17. bölüm

2.7K 66 22
                                    

"Ya ben bu telefonun taa..." Tolga küfür edicekken susturdum.

"Sakin ol öpersin koca bebeğim." Dedim ve telefonu çantamdan çıkarıp açtım.

Asyoşum
Duru annen aradı sizinle mi diye bende bizimle merak etme dedim haberin olsun.

Durucuk
He iyi yapmışsın bende aynısını demiştim.

Asyoşum
İyi görüşürüz bebeğim

Durucuk
Görüşürüz aşkım.

"Aşkım mı? Kim o Duru daha bana aşkım demiyorsun."

"Asya bebeğim ya sakin ol sinirlenme hemen." Dedim yüzüne yaklaşarak.

Tolga hemen yumuşadı ve burnunu burnuma sürterek gülümsedi. "Ama bana bile aşkım demiyorsun güzelim."

"Kıyamam sana aşkımm." Dedim ve Tolga dudaklarıma yapıştı.

Bir süre sonra geri çekildik.

"Sen bana aşkım dediğine göre sevgiliyiz. Dimi aşkım, dimi karıcım."

"Hayır sadece üzüldün diye dedim."

"Öyle olsun bakalım." Dedi ve boynuma eğilirken durdurdum.

"Şey dönüşte bende senin boynunu öpebilir miyim?"

"Şimdi öp güzelim."

"Hayır ruj izi olur."

"İyi öpersin bebeğim." Dedi boynumu nazikçe ve uzunca öpüp geri çekildi.

Arbadan indik ve restorana girdik. Siparişleri verdikten sonra beklemeye başladık. Bir süre sonra geldi ve yemeye başladık.

"Akşam geliyorsun dimi bize."

"Evet evet. Anneme dedim dönüşte bizim eve uğrarız bir kaç kıyafet alırım sonra sizin eve geçeriz."

"Tamam güzelim. Sevdin mi burayı?"

"Evet ya nasıl buluyorsun cennet gibi yerleri."

"Konu sen olunca buluyorum yavrum."

Gülümsedim ve kafamı eğip saçımı düzelltim.

"Bitirdik mi yemekleri?"

"Bitirdik bitirdik. Teşekkürler her şey için."

"Ne demek ama asıl bombaya gelmedik."

"Neymiş o asıl bomba?"

Tolga yavaşça masadaki elimi tuttu ve baş parmağıyla elimin üstünü okşadı.

"Güzelim biliyorum bu senin yanında çok sönük kalıcak ama sana bir kolye almak istedim." Dedi ve ceketinin iç cebinden kırmızı, dikdörtgen, ince bir kutu çıkardı.

"Yaa Tolgaa ne gerek vardı?"

"Gerek vardı tabi, gel bakalım." Ayağa kalktı ve yanıma geldi.

Ben açık olan saçlarımı ellerimle kenara çektim. Tolga ise takıp geri çekildi.

"Bu çok güzel. Bunu ömrüm boyunca çıkarmıcam." Dedim ve Tolga'nın boynuna sarıldım.

İkimizde birbirimize sıkıca sarılıyorduk. Tolga'nın kulağına fısıldadım.

"Çok teşekkür ederim yakışıklım."

Tolga yanağımı öpüp geri çekildi ve o sırada Nilüfer - Son Arzum çalmaya başladı.

Tolga elini yavaşça bana uzattı. "Bu dansı bana lütfeder misiniz Hanımefendi?"

"Bir ömür ederim beyefendi." Dedim ve elinin üstüne elimi koydum.

Bir elim Tolga'nın omzunun üzerinde diğer elim ise Tolga'nın eli ile birleşmişti. Tolga belimi olabildikçe zarif tutuyordu. Beraber yavaş yavaş dans ediyorduk. Tolga beni elimden tutup etrafımda döndürüp eski pozisyonumuza geri dönmüştük. Kafamı Tolga'nın göğüsüne yasladım ve gözlerimi kapattım. Tolga kulağıma fısıldadı.

"Beni hiç bırakma olur mu?"

"Olur. Sende beni hiç bırakma olur mu?"

"Olur."

Dansımız bittikten sonra oturduk.

"Utandım birazcık ilk defa abim ve babam dışında bir adamla dans ettim."

"Gerçekten mi?"

"Maalesef, her şeyimin ilki sen olucaksın."

"Nasıl yani bu zaman kadar hiç sevgilin falanda mı olmadı?"

"Hoşlandığım oldu ama sevgilim olmadı."

"İyiymiş."

"Peki sen?"

"Ben mi? Dur bi sayıyım." Dedikten sonra elleriyle saymaya başladı.

"Ha öyle mi beyefendi ben kaçıncı olucam ya da olamıcam?"

"Ya şaka yaptım. 3-4 tane ama hepsi 1 ay süreli ilişkiler."

"Neden kullan at maske mi bunlar?"

"Hayır bebeğim ya sadece çok sıktılar."

"O zaman bende o kızlardan biriyim, gelip geçici."

"Onu nerden çıkardın. Ben seni gerçekten seviyorum. Ayrıca 1 aylık bir ilişki olsa kendimi bu kadar yıpratmam."

"He yıpranıyorsun yani. Kaç aylık ilişki peki 2, 3 ya da bilemedim en fazla 5 mi?"

"Bebeğim biz daha sevgili olmadan böyleysek senden çekiceğim var."

"Evet var. Ben kalkıyorum gidiyorum." Dedim ve çantamı aldım daha sonra çıkışa gittim.

Merak etmeyin yapabileceğim tek şey Tolga'nın arabasının önünde beklemek.

Tolga hesabı ödeyip otoparka doğru gelmişti. Tolga beni arabanın yanında kollarımı bağlamış onu beklerken görünce güldü. Beni arabanın yanında tek kolunu arabaya dayayarak sıkıştırdı.

"Deli ediyorsun beni."

"He öyle mi geçmiş olsun ya?" Dedim salağa yatarak ve tam kenardan kaçıcakken diğer elinide dayayarak kaçmamı engelledi.

"O kadar kolay değil küçük hanım." Dedi ve kucağına alıp arabanın arkasına beni koydu daha sonra kendiside arkaya bindi.

"Noluyo acaba aa. Çok ayıp."

"Hep yanlış anlıyorsun ama güzelim." Dedikten sonra kapıları kilitleyip beni bir haraketle kucağına aldı.

"Bunu mu yanlış anlıyorum acaba? Ben bunu nasıl yanlış anlamıyım acaba? Bana bi açıklasana nasıl olucak yani nasıl..." diyip cümlenin devamını getirecekken Tolga dudaklarıma yapışıp beni susturdu. Daha sonra geri çekildi.

"Nefes al Güzelim."

Şok içindeyken nefes aldım. "Hı a-alim ben, alim evet. İyi ki hatırlattın."

"Dimi bebeğim." Derken elleri vücudumda geziniyordu.

"Gidelim mi?" Dedim utanarak

"Nereye?"

"Eve, daha kıyafet alıcam ya hani."

"Doğru gidelim bakalım."

Hemen kapıyı açıp indim ve öne bindim. Tolga'da arkamdan bindi. Yolda giderken birden eli bacağıma geldi. Bir eliyle direksiyonu kontrol ederken diğer bir damarlı eli bacağımın üstünde beni okşuyordu.

Allahım mesela şuan ölebiliyor muyuz, öyle bi hakkımız var mı? Yoksa ben bu çocuğa yükselmekten ölücem.

Bence baya güzel bi bölüm oldu.

Dün bölüm gelmedi çünkü boynum çok fena tutuldu, şimdi çok daha iyiyim. O yüzden bekletmeden bölüm yükledim.

Yeni bölüm hakkında ne düşünüyorsunuzz ve gelecek bölümde ne olacakkk????

Ben diğer bölümü yazmaya gidiyorummm size iyi okumalarrrrrrrrr.









Abimin ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin