2 Gün Sonra
Ezgi elindeki poşeti tezgahın üzerine bırakıp odasına geçti. Dün akşam şans eseri babasının çalan telefonunu açmış yurt müdürü geçen ay ve bu ayın ödemelerinin yapılmadığını söylemişti. Genç kız kartın kapandığı ile ilgili birşeyler uydurup kapatmıştı telefonu. Önce annesinin kartını kontrol etmiş bulamamıştı. Bir işlem yapacağını söyleyerek nerede olduğunu sormuştu lakin Tolga beyin kartının tarihi bittiğinden geçen ay geldiğinde acil aldığını söylemişti. O kartın limiti kardeşinin yurt parası kadardı. Otomatik çekemediğine göre iki aydır bankadan önce o alıyordu. Dünden beri Tolgayı arıyordu. Cevap da yoktu. Delirecekti Ezgi. Umuyordu ki o ulaşmadan önce babasını yeniden aramasınlardı. Genç kız yatağa oturup saatin onu geçtiğinin farkına vardığında yanaklarındaki havayı üfleyerek telefon açmaya devam etti. "Gerizekalı aç şunu! " Dünden beri yüzlerce kez yaptığı gibi mesaj da attı. Ardından yeniden aradı.
"Alo! Tolga! Sen ne yaptığını-"
"Alo? Hanımefendi Tolga İlterin Vasisi misiniz? "
"E-evet Ablasıyım. S-siz? "
" Şehir hastahanesinden arıyorum doktor Fuat Sarıağaç. "
"N-ne ne ? Tolga? "
" Korkmayın sıkıntı yok. Kardeşiniz bir saat kadar önce buraya getirildi. İfadesi alındı dinleniyor sanırım pavyonda bir sürtüşme yaşanmış biraz kavga etmişler."
"İ-iyi mi? "
" Sakinleştirici verdik uyuyor. Herhangi bir sıkıntısı yok. Hertür tetkik yapıldı. Önlem amaçlı gece müşaadede tutulacak"
"İ-iyi mi? " Ezgi tutulmuş kalmıştı.
"Merak etmeyin. Şimdi kapatmam gerek. Telefonu kardeşinizin yanına bırakıyorum"
"B-ben geliyorum h-hemen! "
Ezgi telefonu kapatıp gözünden akanları silerek komodindeki baş ucu sürahisini kafasına dikti. Şimdi mantıklı düşünmek zorundaydı. Anne babasına söylese? Şimdi sırası değildi. Ne diyecekti yurt parasını muhtemelen pavyonda yiyip birde kavga edip yaralanmış mı? Akılları çıkardı. Ezgi elbet söyleyecekti. Lakin sıcağıyla babasının ne tepki vereceğini bilmediğinden ve üçüncü sınıfta olan aptal çocuğu öfke ile okuldan alma ihtimali yüksek olduğundan bir şekilde halletmek zorundaydı. Dahaönce arkasını kolladığı olmuştu ama bu en korkuncuydu şüphesiz. Genç kız bilgisayarı açıp en yakın uçak saatini kontrol etti. Hava limanına ulaşmak için çabalayacağı 3 saati baz alarak gece 3 uçağı kafiydi. Ezgi gidiş dönüş biletini düşünmeden alması ardından hesabında kalan üç bine göz devirdi. Yurt için ödemesi gereken on iki bincik ise boştaydı. Genç kız bir süre silkelenip kuzenini aramaya karar verdi.
"Alo! Zeynep... Bana 12 bin lazım acil! Acil!
" Bulursan bana da ver. Ne yapacaksın kızım o kadar parayı bu saatte. "
Ezgi kimseye anlatmaması için söz alarak kuzenine durumu açıkladı lakin zeynepten yalnızca dört alabilmişti. Kızın hesabındaki tüm para da oydu. Kalan altı için genç kız bu defa yüzünü kızartıp yakın arkadaşını aramak zorunda kaldı. Ondan da üç çıkmıştı. Ezgi telaş içinde başka arayacağı biri olup olmadığını düşünmeye koyulurken telefon titrediğinde dahası Tolgadan gelen mesajı gördüğünde hemen açtı.
Resim
"Ezgi abla benim Rüya. Doktor seninle konuştuğunu söyledi. Ben yanındayım kavga etmiş. Özgür. Ahmet. Ozan da beraber. Baya hırpalanmış tedirgin oldum. Mahir amcanın haberi varmı yolda mısınız?"
;Geliyorum!
Genç kız kardeşini yüzü gözü patlamış halde gördüğünde iyiden iyiye telaşlanarak çantasına şarj ve cüzdanı attı. Üzerinebaşka bir kazak geçirerek kendini odadan attı.