"Tereddüt eden zihnini sustur.
Asıl gerçek kalbin.
Yalanların içine doğmuş ruhunu sustur.
Asıl gerçek Dünya'n."
Buraya kadardı.
Ona hiç güvenmemeliydim. Bir şeytan adaleti sağlayamazdı. Bir şeytan ancak adaleti yok edebilirdi.
Bunu anlamak için geç kalmıştım ama hâlâ bir şansım vardı.
Zaman, bir şeytanı mahvetmek için çok da geç değildi.
Gömme dolabın kırık kapağını tutup çektim. Kopan kapağı bir köşeye fırlattım.
Dolap... Boş...
Tam olarak değil.
Gömme dolabın kırdığım kapağından içeriye elimi soktum. Gömme dolabın sonunda ki ince tahtaya hafifçe vurduğumda ses yankılandı. Aleti arkasına saklamıştı...
Her an üstüne yıkılan duvarların arasından çıkabilirdi. Bunu göz önünde bulundurarak hızlandım. Yumruk yaptığım elimi tahtaya geçirdim. Diğer kapağın da bana engel olmasıyla onu da kırarak kopardım. İnce tahtaya yumruklarımı indirdim. Açılan geniş delikten elimi içeriye soktum. Küçük, kan kırmızısı bir kutu elime geçtiğinde hızla kolumu dışarı çıkardım. Elimde ki kutuyu incelediğimde gördüğüm şifreyle duraksadım. Kutu özel yapımdı. Şifre dört haneliydi. Ama rakamla değil, harfle giriliyordu.
Onu o yapan bir şey...
Ateş? Alev?
İki kelimeyi de denedim... Olmadı.
Kaşlarım kendiliğinden çatılırken, bakışlarımı onun olduğu tarafa çevirdim. En ufak bir hareket bile yoktu. Dikkatim dağıldı ve göğsümdeki keskin acıyı hissettim. Göğsümdeki ateş, göğüs çatalımı çoktan geçmişti...
Ateşin, alevin, kanın, kırmızının, şeytanın ve gri dumanı dilimizde çevirdiğimde harf sayısı uymuyordu. Dumanı dilimizde çevirdiğimde 'fumo' dört harfliydi. Kelimeyi girdiğimde, yeşil bir ışık yanıp söndü. Tekrar dört haneli bir şifre çıktı. Kaşlarımı çattım ve yüzümü buruşturdum. 'Fumo'yu tekrar girdiğimde yeşil ışık bir kere daha yanıp söndü ve mekanik bir ses çıkararak kapağı açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum Kenarı
RomanceKorkmuyordu. Biliyordu ki bu gördüğü gerçekti. Bir düşün içerisinde değildi. Tenine işleyen rüzgârı, gözlerini yaşartan dumanı ve nefesini kesen bu kasveti her zerresinde hissediyordu. Gözleri, gri dumanların arasından asaleti ile yeri, göğü inleten...