5 - BİLİR ŞİRKETİ VE KORO TAKIMI

28 2 0
                                    

"Ay! Ela bu valiz çok ağır! Yemin ediyorum fıtık olacağım!"

Yanımda sızlanıp duran arkadaşıma oflayarak döndüm. "E kızım tabi ağır olur! Tüm evi koydun içine! Hayır, sanki taşınıyoruz!" Kollarımı birbirine dolayıp ayağımla yerde ritim tutmaya başladım. Geçen bir kaç dakikadan sonra dayanamayarak; "Ya Alara, hadi! Bir koyamadım şu valizi! Herkes bizi bekliyor!" dedim. "Söylemesi kolay!" diye sızlandı. Arkamızda bir gölge farkedince o tarafa doğru döndüm. Başkan vekili Enes Bey bize -daha doğrusu valizini otobüsün bagajına koymaya çalışan Alara'ya- doğru geliyordu. "Dur, ben hallederim." dedi ve Alara'yı kenara çekip valizi kaldırarak bagaja koydu. İşi bitince ellerini temizleme niyetiyle birbirine aşağı yukarı çarptı. "Evet, işte oldu." Alara utangaç bir tavırla, aynı küçük bir çocuk gibi, ellerini önde birleştirmiş iki yana sallanıyordu. "Teşekkür ederim Enes Bey." Enes Bey kulaklarına kadar gülümseyerek yanıtladı: "Rica ederim, Alkız."

Alara daha çok gülümserken bense, aynı liseli aptal aşıklar gibi davranan onlara bakıyordum. "Evet, evet. Siz olmasaydınız sanırım otobüse hiç binemeyecektik. Teşekkürler." dedim ardından Alara'nın koluna çok acıtmayacak bir çimdik atarak otobüse ilerlemesini sağladım. "Teşekkürler Enes Bey! Biz kaçar!"

Hızlıca otobüse bindik ve en önün bir arkasına oturmaya karar kıldık. Alara'dan önce davranıp cam kenarını kaptım. Ardından Alara da yanımda yerini bulduğunda hemen ona döndüm. "Ondan hoşlanıyorsun, değil mi?" Hızlıca eliyle ağzımı kapattı. "Şşt! Niye o kadar sesli söylüyorsun kızım! Ya biri duysaydı?" dedi hızlı hızlı. Elini ağzımdan çektim. "Kim duyacak sanki? Neyse, onu bunu boş ver. Hoşlanıyor musun?" dedim omuzlarını tutarak. Dudaklarını birbirine bastırdı. "Alara. Eğer böyle bir şey varsa bana söyleyebilirsin, biliyorsun." dedim konuşması için destek verircesine. Kafasını salladı. "Biliyorum."

Bir süre daha yüzüne beklentiyle baktım. "Evet, galiba, sanırım. Ama birazcık ve daha yeni yeni fark ediyorum. Zaten bu yüzden sana söylemedim, söyleyemedim."

Gülümsedim ve arkadaşımın yanaklarına hızlı hızlı sulu öpücükler kondurdum. "Ya, şimdi benim eniştem mi var?" dedim. Kafasını hızlı hızlı sallarken aynı zamanda da kıkırdıyordu. Bende kıkırdarken otobüse Yiğit Bey ve Enes Bey'in bindiğini gördüm. "İyi insan lafın üzerine gelirmiş." dedim Alara'nın kulağına yaklaşıp. "Seninki de burada." Ne? Seninki mi?

"SENINKI MI?!"

Bağırışımla tüm gözler gibi Yiğit Bey'in gözleri de bana dönmüştü. Kısık sesle "Pardon..." dedim ve yerime sindim. Bir kaç saniye sonra herkes gözlerini benden çekip Yiğit Bey'e bakarken, Yiğit Bey ise bana bakıyordu. Onun bakışlarıyla gözlerimi kaçırıp, yerime biraz daha sindim. Derin nefes alıp geri bıraktı.

"Evet, arkadaşlar. Biliyorsunuz ki, Başkan vekili Enes Bey'le normalde bu tarz etkinliklerde sizden ayrı olarak bir arabayla giderdik. Fakat bu sefer biz de sizinle beraber otobüsle gideceğiz. Otobüste biz yokmuşuz gibi rahat rahat oturup, rahat rahat konuşup, rahat rahat uyuyup ve rahat rahat yemek yiyebilirsiniz. Hepinizin güzel ve konforlu bir yolculuk geçirmesini dilerim."

Herkes gibi bende şaşırmış bir şekilde Yiğit Bey'e bakıyordum. Ve inanır mısınız, Enes Bey ile beraber tam önümüze oturdular. Allah'ım! Ne günah işledim de bu kadar şanssızım! Enes Bey otururken bize; "İyi yolculuklar kızlar." dedi. Teşekkür ettik. Yiğit Bey ise kafasıyla selamladı. Ve biz de aynı şekilde selamladık. Enes Bey Alara'nın önüne, Yiğit Bey ise benim önüme oturmuştu. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp telefonuma bağladım. Ardından şarkı listemden rastgele bir şarkı açtım. Şarkıya göre bir sağa bir sola sallanıyordum. Çok geçmeden, "Ne dinliyorsun?" diye soran arkadaşımın sesini zar zor duyup cevapladım. "Sezen Aksu - Yalnızca Sitem."

Güya AşıkmışımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin