2005-Kavgadan bir önceki gün;
3. şahsiyetin anlatımıyla,
"Baji, senden tek bir şey istiyorum. Lütfen ölme. Ölürsen herkes çok üzülür, özellikle Mizu."
Siyah saçlarını savurarak gökyüzüne bakan adam dilini tıklatarak bir kaç dakikadır kendisine yalvaran çocuğa döndü.
"O mu üzülecekmiş? Güldürme beni, aksine sevinir."
Take, Baji'nin neden böyle düşündüğünü bilmiyordu, hatta belki Baji bile niye böyle düşündüğünü bilmiyordu ama emindi buna.
Baji köpek dişleriyle gülümserken Take'ye baktı. "Şimdi burdan tüyebilirsin, işlerim var."
***
Mizuki'den,
Belimin belli bir bölgesi hala sızlıyordu fakat bundan yakınmıyorum. Sonuçta içimdeki zehri çıkarmak için başka bir şansım yoktu. Ağrıdan dolayı konuşan Mikey'ye bile odaklanamıyordum. Dişlerimi sıkarak mırıldandım ve zar zor da olsa etrafa göz attım. Kisaki ile göz göze gelince kafamı çevirdim, zaten Chifuyu'dan sebepsiz yere trip yiyorum bir de onunla uğraşamam.
Mikey bir anda küçük bir çocuk edasıyla merdivenin basamağında oturup bizlere baktım.
"Pekala, çocuklaşabilir miyim?"
Herkes pürdikkat ona bakıyordu, kollarını çarprazlayarak konuşmasına devam etti. "Baji ile kavga etmek istemiyorum... Bu yüzden yarınki kavgayı kazanalım ve Baji'yi geri getirelim!"
Herkes onu onaylarken içimi huzursuzluk kapladı, belim o kadar çok yanıyordu ki bir an önce eve gitmek istiyordum. Mikey toplantının bittiğini duyurunca rahat bir nefes alıp Mitsuya ve Takemichi ile konuşan Chifuyu'nun yanına ilerledim. Yürürken bile belime batan acı her şeyi daha az katlanılabilir yapıyordu.
"Selam Mizu!"
Bana selam veren Mitsuya'ya gülümsedim ve Chifuyu'ya döndüm.
"Kendimi iyi hissetmiyorum, bir an önce eve gidemez miyiz?"
Bana kısa bir bakış attıktan sonra iç çekerek başını salladı.
"O halde görüşürüz! Yarın gelmezsen seni öldürürüm Take!"
İkisinede el salladım ve Chifuyu ile motora ilerlemeye başladım.
"Yarın geleceksin değil mi?"
"Elbette, kaçırırmıyım!"
Bana cevap vermedi, onun yerine motoru çalıştırdı ve binmemi bekledi. Bende ses çıkarmadan arkasına bindim ve o da eve sürmeye başladı. Aniden belimde hissettiğim soğuklukla ürperdim, umarım iz kalmaz.
***
Eve girdikten sonra gülümsemem yavaşça soldu. Anahtarı ayakkabılığın üzerine fırlattım ve banyoya koştum. formamı çıkardığımda gördüğüm şeyle içim ürperdi. Kırmızılık neredeyse tüm bedenimi kaplayacaktı, hızla çıkardığım bandajı bir korse gibi belime sardım. Artık istesemde daha fazla kesemezdim. Altıma şortumu giydikten sonra üzerime kolsuz tişörtümü geçirip salona ilerledim.
Takvime baktığımda yarın annemin izin günü olduğunu gördüm. Her ay belli bir günde izinli olurdu ve genelde akşama kadar uyurdu. Fakat yinede kavgadan sonra evde annemle karşılaşacak olmak tüylerimi diken diken etti. Baji'nin ne kadar tekinsiz bir tip olduğunu biliyordu ama benimde onun izinden gittiğimi bilmiyordu, o sormadı bende söylemedim.
Evi toplamaya karar verdim, zaten yorgun olurdu bir de bununla uğraşmasına gerek yok. Bir evi tek başına geçindirmek kolay değil nasıl olsa. Saman süpürgeyi çıkarıp yerdeki tozları aldım, sonra koltukları düzelttim ve çöpleri çıkardım. Zaten Baji günlerdir eve gelmediğinden odası dağınık değil, annemin odası da aynı şekilde. Kendi odama gittim ve dağınık olan ya da annemin eleştirebileceği her şeyi topladım. Gelen ses. çamaşır makinesine attığım üniformamın yıkandığını bildiriyordu. Geriye kalan tek şey onu asmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kurdeleli serseri𐙚 | tokyo revengers x reader
Actionya Baji'nin belalı bir kız kardeşi olsaydı? tokyorevengers x reader chifuyu x reader