1⁷

198 14 16
                                    

Yaşadığım küçük talihsiz olay sonucu üstüme atlayan Take ile yere düşerken arkamdaki Chifuyu'ya çarptım ve üçümüz domino taşı gibi yere dizildik. Açık konuşmam gerekirse öyle bir pozisyondaydık ki yanaklarımın kızarmasına engel olamadım, en açık ve net haline söyleyecek olursam dışarıdan bakan birisi çok rahat üçlü yaptığımızı söyleyebilirdi. İki gencin arasında ezilen karnımdan dolayı nefes almam güçleşince ve Take üzerimden kalkmayacak anın şokunu yaşamaya devam edince sinirle bağırarak Take'yi bir kaç metre öteye fırlattım, ben hala yatıyordum.

"Aptal Takemiççi kurt mu var götünde, aptal, aptal, aptal!"

Take özür dileyerek ayağa kalktı, şaşırmadım, çocuğa nasıl travma yaşattılarsa her halta özür diliyordu zaten.

"Ö-özür dilerim Mizuki.."

Kekeleyerek konuşup bana bakınca gözlerimi devirdim fakat bakmaya devam ediyordu.

"Ne bakıyorsun, centilmenlik yapıp kaldır bari!"

O sırada duyduğum ses ile hayatımın en utanç verici şeylerinde ilk üçe girecek bir olaya imza attım.

"Karnımdan kalkacak mısın Mizu?"

Arkama dönmemle gördüğüm yüzlerimizin arasında bir kaç santimetre bulunan Chifuyu bıkkınlıkla ofladı ve beni de omzumdan tutarak kalkmamızı sağladı, ölmeyi dilemekle yeltendim.

***

"Yeni 3. bölük lideri, Tetta Kisaki! Bir adım öne çık."

Duyduğum tanıdık isimle kaşlarımı çattım, geçen gün tanıştığım çocuğun adıma benzer bir ismi vardı. Merakla kafamı çevirdim ve 3. bölüğün yeni liderine bakmamla şaşkınlığa uğradım. Geçen gün tanıştığım çocuğun ta kendisiydi bu, bakışları o günün aksine ruhsuzdu. Hiç konuşmuyordu onun yerine yanındaki adamları bir şey söylüyor ama o sadece susuyordu. Chifuyu ve Mitsuya çatık kaşlarıyla onlar için yabancı olan bu çocuğa bakarken Takemiççi şok içindeydi. Sanırım daha önceden tanışmışlıkları falan vardı. Kisaki; Mitsuya, Chifuyu ve Takemiççi ile kendi bölgesine çekilip kendisine bakan bize kafasını çevirdi, Take'ye pis pis baktıktan sonra beni gördü ve bir anda nazikçe gülümsedi. Açıkçası şaşkınlıktan buna karşılık bile veremezken Mitsuya bir abi edasıyla beni dürttü.

"Tanıyor musun bu çocuğu Mizu?!"

Başımı hızla salladım ve istemesem de yalana başvurdum.

"Ha-hayır tabiki, güzelliğim büyüledi herhalde!"

Mitsuya kolumdaki tutuşunu daha da sertleştirirken Chifuyu lafını attı.

"Çocuğun bakışları hiç öyle demiyor Mizuki."

Soğuk sesine karşın anlamsızca ona bakıp göz devirdim, Takemichi aniden lafa katıldı. Diğer insanlar da aralarında konuşuyordu, bazılarının Kisaki'ye laf attığını duyuyordum.

"Bunun burada ne işi var?"

Tam cevap vermek üzereyken Draken kalabalığa gür sesiyle seslendi ve herkes sustu.

"İtirazı olan varsa öne çıksın, Mikey'nin kararı!"

Takemichi ve ben göz göze geldik, bir şeylerin ters gittiğini hissediyordum. Kimseden çıt çıkmayınca Mikey lafına başladı.

"Valhalla ile olacak kavgamızda 3. bölüğün ve Kisaki'nin bize çok yardımı dokunacak, artık onlara kafa tutabiliriz! Toplantı bitmiştir."

Mikey arkasını dönüp gitmeye başladı, tam Mitsuya'ya dedikodu verecekken Take aramızdan sıyrıldı ve bir anda Kisaki'ye geçirdi. O an bir şeylerden şüphelendim, Kisaki ile yalnızca bir saatçik takıldığım sürede onun zararsız, işeyaramaz bir inek olduğu kanaatına varmıştım ama anlaşılan Take onu daha çok tanıyordu.

kurdeleli serseri𐙚 | tokyo revengers x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin