Selam güzel ruhlarım. ^^Ruh Güncellemesi: Talihim yok bahtım kara şarkısı deyip susuyorum...
Lütfen oy ve yorumlarınızla hikayemizi parlatalım, hak edeceği güzel bir yere taşıyalım. 🤍🎈
14.BÖLÜM
'OTUZ YAŞIN KADERİ'
'Ben artık sadece Ruh Kaderi değilim Ruhsima, ruhunun kaderiyim.'
İşte o an hayatımda yeni bir anlam açan bu cümleydi. Bakışlarım nabızlarımız üzerindeki kader çiçeklerinde donup kalmışken kalbimin sarsıcı enkazları altında sonunda gözlerimi güçlükle de olsa onun gözlerine çıkarabildiğimde kırmızı irisleri alev alevdi. Ona uzun uzun baktım. Zamanın aşamayacağı şeyler vardı.
"Ruhumun kaderi olman," diye mırıldandım silik bir sesle, "Ne demek?"
"Ruhların kaderlerini son nefeslerine kadar saklarım, öldüklerindeyse Azrail'e teslim ederim. Yaşamı boyunca sahip olduğu tüm anılar ruhsuzluğumun sonsuzluğunda saklanır. Anıları asla görmem, hatırlamam ama duyarım, hissederim."
"A-nılarım sende yani?" Bakışlarında bir boşluk açıldı, göğsümün ayazında kapı önünde kaldı.
"Her ruh gibi." Yutkundu. "Bu imkansız ama..." Duraksadı. "Eğer olur da bir ruha ait ufacık bir anı bile hatırlarsam ruhun yaşamından bir an eksilir."
"Hiç," dedim ama devam etmekte zorlandım. "Hatırladığın bir anı oldu mu?" Gözlerimde asılı kalan gözleri uzun bir süre oyalandıktan sonra mimiksiz durdu.
"Hayır, hiç olmadı." Gerçekliğini sorgulamak için uzun uzun baktım ama tepkisiz durmaya devam etti.
"Peki ya sen değil de ben hatırlarsam?" dedim alacağım cevaptan korkarak. "O zaman?" Tutuklu kalan bakışları bir an bile çözülmedi.
"O zaman yaşamına bir an eklenir," dedi düz sesiyle.
"Gerçekten mi?" dedim hevesle. Başını hafifçe öne salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH KADERİ
Fantasy❝Efsaneye göre kaderini terk edenlerin bütün anları küle döner, küle döndüğü yerde ise kader çiçeği açarmış. Öyle ki bu çiçek sonsuza dek, kaderini terk eden ruhun kaderini taşımakla cezalandırılmış. Kırmızı kaderleri göğe yükselen bu ruhların yaşam...