Medya: Emrah Tuğrul
Kandemir Kıraç...
Günlerdir kafamın içinde koşuşturan tilkilere sandalye çıkartmaya çalışıyordum. İçim rahat olsada kafamda bir curcuna vardı ve bitmek bilmiyordu. Ne yapacağım veya ne olacak sorularından gına gelmişti, kendi kendimi bıktırmıştım artık. Ne zaman düzeleceğini yada ne zaman düzelteceğimi bilmiyordum, bilsem şu an şu dakika yapardım fakat yok.
Bir yanda koskoca şirket sahibi, otoriter, oldukça sert, ağır başlı ve gayet güzel görünümlü bir adam vardı.
Diğer yanda; eğlenceli, patavatsız, ve aslında gayet tatlı bir adam vardı.
Onlara numaramı verdiğim günden bu yana anladığım kadarıyla birini seçmemi istiyorlardı. Yani anladığım kadarıyla...
Kafamı hediyelerle karıştırmaya çalıştılar, güzel sözler, iltifatlar, pahalı akşam yemekleri... bir kadına bunlar yapılsaydı herhalde çok etkilenirdi. Ama bende bu tarz bir etkilenme yoktu, nedeni ise çok belli.
Ben onlara ilgi duymuyorum ki.
Anlamak istemedikleri de buydu zaten. Ne kadar anlatmaya çalışsam, dolaylı yoldan olsun olmasın, bir türlü anlamıyorlardı. Çat çat yüzlerinede söyledim. Yok anam! Bu adamlar takmışlar kafaya beni.
Özellikle Gökhan, konu ben olduğumda kaşları çatılıyor o eğlenceli, alay eden halinden eser kalmıyordu.
"Kandemir!" Düşüncelerim içinden sıyrılıp bana bağıran sese döndüm. "Bayaaa daldın sende."
Gülümseyip ellerimle gözlerimi kapattım. Bu gün koskoca mekanda tek değildim, Batu beyimiz götünü kaldırıp gelmeye zahmet eylemişti.
"Aşırı yoruldum." Mekanın boş olmasını fırsat bilerek tezgahın görünmeyen kısmına zıplayarak oturduğumda bacaklarımın tamamen öldüğüne kanaat getirmiştim.
"Otobüs bekliycez şimdi bir saat." Batunun sözleri ile aklıma gelen o lanet ortam ile ağlamaklı bir ses çıkardım.
İş veya okul çıkışı otobüs beklemek, otobüse binince içindeki o sıkışıklıktan gına gelmişti artık. Batuyla aynı otobüse biniyorduk ve birbirimize tutunarak düşmemeye çalışıyorduk, en az 10 kere öpüşme tehlikesi geçirmiştik. Iyy iğrenç.
"Ya Batu biz okuyoruzda," dedim gözlerimi mavi gözlerine dikerek. "Bizden bir bok olucak mı yani ben boşuna çalışmak istemiyorum yani bakıyorum yok olmuyor benden babamın yanına, memlekete dönsem."
Batu yanıma gelip kolunu omzuma attı. "Kandemir saçmalama." Dedi sadece.
İç çekerek tam tekrar ağlamak için hazırlanırken telefonum çalmaya başladı. Ekrana baktığımda adı-soyadı ile kaydettiğim adamın adını gördüğümde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek 1 /İhanet/ BxBxB
RomanceKonu ben olunca gözleri hiçbir şeyi görmüyor, sadece benim istediğim olsun götüm rahat etsin istiyorlar. Hatta bir defasında bana göz ucuyla bakıp nezaketen gülümseyen bir çocuğa yükselip dövme girişiminde bulunmuşlardı. Ben korkuyor muydum? Yo...