Bölüm 11- Kurumuş Çiçekler

10 0 0
                                    

İdil, Yıldırım'ın arkasından eve girdiğinde istemsizce evi süzmekten kendini alamamıştı.

İçerisi çok sade ve düzenliydi.

Kapıdan girer girmez oturma odası olarak kullanılan çok geniş bir alana giriliyordu. Kapının sol tarafında kahverengi bir ayakkabılık vardı. Oldukça küçüktü bu nedenle de çok az yer kaplıyordu.

İçerisi genel olarak çok genişti. İki tekli koltuk ve bir kanepe vardı. Hepsi toprak tonlarında ve yeni gözüküyordu. Genel olarak eve toprak tonları hakimdi, yalnızca halılar krem renkliydi ve ortamı ferahlatıyordu.

Birkaç yorgun adım atmıştı. Ayakkabılarını yüzünü buruşturarak çıkarttı ve evi süzmeye kısa bir ara verdi.

Yıldırım ise çoktan montunu çıkartmış oturma grubuna doğru yönelmişti.

İdil birkaç saniye ne diyeceğini düşünmüştü.

Odaya yarım bir bakış daha atmıştı, oturma grubunun önündeki alan kitaplıklara ayrılmıştı. Kitaplıklarda açık krem rengindeydi ve duvar boyunca ilerliyordu, sadece şöminenin olduğu alana geldiğinde kitaplık şöminenin boyutuna göre ayarlanmıştı, onun haricinde cama kadar tüm duvar kitaplıklarla kaplıydı.

"Evime hoş geldin," dedi Yıldırım ve İdil'in tüm dikkatini kendisine çekti.

İdil ise tepkisiz kaldı ve evi incelemeyi sonraya ertelemeye karar vererek bir adım daha attı.

"Duş almam gerek," dedi tek düze bir ses tonuyla. Bir haftadır ellerini bile yıkayamamıştı. Baştan aşağı kan, ter ve göz yaşı ile kaplanmıştı bedeni.

Yıldırım başı ile onay verdi ve ayağa kalktı. Önceliği İdil'in rahat etmesiydi.

"Evde sadece ben yaşıyorum bu nedenle her şey minimal sayıda ve boyutta. Banyo benim odamda, ısıtma sistemi şu anda aktif, sen istediğin zaman duşa girebilirsin, temiz havlular banyo dolabında mevcut," dedi ve eliyle odayı göstererek kapıya kadar İdil'e eşlik etti.

İdil ise gereksiz hiçbir şey söylememeye yemin etmiş gibiydi. Yıldırım kızın hala kendine gelemediğini bildiğinden sessizliği yine o böldü.

"Buraya geleceğimiz kesinleştiği zaman adamlara haber yolladım. Senin için birkaç kıyafet ve iç çamaşırı aldırdım," dedi ve gri tonlarıyla kaplı odasına girdiklerinde yatağın üzerindeki kıyafetleri eliyle gösterdi.

"Şimdilik ihtiyacın olabilecek her şeyi temin ettim. Zamanla eksikliklerini tamamlarız.." dedi ve İdil'e ufak bir bakış attı.

Kızın yüzü aldığı darbelerle morarmıştı. Özellikle sağ gözü şişmiş, gözünün çevresi giderek koyulaşan bir morluğa bürünmüştü. Kafasına aldığı bir darbe ile de alnı kanamış olmalıydı ki o bölgeden akan kan tüm kıyafetine kaplanmıştı.

Yıldırım kızı incelerken İdil'in kendisine memnuniyetsiz bir şekilde baktığının farkına varmamıştı.

İdil huzursuzca öksürdü.

Çık dercesine bakıyordu, Yıldırım yeni farkına vardığı bu bakışı başıyla onayladı ve odadan çıktı.

Genç kız odada tek başına kaldığında elinde olmadan burayı da incelemeye başlamıştı.

Yatak çift kişilikti, gayet geniş ve düzenli bir odaydı burası da. Gri tonları hakimdi, büyük bir yatak ve gardırop dışında bir eşya yoktu.

Yatağın üstündeki kıyafetlere bu pis haliyle dokunmak istemediğinden direkt olarak kendisini ebeveyn banyosuna attı.

Banyo da küçük ve temizdi.

VAVEYLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin