SENCİLEYİN | Texting

14.

"Kız bunlar ne kadar şerefsiz?" diyen anneme onaylar bir şekilde mırıldanarak hak verdim.

Şuan izlediğimiz program Esra Erol'du. Çıkan şerefsizlere yorumlar yapa yapa izliyorduk.

"Ya zaten adamın sıfatı ben şerefsizim diye bağırıyor kör müydün ablam?" dedim gözlerimi ekrandan ayırmadan.

"Konuştu kırk yıllık ilişki uzmanı." dedi abim.

Dün gece paçayı zor kurtarmıştım. Dışarıdan kedi sesi geldi falan deyip geçiştirmiştim ama inanmış mıydı Allah bilirdi.

Ama inanmış gibi görünüyordu.

Biz programı izlemeye devam ederken kapı çaldı. Oturduğum yerden kalkıp açmaya gittim. Koridoru aşıp da kapıya geldiğimde ahşap kanadı araladım. Karşımda Gediz'i bulduğumda oldukça şaşkındım.

Yüzü hemen güldü. Aynı şekilde benim de.

"Selam," dedi ve ekledi. "Güzelim."

Kalbim yerinden çıkacak gibi atmayı bırakırsa cevap verecektim.

"Selam," dedim kekelememeye çalışarak. "Hayırdır?"

"Abin evde mi?" dedi. Başımı aşağı yukarı salladım.

"Ne yapacaksın abimi?" dedim.

"Çocuklar biraz dolaşalım dediler, abini alma görevi de bana düştü." dediğinde ufak bir oyun oynamaya karar verdim.

"Ben de beni almaya geldin sandım," dedim üzülmüş gibi yaparak. "Neyse. Ben abimi çağırayım."

Arkamı dönüp gidiyordum ki kolumdan yakaladı. Beni kendine çektiğinde ne olduğunu şaşırmıştım.

"İstersen," dedi. "Söyleyeyim abine. Ben kardeşini kaçırıyorum diyeyim. Ne dersin?"

"Yok," dedim. "Sen abimi almaya gelmişsin. Bu ilişkideki kuma ben oluyorum galiba."

"Ne kuması bebeğim?" dedi. "Sen birtanemsin benim."

Eridim. Kelimenin tam anlamıyla, eridim.

"Hımm," dedim nazlı niyazlı. "Öyle miyim?"

"Öylesin," dedi gülümseyerek. Sonra alnıma bir öpücük bıraktı.

Sıcacık oldu içim. Ama tam o esnada abimin sesi doldurdu kulaklarımı. "Burçak?" dedi. "Nerede kaldın kızım ya kimmiş gelen?"

Hemen Gediz'i ittirdim ve kendimden uzaklaştırdım.

"Gediz!" dedim seslenerek. "Gediz gelmiş!"

Az sonra koridora çıktı ve yanımıza geldi. Neyse ki görmemişti bizi.

"Hoşgeldin kardeşim," dedi Gediz'e doğru. "Hayırdır?"

"Çocuklar dolaşalım diyorlar da seni almaya geldim hazırlan da gidelim." dedi Gediz.

Abim başını sallayıp üst kata çıktı.

Bir beş dakika sonra yanımıza tekrar geldiğinde çıktılar. Gediz abimin arkasından giderken anlık bana dönüp işaret parmağını uzatıp beni işaret etti ve ardından kalbinin üstüne yerleştirdi elini.

Güldüm. Ardından kapıyı kapatıp içeri geçtim. Yüzümde sersem bir sırıtış varken yerime oturdum tekrar.

"Ne oldu kız?" dedi annem. "Otuz iki diş sırıtıyorsun."

"Şey," dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Gediz yüzünden böylesin değil mi?" dedi gülümseyerek. "Ah ah," dedi içli içli. "Biz de geçtik o yollardan. Sevdiğimiz adamı görünce içimiz giderdi de annemizden babamızdan saklamaya çalışırdık. Ee nasıl gidiyor ilişkiniz?"

"Güzel," dedim. "Çok güzel."

Annem biliyordu bu durumu ama babama ve abime henüz açamamıştım konuyu. Abim babama göre biraz daha sertti bu konularda, babam biraz daha yumuşaktı çünkü o da geçmişti bu yollardan. Annemi tavlamak için az uğraşmamıştı zamanında. O anlatırdı hep. Ama mahalledeki dedikoducu teyzeler yüzünden er ya da geç kulağına gidecekti. O dedikodular ona ulaşmadan ben anlatmalıydım ama işte çekiniyordum. Anlayışla karşılayacağını biliyordum ama babasına gidip de lap diye benim ilişkim var diyemiyordu insan.

"Üzmüyor seni değil mi?" dedi ciddi bir şekilde.

"Yok," dedim. "Hayır. Üzmüyor."

"Güzel güzel," dedi. Sonra biraz durdu. "E hadi bir kahve yap da içelim anne kız."

"Tamam," dedim gülerek ve oturduğum yerden kalktım.

***

"Yani mesela Gediz gibi bir damadım olsa hayır demezdim ben," diyen babama baktım.

Çok doğru bir noktaya parmak bastın baba diyemedim ama.

"Baba," dedim anlık bir cesaretle. "Sana bir şey söyleyeceğim."

Abim üst katta üstünü değiştiriyordu. Gediz de buradaydı. Babam Gediz'i övüyordu. Bu, Gediz'in de hoşuna gidiyor olmalıydı ki efendi efendi gülümsüyordu.

"Söyle kızım," dedi babam bana bakarak.

"Baba şey," dedim. "Ben biriyle görüşüyorum."

Bir durdu. Bir kaldı. Sonra toparlandı. "Kimle?"

"Şey," dedim. Gözlerim Gediz'i buldu. O da bana bakıyordu. Sonra birden o atladı lafa.

"Benimle İshak Amca." dedi. Baya baya lap diye.

"Yav ben şaka yapmıştım da," dedi. "Nasıl yani şimdi? Siz ikiniz," deyip bizi gösterdi. "Görüşüyorsunuz?"

"Evet," dedik ikimiz de aynı anda.

Nasıl görüşmeyeyim ben bu adamla baba? Sen söyle şimdi, ben bu sıfattaki bu adamla nasıl görüşmeyeyim? Nasıl karşı koyayım?

"Ciddi misiniz peki?" dedi babam Gediz'e bakarak. Artık eskisi gibi bakamayacaktı ona yüksek ihtimal. Damat kontenjanına giriyordu artık yavaştan çünkü.

"Ben ciddiyim İshak Amca," dedi Gediz hemen. "Seviyorum Burçağı." Başını bana çevirdi. "O da beni seviyor. Biz ciddiyiz evlenebiliriz o da isterse. Ben isterim yani, neden istemeyeyim ki? Çünkü yani sevdiğim kadın sonuçta. Her insan sevdiği kadınla bir yuva kurmak ister. Güzel mutlu bir yuvası olsun, evi çiçek bahçesine dönsün ister yani."

Nasıl da güzel saçmalıyordu öyle. Sıfatını yediğim. Hayır, güzel de saçmalıyordu hani.

"Tamam evladım tamam," dedi babam elini kaldırarak. "Ben anladım seni."

"Ne diyorsun baba?" dedim hevesle. "İzin veriyor musun?"

"Veriyorum, veriyorum da," dedi. "Ya abin? Abinin haberi var mı bu durumdan?"

"Yok," dedim.

O sırada abimin sesi duyuldu. "Artık var." dedi. O tarafa çevirdim başımı. Hayal kırıklığı ile bakıyordu bana ve Gediz'e.

"Nasıl lan?!" deyip koştu koştu ve koştu. Gediz'in üstüne atlayıp yumruğunu indirdi.

Gözlerim şokla açılırken ne yapacağımı şaşırdım.

Sonrası nasıl gerçekleşti anlamadım.

Ben abimi tutmaya çalışırken abimin bırakın deyişleri, babamın abimi durdurmaya çalışması ve olayın başrolü annem.

Nereden çıkardığını bilmediğim iğneyi abimin poposuna batırıp abim yere yığılınca 'sakin olun canım sadece sakinleştirici' diyen annem.

***

NURAY TEYZEHXBXSKXNDKXNDJXNDJXJDJXNFXIDHXHDJSUDUSNFUENDJEJXJDJXJDJ FAVIMSIN