Emrah Tuğrul..."Yapacak bir şeyimiz kalmadı Gökhan." Dedim uzun zaman sonra ilk defa çaresiz bir ses ile. "Bizi görmek dahi istemiyor, onu ya da kendimizi kurtaramayız."
Gökhan dediğin şeyle aniden yüzüme baktı. "O ne Emrah! Ondan bizene? Bırak ne bok yiyorsa yesin tamam mı! Biz ona şans verdik, bir oldu iki oldu kabul ettik. Hala ona yardım etmeye çalışıyoruz ama bizi yine sikine takmıyor! Sence de fazla değil mi bu?"
Kaşlarımı çattım, elimdeki kalemi sertçe masaya çarptım. Gökhanın bana sesini yükseltmesi asla sevmediğim bir şeydi, ve o gözlerime bakarken bilerek yaptığını anlamıştım.
"Gökhan bana eğer bir daha sesini yüksektirsen-"
"Ne olur Emrah! Ne yaparsın?"
İç çektim.
Sakin ol Emrah, o senin ortağın Emrah, o senin arkadaşın Emrah...
Ama iç sesime yenilmedim. Ayağa kalkarak tam karşısında durdum. "Benim Kandemiri sevdiğimi biliyorsun değil mi! Biliyorsun işte Gökhan!" Diye bağırdım yüzüne karşı. "Sen ne yaparsan yap ama ben Kandemiri koruyacağım. Anladın mı? Ve sen," diyerek parmağımı göğsüne koydum. "Asıl sen Kandemirden uzak duracaksın!"
Kandemir Kıraç....
"Kulaklarım çınlıyor." Dedim ellerimi kulaklarıma götürerek.
Karşımda oturan Sinay bana gülerek baktı. "Biri seni anıyordur belki."
Gülümsedim, televizyondaki filme geri dönerek devam ettirdim.
Burçak Emrahların sitesinde tanıştığı çocukla küçük bir date'e çıkmaya karar vermişti ve o yüzden bizimle değildi. Açelya ise bir iki günlüğüne ailesinin yanına gitmişti. Sinayla ben ise evde yalnızdık. Bana pek bulaşmıyordu ve zararını görmemiştim. Yarın sabahtan gideceğini söylemişti ve bu süre zarfında max kahve içmeye çıkmıştık, gezmek istediğini dahi söylememişti. Söyleseydi büyük ihtimalle ona eşlik ederdim fakat tık yoktu, çekiniyor desem oda değil. Belki sadece istemiyordu ve ya unutmuştu, her şey olabilirdi ve boşvermeye karar vererek susmuştum bende. Sonuçta kendisi geldi ve ne yapacağını kendisi bilir, karışmak ne haddime.
Sinay telefonunu kapatıp oturduğu tekli koltuğa bıraktı ve yanıma geldi. Koltuğun kol kısmına kalçasını dayayarak bir nevi oturdu. Ona baktığımda gülümseyerek saçlarımla oynamaya başladı. Üstünde benim adidas hırkam vardı ve altında da bir pantolon. Parmakları saçlarımla oynarken iyice mayışıyor filme odaklanmaya çalışıyordum. Eli enseme indiğinde uzun tırnaklarını ensemde gezdirdi. Yavaşça elini tuttum.
"Rahatsız mı oldun?"
"Ensem biraz sıkıntı Sinay ya boşver." Dedim yeterince derdimi belirtmeye çalışarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebek 1 /İhanet/ BxBxB
RomanceKonu ben olunca gözleri hiçbir şeyi görmüyor, sadece benim istediğim olsun götüm rahat etsin istiyorlar. Hatta bir defasında bana göz ucuyla bakıp nezaketen gülümseyen bir çocuğa yükselip dövme girişiminde bulunmuşlardı. Ben korkuyor muydum? Yo...