13. bölüm

3.4K 82 12
                                    

"Kıydın bana. Neden ümit verip gittin?"

"Tamam şuan kafan yerinde değil Duru bunu konuşamayız."

"Konuşuruz benim kafam gayet yerinde." Dedim gözlerimden akan göz yaşlarımı silerek.

Tolga hiçbir şey demeden beni arabaya koydu ve arabaya bindi. Radyoda ki müzik bitmişti ve yeni şarkı başlamıştı.
Sezen Aksu - Sarı odalar şarkısı çalmıştı.

"Aaa Asya aç sesi aççç." Diyerek zorla sesi açtırmıştım

Şarkıyı sesli söyleyerek Tolgaya gönderme yapmaya çalışıyordum.

"Ben sen sen diye bittim oğlummm, hadi unut unutabilirsennnn."

Tolga daha fazla dayanamayıp radyoyu kapatmıştı.

"Ya öküz niye kapattın?"

"Başım ağrıdı çünkü."

"Senin bu gidişle daha çoook başın ağrır."

Bir vakit sonra uykum gelmişti ve arkada uyuya kaldım. Eve geldiğimiz zaman Tolga beni kucağına alıp eve çıkardı Asya çantamdan anahtarı bulamayınca kapıyı çaldı.

Kapıyı annem açtı ve Tolga abi içeriye geçip beni yatağıma bıraktı.

Asya'da kapıda olanları anlatıyordu.
Annem sıkıntı etmemişti ve sabah saat 8'de beni Asya bi bardak suyu yüzüme döktü. Nefes nefese uyanmıştım ve kolumla yüzümü sildim.

"Ne oluyo be şafak oparesyonuna mı gidiyoruz?"

"Hayır nişana gidiyoruz kalk beraber hazırlanıcağız."

"Of birazcık daha uyuyum."

"Yok sana uyku kalk hadi."

Zorla kalktım ve şansıma başım çok fazla ağrımıyordu. Kalkıp sıcak bir duşa girdim ve yatağımı toplayıp hazırlanmaya başladım. Saçlarımı makyajımı yaptım ve elbisemi giydim. Altına siyah topuklu giydim. Asyada hazırlandıktan sonra eve geçmişti. Bende tam olarak hazırlandıktan sonra salonda beni bekleyen ailemin yanına gittim.

"Ay maşallah kız nazar değdiriceksin kendine." Dedi annem.

"Teşekkür ederim gitsek mi artık?"

"Gidelim bakalım babasının minik kızı."

Annemle babam önde giderken abimde beni süzüp kolunun altına aldı ve beraber aşağıya indik. İlk kız isteme olucağı için kuzenimin evine gitmiştik.
Bir süre sonra kapı çalmıştı ve erkek tarafı gelmişti. Kuzenimle kapıyı açtıktan sonra gelenleri karşıladık. Asyaları görünce kenara çekildim çünkü Tolgaya görünmek istemiyordum herkes girdikten sonra çiceği çikolatayı benim elime yüklemiştiler. Garibime gitmişti çünkü Tolga yoktu. Tam mutfağa geçecekken zil çaldı. Kapıyı açtığımda Tolga karşımdaydı.

"Bir şey kaçırmadım dimi."

"Hayır."

"Güzel olmuşsun bu arada."

"Sağol."

Tolga içeriye geçti ve kapıyı kapattım. Kuzenim Eda ise mutfakta kahve yapıyordu. Yanına gittim ve sadalyeye oturdum diğerleri ise kuzenime yardım ediyordu. Mutfağa Asya geldi ve yanıma oturdu.

"Kuşum gel hadi biz balkona çıkalım iyi görünmüyorsun."

"Tamam."

Beraber salona geçtik ve balkona geçtik. Balkonun camından Tolgayı izliyordum.

"Kuzum bence artık kendine bunu yapma. Ondan hoşlandığını söyle."

"Hayır."

"Neden her şey daha mı kötüye gitsin istiyorsun?"

"Sevgilisi var mutlular işte."

"Off sus Duru. Benim tanıdığım abim bu işin altından bir şeyler çeviriyor."

O an Tolgayla göz göze gelmiştik ve hemen önüme döndüm. Eda kahveleri getirince Asyayla içeriye geçtik. Diğerleri kahveleri içerken Asyayla kenarda izliyorduk. En son o meşhur söz söylenildi.

"Allah emri peygamberin kabriyle kızınız Edayı oğlumuz Semih'e istiyoruz."

Amcam lafa şöyle girdi. "Çocuklar birbirini görmüş beğenmiş bizede bir şey demek düşmüyor verdim gitti."

Herkes alkışlıyordu ve nişan için mekana geçecektik. Arabalara bindik gitmeye başladık, bir süre sonra varmıştık. Yüzükler takıldı, kırmızı ip kesildi ve ilk dans müziği Özdemir Erdoğan - Bana Ellerini Ver çalmaya başladı. Bütün çiftler dans ederken sadece izlemekle yetiniyordum. O sıradada Tolga yanıma gelip yanımda ki boş sandalyeye oturdu.

"Açelyayı getirseydin burda böyle oturmazdın."

"Düğünde getirmeyi düşünüyorum."

"İyi getir." Dedim ve izlemeye devam ettim.

"Merak ediyorlar nasıl biri diye."

En sonunda sinirimi tutamayıp patladım "Ay banane ediyorsalar etsinler umrumda dahi değil tamam mı? Um-rum-da dahi değil."

"O yüzden mi böylesin?"

"Tolga abi artık sus bir şeye odaklanmaya çalışıyorum."

"İyi öyle olsun."

Nişan sonuna kadar herkes neşe içinde şarkılar söyledi çaldı. Ama ben sadece Tolga'nın omuzlarına atlayıp sabaha kadar beni bırakma diye ağlamak istiyordum. Elde değildi. Sonra ki gün uyandığımda salonda Tolga ve Açelyayı gördüm.

Kapının başında pijamalarımla gözlerimi ovuşturuyordum.

Aa Duru şizofrene bağladın iyice, artık ne kadar sinir olduysam Açelyayı Salonun ortasında Tolgayla el ele görüyorüm, annemle sohbet falan ediyor alla alla.

Tolga bana seslenince gözüm seyerdi.

Has gerçekmiş. Bence Açelyaya bir tane tokat bassam sonra neden diye sorarsalar elim çarptı derim. Olmaz mı ya?

Hayal dünyamdan bir kere daha seslenmesinden sonra çıktım.

"Ay hoş geldiniz" dedim Açelyanın elini sıkıca sıkarak.

"Durucum elim acıyor bırakır mısın?"

"Daha çok canın yanıcak senin, gör sen görr." Dedim sessizce.

"Anlayamadım."

"Anlama canım sürpriz olsun sana."

Tolga bana bakarak gülümsüyordu ve Açelya'nın elini bıraktım.

Odama gittim ve akşama doğru moralim bozuktu ve yine ağlıyordum. Ağlama sesimi duyunca odaya abim girdi.

"Neyin var miniğim ne oldu?"

"Yok bir şeyim."

"Var ki bir şey ağlıyorsun bak eğer birinden falan hoşlanıyorsan bana anlatabilirsin abicim. Asla kızmam."

"Emin misin?"

"Evet eminim hepimiz aşık olduk anlat bana."

Ben ikna oldum anlatıyorum.

"Evet hoşlanıyorum. Tolga abiden." Dedim ve odamdan kaçtım.

Bir günde 3 bölüm yayınlayan yazar şokuu.

Acaba Bora Duruya kızacak mı??

Bu arada bölümler güzel ilerliyor muu?

Birde size sormam gereken bir şey var. Bazen bölümlerde çok yazım yanlışı oluyor. Bölümleri sizin için hemen yayına vermek için hızlı yazıyorum bazen yanlış yazabiliyorum. Gözüme çarpan yazım yanlışlarını düzeltiyorum. Umarım bu konu hakkında rahatsız olmuyorsunuzdurr.

Yeni bölümü ne zaman yayına veririm bilemiyorum belki bugün belkide yarın bu saatlerde. Belkide canım ister daha erken yayınlarımm.

İyi okumalarrr.












Abimin ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin