CAZİBELİ (+18)

❸

Otobüs yolculuğu boyunca bana geri dönüş yapmasını bekledim. Ellerim soğuktan donarken dinlediğim şarkılar asla zihnimi onu düşünmekten alıkoyamıyordu. Rauf haklıydı belki de, şu an bir kadının koynunda uyukluyor olabilirdi. Bu ihtimal kalbime cam kırıkları batırırken gözlerim istemsizce doldu. Onu elde edememişken bu kadar çok kıskanmam belki de hastalıklı olabilirdi. Sarsılmaz'ı çok istiyordum, onun kadını olmak bu dünyadaki hayal ettiğim tek şeydi.

Hayaller aleminde sürekli yaşayan bir kız değildim lakin onu düşlemediğim tek bir gün dahi yoktu.

Yol boyunca bildirim gelmemişti onun tarafından. Emre'nin atmış olduğu mesajlara dahi bakmayarak heyecanla Sarsılmaz'ın mesaj atmasını bekledim.

Eve geldiğimde de bildirim yoktu. "İnsan merak edip bir geri dönüş yapar ya. Bu kadar mı umurunda değil kimin mesaj attığı? Ya da kendinden o kadar çok geçtin ki bir telefonun olduğunu bile unuttun galiba Sarsılmaz Yüce." Kendi kendime konuşmaya devam ederken yavaş yavaş ümidim kesiliyordu. Dolabımdan temiz kıyafet çıkarıp sıcak duşun altına girip kaslarımın gevşemesine izin verdim. Belki zaman geçer diye biraz da oyalandım. Bornozumu giyip saçıma da havlu sardıktan sonra telefonumu tekrardan elime almak gibi bir hata yaptım çünkü yine herhangi bir mesajın olmadığı gerçeğiyle yüzleştim.

Sırt üstü yatağıma uzanıp bir elimi alnıma koydum pişmanlıkla. "Keşke hiç mesaj atmasaydım ne güzel platonik olarak gül gibi yaşayıp gidiyordum."

Kendi kendime söylenirken playlistimden acıklı müzikler açıp tribe girmeye başladım. Bu adama olan sevgim ruh halimi acayip etkilemekteydi.

Saçlarımı kurutup üzerime kıyafetlerimi de giydikten sonra günlük ders tekrarı yapıp uyuma moduna girdim. Gözlerimi kapatıp tamamen uyku alemine gireceğim vakit dikkatimi dağıtan bir şey oldu.

Telefonuma bildirim geldi.

Gözlerim aniden kocaman açılıp ekrana baktım. Sarsılmaz'ım mesajıma geri dönüş yapmıştı. Ellerim titreyerek mesaja tıkladım.

Sarsılmaz: Sen de kimsin ve özel numaramı nereden buldun?

Kalbim ağzımda atarken saniyelik dilim damağım kurudu. Çok güzel bir soru sormuştu, istese şeceremi bir saniyede ortaya serebilecek potansiyeldeki adam gelip bana sormuştu bu soruyu.

Elçin: Numaranı bulmak için uğraş verdim. Konu bu değil, asıl konu seni tanımak istemem.

Elçin: Kim olduğum sorusuna gelecek olursak da istesen her türlü öğreneceğini biliyorum ama bunu yapma.

Aynen Elçin sırf sen istedin diye adam bunu yapmayacak diye kendime kızarken Sarsılmaz da bu düşüncemi destekleyecek mesajını attı.

Sarsılmaz: Bu söylediğini neden yapmayacakmışım?

Elçin: Beni tanımanı, keşfedip hakkımda öyle karar vermeni istiyorum.

Sarsılmaz: Ya ben seni tanımak istemiyorsam? Onu geçtim senin gibi kaç kadın benimle tanışmak istiyor farkındasındır illa.

Sarsılmaz: Gece gece beni uğraştırma, bir daha da mesaj atma.

Beni engelleyeceğinden korkarak parmaklarım klavyede hızlıca gezindi.

Elçin: Sarsılmaz, beni dinlemelisin. Hatta dinlemekle kalmamalı beni anlamasın. Bir insanı uzaktan sevmek, bir bakışının dahi odağında olmaya çalışmanın nasıl da zor bir şey olduğunu bilmiyorsun.