3

252 22 41
                                    


Smut!

"Herkes aynı kabusu gördü. Değil mi?" Diye sordu Choso emin olmak için arkadaşlarına bakarken. Maki hariç herkes buradaydı. Onu uyandırmamışlardı. "Ev ve orman yanıyordu. Ağaçlar yerinden kopmuştu. Herkes ölmüştü. Korkuyorduk ve endişeliydik."

Herkes onaylama mırıltılarıyla kafasını salladı. Yuji ise dehşet dolu bir ifadeye bürünmüştü. Evet... Aralarında tek değişik rüyayı gören kişi Yuji'ydi. Bunu arkadaşlarına söylemek zorundaydı.

"Ben değil." Dedi sessizce ama odanın boğucu sessizliğinde bu duyuldu.

"Sen ne gördün?" Diye sordu Yuta şaşkınlıkla.

"Ormanı ve evi yakan bendim. Hepinizi tek tek öldürdüğümü gördüm."

Eskisinden daha rahatsız edici bir sessizlik oluştuğunda Yuji'nin üstüne bir sürü bakış dikilmişti. Yuji arkadaşlarının bakışlarına üzülmüyordu. Onun yerine başkası o rüyayı görmüş olsaydı o da öyle bakardı.

Dizinin üstündeki gergin elinde sıcak bir ten hissettiğinde kafasını çevirerek Megumi'ye baktı. Megumi ona gülümsedi ve destek olmak istercesine elini sıktı. "Yuji bizi öldürmeyecek." Dedi kesin bir şekilde.

"Elbette öldürmeyecek. Hepimizi birden yenemez. Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için." Dedi Satoeu tereddütsüz bir şekilde. Bu onların sözüydü. Onlar birdi. Bütündü. Birbirlerinden bir şey saklamazlardı. Aynı kaderi ama farklı güçleri paylaşan bir bütündüler ve hepsi birbiri için hiç çekinmeden canını verirdi.

"Yuji'nin rüyasını bildirirsek onu bizden alırlar. Öldürürler." Dedi Suguru elini çenesine götürüp düşünceli bir şekilde kaşırken. "Ama ben rüyayı genel hatlarıyla bildirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Eğer bir tehlike varsa bu herkesi ilgilendirir. O şeyin tek hedefinin biz olduğumuzu sanmıyorum."

"O şey benim." Dedi Yuji kendi bile kabullenmemiş bir ses tonuyla.

"Değilsin." Dedi Sasuke, Yuji'nin aksine emin bir şekilde. "İsteyerek onları yapmayacağını hepimiz biliyoruz, Yuji. Ayrıca bence de rüyayı Nanami-san'a bildirmeliyiz ama Yuji'yi söylemeyelim."

"Belki de... Bu güçlerimizin kaynağı ile ilgilidir." Dedi Choso kendi kendine düşünerek. "Hiç kimse güçlerimizi nereden aldığımızı bilmiyor."

"İnanmıyorum." Dedi Nobara karşı çıkarak. "Bizi en başından itibaren güçlerimiz için eğittiler. Bunu biliyorlardı. Güçlerimizi biliyorlardı ve bizi eğitip bu güne hazırlamak istediler."

"Karşı çıkan yoksa Nanami-san'ı arıyorum." Dedi Choso ayağa kalkarak.

Herkes kafasını sallayarak onayladığında Choso yanlarından ayrıldı. Nobara'da ayağa kalktı. "Maki'yi uyandırıp olanları anlatmam gerekiyor. Nanami-san yarın burada olacaktır. Bence hepimiz uyuyalım."

Sasuke omuzunda uyuklamaya başlayan Naruto'yu kucakladı ve herkese iyi geceler diyerek ilk yukarı çıkanlardan oldu. Herkes yavaş yavaş dağılırken Yuji Megumi'yi dizinden dürttü. "Ben uyuyabileceğimi sanmıyorum."

"Bende," dedi Megumi onaylayarak. "Antreman yapmak ister misin?"

"Antreman yaparsak sana zarar verme korkum artar." Dedi Yuji dürüst ve korkmuş bir şekilde.

Megumi'nin suratını bir gülümseme kapladı. "Pekala. Gel benimle." Çocuğu bileğinden tutarak kaldırdı ve merdivenlerden hızlıca çıkardı. Bacağı çoktan iyileşmişti. Yaraları çok hızlı iyileşiyordu zaten.

Çocuğu kendi odasının önüne götürdü ve kapıyı açarak içeri girdi. Yuji'de peşinden odaya girdi. "Burada canımı acıtmayacağını biliyorsun, değil mi?" Diye sordu Yuji'ye.

Prophecy /İtaFushi-SukuFushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin