Yorum görmek istiyor bu gözler. Yanına da oy atsanız tadından yenmez ;)
Keyifli okumalar✨️
🔸️🔹️
Deniz söylediklerimle kahkaha atmaya başladı. O kahkaha attıkça elim yumru haline gelip suratının ortasına koymamak için kendimle cebelleştim.
"Hayal dünyana hayran olduğumu daha önceden söylemiş miydim?" Elbette ki inkar etmesini bekliyordum.
"Yukarıdaki patronun yanından ayrılırken boynundaki morluğu kapatmayı unutmuşsun sanırım." Kahkaha atmayı sırası bana geçti. Onu birkaç kez patronla fingirdeşirken yakalamıştım fakat hiçbir zaman yüzüne vurmadım bu gerçeği. Kendi tercihleri umurumda değildi fakat sırf menfaati için beni harcarsa o zaman gözüm hiçbir şey görmezdi. Bar tezgahının önüne durup tabureye oturduktan sonra öne doğru eğilip tişörtünün yakasını tuttum.
"Hayatımda gördüğüm en sinsi insansın. Patrona, Sarsılmazla iş birliği yapsın, ortak olsun diye öneride bulunup bunun üstüne düşen de sensin. Bu da yetmezmiş gibi ne yapıp ettin beni işten kovdurmayı da başardın. Ben sana Sarsılmaz'a olan aşkımı anlatırken sen arkamdan işler çevirmekle meşguldün. Gözüne girmek için de buranın ortağı ettin, belki onun aklını çeler de yatağına girmeyi başarırsın diye." Çenemi ağıratacak şekilde gülümsedim. "Değil yatağına gözün onun gözüne değdiği an kendi ellerimle o gözlerini oyarım Deniz. Sarsılmaz'a benden başkası sahip olamaz."
Kendimden emin şekilde konuşmam onun sinirini bozmuş olacak ki kaşlarını çattı. Delici bakışlarım gözlerinde yansıma yaparken en az o da benim gibi dehşet saçan bakışlarla bakıyordu.
"Sarsılmaz hiçbir zaman sana aşık olmayacak biliyorsun değil mi?"
"Bana değil de sana mı aşık olacak?" Diye sordum ağzımın kenarıyla konuşurken. "Ben onu elde ettiğim de sana bu laflarını çok güzel yedireceğim." Yakasını bir anda bıraktığımda sendelese de toparladı hemen. Tabureden inip mesai saatinde gelen Rauf'un yanına ilerledim. Yüzüme en sahte maskemi takıp karşısına geçtim.
"İşten kovulduğum haberini söylemeni beklerdim. Seni kendime yakın hissettim, diğer insanlara buzken sana sıcacık davrandım. Karşılığını böyle mi alacaktım?" Deniz'in kurbanı olduğunu biliyordum ama lafa gelince bana ufaklık deyip 25 yaşında olduğunu gözümün içine içine sokarken insanların laflarıyla hareket etmeyeceğini öğrenmesi gerekiyordu.
Damarlı eli mahcubiyetle ensesine gidip orayı kaşırken üzgün gözlerle bana baktı. "Ben çok üzgünüm Elçin, Deniz sen üzülürsün diye söylemeyelim dedi ben de ona uydum. Eğer sana bu gerçeği söylememem, söylemekten daha çok incittiğini bilseydim duyduğum an seni arardım. Beni affedebilecek misin?" Samimiyetine tüm kalbimle inanıyordum. Hem o benim sevdama göz koyacak bir adam da değildi. Anlattığı hikayeye binaen o yaralı bir adamdı, başkasına aşık olması uzun sürerdi. Deniz gibi içten pazarlıklı değildi en azından.
"Tüm bu işlerin altından Deniz'in çıktığını biliyorum," diye mırıldandım. "Onunla arama mesafe koydum seninle de bu şekilde olmamı istemiyorsan ayağını denk alırsın Rauf." Bir şey söylemesine izin vermeden yanından ayrıldım. DJ kabinindeki arkadaş insanların teker teker gelmesiyle müziği son ses açarak işine başlarken siparişleri almaya gittim.
Sarsılmazla Behçet'in gece kulübüne gelmesi için saatin biraz daha geçmesi gerekiyordu. Bu süre zarfında Deniz'in yüzüne bakmadan sipariş edilen içecekleri insalara verip soluksuz işimi yapıyordum. Rauf'un gözleri üzerimdeydi, Denizle olan mesafemin farkında olması işime yarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAZİBELİ (+18)
Romanceʙɪʀ ᴅᴀᴅʏ ɪssᴜᴇs ʜɪᴋᴀʏᴇsɪᴅɪʀ "Bana gel miniğim!" Dudaklarıyla beni dize getiren adama itaat ederken zevkten çığlık attım. Onu seviyordum, büyük kollarının arasında farklı alemlere dalmaktan hoşlanıyordum. İri cüssesi bana güven veriyordu. Yasaklı ol...