Korkmuyordu.
Biliyordu ki bu gördüğü gerçekti.
Bir düşün içerisinde değildi.
Tenine işleyen rüzgârı, gözlerini yaşartan dumanı ve nefesini kesen bu kasveti her zerresinde hissediyordu.
Gözleri, gri dumanların arasından asaleti ile yeri, göğü inleten...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kaygı. Endişe. Çaresizlik. Ve en acısı, kayıp. Kısaca ve en basiti ile ölüm.
İnsanı öldüren, ölüm.
Az önceye kadar düşünmemek üzerine kararlıydım. Ama hayır, içimde bir yer, Viran'ın orada, o pis yaratıkların yanında kalmasına izin vermiyordu.
Veriyor olsaydı da dinlemezdim.
Roza, şimdi ne yapacaksın?
İçimde bir yerlerin kurumasına ve yeşermesine sebep olan adamı kurtaracağım.
Yeşermesi ve kuruması m-
Sus, şu an değil... Şu an olmaz.
Viran'a, oraya geleceğimi söylememiştim. Ama her neredeyse, oradan ayrılmamasını söylemiştim. Tamam, demişti. Derken ki ses tonunda küçücük bir kırılma ya da hüzün yoktu.
Efken'in önünde dizlerimi kırarak eğildim. Ona sıkıca sarıldım. Bebek kokan saçlarına büyük bir öpücük bıraktım. Küçük bedeninde ki kollarımı ayırmadan, gözlerimi kapattım ve hissetmeye çalıştım.
Bir sanrı...
Gözlerimi kapattım ve nefesimi hissettim. Bir saat kırk üç dakika vardı.
Onun sanrısı Efken'i göremedi.
İlk defa korku bedenimde hüküm sürüyordu. Efken'i bir daha göremeyecek olma düşüncesi beni korkutuyordu. Muhtemelen ölemezdim, yaralanırdım ama onu koruyamamak beni ondan uzak tutardı... Ondan uzak durmak istemiyordum, kısa bir sürede hayatımda doldurulamayacağını sandığım o boşluğu tamamlamıştı.
Viran?
Sessiz ol.
Sustum.
Kollarımı, Efken'in sıkıca doladığım o küçük bedeninden ayırdım. Minicik burnunun ucundan öptüm ve sessizce, hiçbir şey söylemeden ilk önce bedeninden uzaklaştım. Pencereleri örttüm ve izlemesi için maymun belgeseli açtım. Lavabonun ve mutfağın kapısını kapattım. Ardından kulübeden çıkarken dış kapıyı kilitledim... Yağan yağmurun altında ormana ilerledim. Ormanda ki patika yoldan geçerken ise sadece düşünüyordum.
O an ne yapacaktım? Kaç tane yaratık vardı? Ne için beni istiyorlardı? Viran'a zarar mı vermişlerdi? Kaç kişiyi öldürmüşlerdi? Şehri ne kadar altüst etmişlerdi?
