23.BÖLÜM: ❝KADERİNİ TERK EDENLERİN ACIDAN GEÇEN DURAKLARI❞

74 29 154
                                    

Merhabalar güzel ruhlarımm ^^

Ruh Güncellemesi: Yeni yeni toparlanmaya başladığımı hissediyorum, kalpten hissettiğim her şey bana bir şekilde en güzel hâliyle dönüyor... 🎐🌸

Lütfen oy ve yorumlarınızla hikayemizi parlatalım, hak edeceği güzel bir yere taşıyalım. 🤍

Hadiii okuyalımm ^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23.BÖLÜM

'KADERİNİ TERK EDENLERİN ACIDAN GEÇEN DURAKLARI'

   Ruh, bütün ihtimallerin arasından yazgısı olan imtihana hapsolduğu ana koşup dururken ömrünün bütün duraklarında kendini bekleyen kaderiyle karşılaşırmış.

İçinde savrulduğum bütün anların arasında bir an vardı ki hep o anda kalmış gibi hissediyordum. Sanki bütün ömrüm boyunca o ana hapsolmuştum. O an, işte tüm ömrümü esir alan o an, o gece ağlaya ağlaya her şeye rağmen Efgan'ın yaşamasını dilediğim andı. Hissettiğim tüm pişmanlığa rağmen kaderin ilmek ilmek özenle nakışlayıp süslediği ruhumun dilediği şey yine aynı olurdu. Yine aynı kapıdan çıkardım, yine aynı yolu giderdim, yine aynı caddede dururdum, yine aynı arabayı beklerdim, yine aynı yürürdüm...sonundaysa yine aynı şeyi seçerdim.

Çünkü bazen o an için tek bir ihtimal vardır; o da kaderin senin için seçip diktiği, özenle ruhuna giydirdiğidir.

Aynı seçimlerle yargılanan bir mahkum gibi bileklerimde esaretimle dudaklarına bakıyordum. Yüzü duyduklarından çok da hoşnut değilmiş gibi gerildi, alnındaki ve göz altlarındaki ince, kılcal damarları belirginleşti. Tüm çizgilerinde bir ömrünü tutsak ettiği hayatının izlerini taşıyor gibiydi. Suskunluğu dudaklarından acımasızca taşarken araladığı dudaklarından çıkacak şeylerin çok da iyi olmayacağını biliyordum.

"Bu doğru değil," diyebildi sadece son dakika kendini toplamayı başarmış bir ifadeyle, düz bir tonda. Onda yaşamın bütün düzlükleri vardı. Kalbim yokuş çıkmış gibi tepetaklak olmuş, hızla çarpmayı durduramamıştı. "Ruhunun sandığı o adam değilim ben." Ağzımı araladım ama çok geçmedi ki ne diyeceğimi bilemediğimden değil de konuşursam çok ağlayacağımı hissettiğimden sustum. Reddedilmenin değil de hislerimin altında kalmış gibiydim. Hıçkırıklarım göğsümü titretmeye hazırlanan bir deprem gibi son hızla yıkımı başlatıyordu. Sözlerin sustuğu, gözlerin haykırdığı bir andı. Akmayı bırakan göz yaşlarımın geride bıraktığı ıslaklıkla gözlerimi büyük bir yavaşlıkla kapatıp açtım.

RUH KADERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin