Şu anda ölüyordum! Ciddi ciddi ölüyordum! Regl olmuştum, hemde ilk izin günümde! Ya bu kadar da şanssız olunmazdı ama! Evde son kalan pedi kullanmıştım ve canım tatlı çekiyordu! Ama demiştim, evde bir şey yoktu. Olsaydı belki bir şeyler yapabilirdim, ama yoktu işte. Ayrıca dehşet bir karın ağrısı çekiyordum.
Alara ya da Sevgi'yi arıyabilirdim. Ama sorun şu ki; Sevgi işi olduğunu söylemişti zaten ve onun için gitti, Alara ise Enes Bey ile bir iş görüşmesine gitmişti. Yani şanssızlığın böylesi! Koltuğa kıvrılmış, karnımı kollarımla sarmıştım. Şimdi diyeceksiniz ki, ağrı kesici alsana. Bunu düşünebilirim evet, tabii işe yarasaydı! Ağrı kesiciler bende regl ağrısı dışındaki bütün ağrıları engelliyor. Ama regl ağrısına en ufak bir etkisi yoktu! Bu nedenle alsam da faydasını görmeyecektim.
Ofladım ve öbür tarafa dönüp cenin pozisyonuna geçtim. Uyursam belki biraz geçer diye yatmıştım. Ama sonuç ortada! Bu lanet karın ağrısı izin vermiyordu ki uyuyayım!
En sonunda yerimden kalktım. Lavaboya ilerledim. İşimi görünce tam çıkacaktım ki gözüm duşa kaydı. Sonra aynada kendime baktım. Saçlarım kirliydi. Bir düş alsam iyi olabilirdi. Hızla kıyafetlerimden kurtuldum ve duşa kabine girdim. Dikişlerime dikkat ederek vücudumu yıkadıktan sonra saçlarıma geçtim. Saç şampuanımdan birazını elime sıktım. Saçlarımı köpürtmeye başladım. Saçlarıma, kafama masaj yaptım bir süre. Ardından acele etmeden saçlarımı durulamaya başladım. Aynı işlemi iki kere daha yaptım. Biraz daha suyun altında oyalandıktan sonra bornozumu üzerime geçirdim. Tabii ki dikişlerime dikkat ederek!
Odama ilerlerken salondan telefonumu da kapmıştım. Hızla üzerime bir şeyler giymek için dolaba ilerledim. Kalın siyah bir eşofman ve yine kalın siyah bir sweatshirt giydim. Pedim olmadığından peçete koymak zorunda kalmıştım. Fakat kayacağını biliyordum. Nitekim bundan başka yapabileceğim bir şey yoktu. Saçlarımı da kurutup bir tokayla topuz yaptım. Daha sonra telefonumu alıp yatağa kıvrıldım. Telefonu açar açmaz bildirimler düşmeye başladı.
'Yiğit Bey' kişisinden 17 cevapsız arama...
'Yiğit Bey' kişisinden 14 mesaj...
Hemen mesaj kısmına girip attıklarını baktım.
Yiğit Bey: Ela telefonunu açar mısın?
Ela.
Telefonunu aç!
Orada mısın?
Bir şey mi oldu?
Ela!
Evine gelirim bak!
Açsana şu telefonunu!
O telefon gösteriş olsun diye mi bulundu?
Ela açsana telefonu!
Sabır!
Ela açar mısın?
Yetti arttık!
Tamam! Evine geliyorum!Son mesajı görür görmez hızla uygulamadan çıkıp Yiğit Bey'in numarasını tuşladım. İlk çalışta açınca biraz afalladım.
"TELEFONUNU NEDEN AÇMIYORSUN? NE KADAR ENDİŞELENDİM HABERİN VAR MI SENİN? O TELEFONU SÜS OLSUN DİYE Mİ ALDIN?"
Yavaş be adam! Kulağımın içine ettin!
"Hani biraz sakin olsanız diyorum! İyiyim yok bir şey! Duştaydım duymamışım."
Bir süre sessizlik oldu. Karşı taraftan hışırtılar geldi. Ve sonra onun sesi duyuldu:
"Ben, sen telefonunu açmayınca biraz fazla endişelendim. Kusura bakma."
Gülümsedim istemsizce. Ne yaptığımı farkedince öksürerek kendime geldim. Benim için gerçekten endişelenmişti...
"Sorun değil." dedim. Ve tam o sırada karnıma giren sancıyla acılı bir şekilde mırıldandım. "Ela? İyi misin?" diye sordu telefonun karşısındaki adam. "Evet." dedim dişlerimi sıkarak. Amaç, sesimin titremesini engellemek! "İ-İyiyim." Ve sonuç, başarısız olmak! Harika(!) Cidden müthiş(!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güya Aşıkmışım
Romance"Senden hoşlanıyorum. Senden o kadar çok hoşlanıyorum ki, senin için gözümü kırpmadan bu şirketi satabilirim." "Ne?" Sesim sadece bir fısıltıdan ibaretti. Bunca zaman onu yanlış anlamıştım. Sevdiğim adam, patronum, o kadını sevmiyormuş. Beni seviyor...