Konu ben olunca gözleri hiçbir şeyi görmüyor, sadece benim istediğim olsun götüm rahat etsin istiyorlar.
Hatta bir defasında bana göz ucuyla bakıp nezaketen gülümseyen bir çocuğa yükselip dövme girişiminde bulunmuşlardı.
Ben korkuyor muydum? Yo...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Medya: Burçak Aslan...)
"Kandemir sonunda." Dedi Burçak ellerime vurarak. "Aldık şu notu!" Diyerek kahkaha attı.
Güldüm ama onun kahkahalarına katılmadım çünkü Görkem ve Burçakın flörtü Urazda bizimleydi. Tek olsaydık bağıra bağıra yaaaaaa diye haykırırdım.
"Onu sevindiriyorsun." Dedi Uraz yanıma yaklaşıp hafif fısıldayarak. "Seni seviyor."
"Bende onu seviyorum, çok güzel bir arkadaş benim için." Dedim Urazın kapalı yeşil gözlerine bakarak. Kolunu omzuma atarak belirlediğimiz kafeye yürüyorduk. Görkem Burçakın gösterdiği kıyafete yorum yapmakla meşguldu şu an.
"Kandemir sana bir şey sormak istiyorum."
"Efendim Uraz?" Boyumuz aynı olduğu için burun buruna gelmemek adına ona bakmadan söylemiştim.
"Senin hakkında sosyal medyada bir şeyler duydum, hatta gördüm." Dediğinde benim babacıklarımla alakalı olduğunu anlamıştım. "Burçak anlattı, tabikide sana karşı bir karşıtlığım yok sadece merak ediyorum bu denli zengin adamların seni nasıl germediğini."
Gülümsedim. Eğer bana karşı uzaktan bir bakışı olsaydı sesinden anlardım ama sesi onu yanlış anlamam için ekstra kısılmış ve nazik çıkıyordu. "Bir süre geçtikten sonra ben onlara alıştım, onlarda bana. Bu sosyal medya işi olmasa daha mutlu olucaktım ama onlar diğerleri gibi değil, sosyal medyada aktif oldukları için onlarla alakalı her şey aniden gündeme geliyor."
Gülümseyerek "anladım." Dedi ve kolunu omzumdan çekerek Burçakın yanına gitti. Görkemde benim yanıma geldiğinde eşlerimizi bulmuştuk.
"Ben çok kalamam haberiniz olsun," dedim Görkemin duyacağı bir sesle. "Emrahla Gökhan erkenden çağırıyorlar."
"Bunlarında sağı solu belli olmuyor iyice kafayı yicem az kaldı." Diyerek sitem ettiğinde kahkaha attım sesimi kalınlaştırarak.
"Zamanla alışıyorsun abi, ben çözdüm sizde çözersiniz."
Görkem gülerek "aman almayayım." Dedi ve sırtımdan kafenin kapısına doğru itti.
"Ne içiyorsunuz?" Dedim deri cüzdanıma elimi atarken.
Uraz kafasını eğerek duvardaki menüye bakan Burçakın yüzüne baktı. "Ne istiyorsun bebeğim?" Dediğinde hallerine göz devirerek Görkeme döndüm ve belinden tutarak Urazı taklit ettim ve onun aksine parmaklarımın üstünde durarak "Ne istiyorsun bebeğim?" Diye sordum. Benden uzun olduğu için bu roleplayimiz biraz eksik kalmıştı.
