"Kahraman olamayacak kadar kötü biriydim oysa.
Her şeye rağmen..."
Ölümler beni korkutmazdı, çünkü yıllarımı onunla geçirmiştim... Küçük bir gri dumandan ibaretken, bir an da canlanmıştım. Bebektim, masumdum. Onun aksine, masum küçük bir bebektim sadece. Biraz da olsa büyümüş ve bazı şeyleri az da olsa anlayacak yaşa gelmiştim sonra. Bana, iyilikten başka her şeyi göstermişti. Kötülük nefesim kadar beni benimserken, hipnoz edilmiş gibiydim. Haberim dahi yoktu ama, niyeydi, nedendi, kim içindi?
Bilinmezlik en içimde bir yerlerde üstü toz tutacak kadar beklemişti. Üstü toz tutmuştu, örtülmüştü, bir an da öylesine bir duygu oluvermişti.
Sebep neydi?
Onun çıkarı için çocukluğum yanmıştı! Çocukluğumu mahvetmişti! Ellerim daha küçücük bir çocukken kana bulanmıştı... Neydi ki benim için o zamanlar o kan? Oyundu. Ne olduğunu söylemedikleri, küçük yaşımda bana eğlenceli gelen bir oyundu.
Hiç kimse çıkıp da dememişti... "O ellerindekiler kan çocuk. Onlarla oynama, senin sonunu getirir." Hiç kimse neden söylememişti?
Söyleselerdi anlardım. Anlar ve böyle birine dönüşmezdim.
Küçücüktüm. Minik parmaklarım, bir bıçağı oyuncak sanıyordu. Karşımda ki bedenden süzülen kanlar, oyundu. Onları öldürürken küçücük bir çocuktum...
Ellerim birilerinin boğazını sıkıyor, nefesini kesiyordu. Benim yönettiğim o gri dumanlar, birilerinin sonu oluyordu.
Küçüktüm oysa.
Minik bir çocuktum... Fazlası değil.
Küçüklüğümden beri onun tarafından zor eğitimlere tabî tutulurdum. Ne için peki?
İnsanoğlunun sonu olmak için.
Yıllarca... Yıllarca onun o, gri dumana beslediği sevgiyi kendime zannetmiş ve ona itaat etmiştim. Ne için?
Yok etmek için.
Ne düşünürsem düşüneyim... Düşüncelerimin sonu hep aynı kelime ile karşılaşıyordu. İnsanoğluna beslediği nefret yüzünden, yıllarımı onun yanında kötülük yaparak geçirmiştim.
Kimleri öldürmüştüm? Sırf onun yüzünden hem de? Kaç kişinin sonu olmuştum? Sayamayacağım kadar çoktu... Peki kim içindi? Şeytan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum Kenarı
Roman d'amourKorkmuyordu. Biliyordu ki bu gördüğü gerçekti. Bir düşün içerisinde değildi. Tenine işleyen rüzgârı, gözlerini yaşartan dumanı ve nefesini kesen bu kasveti her zerresinde hissediyordu. Gözleri, gri dumanların arasından asaleti ile yeri, göğü inleten...