaşamlarında birbirilerine duydukları aşkı acıya dönüştürür.

Sonunda Tanrı artık herkesin kaderini kendi avuçlarına bırakır ki kaderlerini şekillendirenin kendi ruhları olduğunu anlasınlar.

Haykırarak yastığımdan sıçrayışla doğrulduğumda elimi karnıma götürerek acıyla yüzümü buruşturdum. Diğer elimi yatağa bastırarak etrafıma bakındığımda gece olduğunu fark ettim. Kabus görmüştüm. Biraz hafızamı zorladığımda gördüklerim yavaş yavaş netleşmeye başlarken hasta yatağının başlığında asılı duran beyaz balonu görünce çatılan kaşlarıma tezatla dudaklarımda bir gülümseme oluştu. Güzel bir rüya, demişti. Kabus değil, rüyaydı. Peki, ütün yaşamlarda hep aynı kaderi seçtiğimi söylerken ne demek istiyordu? Derin nefeslerle kendimi arkaya bırakarak kuruyan dudaklarımı ıslattım. Bakışlarım şimdi tavandaydı. Gerçekten de pişman olmama gerek yok muydu?

RUH KADERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin