17. YARI ÖLÜLER

17 0 0
                                    

"Kendini azad et.

Bu son çırpınış.

Kendini kurtar.

Bu son yok oluş.

Ölüm dedikleri son,

senin için hayallerde."

Ateş tüm ormanı turuncuya boyarken, alevlerden yükselen dumanlar gökyüzüne ulaşıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ateş tüm ormanı turuncuya boyarken, alevlerden yükselen dumanlar gökyüzüne ulaşıyordu.

Bu yükselen turuncu ışık, sonun geldiğinin habercisiydi belki de. O gelmişti ya da esirleri. Ancak yarı ölüler gelmiş olsa bile bu, onun burayı bulmuş olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Aslında onun, burayı bulması, mağlubiyetten bile daha kötüydü.

Viran'ı ve Efken'i nasıl koruyacaktım? Onları acilen saklamam gerekiyordu. Onları, şeytandan korumam gerekiyordu. Şu an için ne yapmam gerektiğini bilmesem de, tek bildiğim hata yapmamam gerektiğiydi. Küçücük bir noktayı görmeyişim dahî  pahalıya patlayabilirdi. Düşünceler beynimde çark misalî dönmeye başlarken, gözlerimi yükselen ateşten çekerek Viran'a döndüm. Kıstığı harelerini, kendisine baktığımı fark etmesi ile gittikçe büyüyen ateşten çekti. Denize yansıyan güneşin ışığına benzeyen hareleri ateşin turuncusuyla koyulaşmış ve parlıyordu.

Olduğu renkten daha koyu bir hâl alan bakışlarını, turuncu ateşin ortasında grisini koruyan gözlerime çevirdi.

Dumanlar uçurumun içinden yükselerek ormana sis gibi çökmüştü. Bu duman bana etki etmese de bu Viran için geçerli değildi.

Durmadan gelen duman etrafımızı sarmaya başladı ve Viran'ın aldığı nefesle ciğerlerine ulaştığı anda bu onun deli gibi öksürmesine neden oldu. Kaşları çatılırken, öksürük kirizine girmiş gibiydi. Gözlerime endişe uğrarken aynı zamanda uzaktan miniğin ağlama sesleri geliyordu. İkisini de buradan kısa sürede çıkarmam mümkün değildi. Bu büyük bir zaman kaybı olurdu. Kaçmak yerine onları iyi bir yere saklamayı seçtim. Viran'ı elinden tutup kulübenin arkasında ki küçük bir oda büyüklüğünde ki su deposunun yanına sürükledim.

Bu şehirden buraya su getiren ve içinde biriktiren metal bir tanktı. İçine en az beş insan rahat bir şekilde sığardı. İçinde ki suyun boyutuna bakmadan önce hızlıca şehirden su getiren borunun vanasını kapattım. Kapağı üst kısmındaydı ve tanka dayalı merdivenle daire şeklinde ki kapıya ulaşılıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uçurum KenarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin