Kıskandın mı?

488 40 21
                                    

Felix

Boş boş tavanı izliyordum. Okulun başlamasına daha bir saat vardı. Dışarısı soğuktu. Soğuğun verdiği mayışmayla nefes almaya bile üşeniyordum. Okula gitmek istemiyordum fakat annem...

Neyse anladınız siz.

Artık kalkmam gerektiğini anladığımda söverek yataktan çıktım. İlk önce baynoya girip ayılmak amacıyla buz gibi suyu açtım. Ellerimi suya değdirdim. Sıcak ellerim buzu gibi suyu bulunca hemen ellerimi geri çektim.

Biraz bekledikten sonra yeniden ellerimi suya soktum. Daha iyiydi bu sefer. Avucuma biraz su doldurup yüzümü yıkadım. Biraz da olsa kendime gelebilmiştim.

İşlerimi halledip banyodan çıktım. Beni arayan soran var mı düşüncesiyle telefonuma baktım. Yoktu...

Çoğu insanın aksine kahvaltı etmeyi seven biriydim. O yüzden keyifle gidip kahvaltı edecektim. Aşşağıya indim ve mutfağa girdim. Omlet yapacaktım. Şarkı mırıldanarak buzdolabına yöneldim ve iki adet yumurta çıkardım. Gerekli malzemeleri de çıkardıktan sonra yumurtaları kırdım.

İyice çırptım. Tavayı da ocağın üstüne koydum ve bir miktar yağ boşalttım. Rastgele bekledikten sonra çırptığım yumurtaları tavaya ekledim. Elim yanmıştı yahu..

Omletimi bitirdikten sonra hızlıca bulaşıkları hallettim. Çantamı alıp içine birkaç kitap koydum. Kulaklığımı da alıp evden çıktım. Evden çıktığım anda vücuduma değen soğukla titredim.

Kulaklığımı taktım ve rastgele bir şarkı açtım.

Durağa geldim ve beklemeye başladım. Sonunda otobüs gelmişti. Gol atılınca bu kadar sevinmiyordum.

...

Gerekli yerde otobüsten indim ve okuluma ilerlemeye başladım. Vardığımda sınıfıma girdim.

Girmez olaydım. Jisung'u göremedim. Neredeydi bu çocuk??

Telefonumu cebimden çıkarttım ve whatsapp'a girdim. En üstte olan Jisung'a tıkladım. Bütün küfürlerimi savuracaktım.

Felix

JİSUNG. NEREDESİN?

Beklemeye başladım. Eğer okulu asarsak birbirimize haber verirdik her zaman. Bu kadar çok mu kırmıştım onu? Birkaç dakika sonra telefonumdan bildirim sesi gelince hemen açtım.

Jisung

Ben gelemedim ya bu gün. Biraz hastayım sanırım.

Üzülmüştüm. Dudağımı büzüp cevap verdim.

Felix

Yaa öyle mi? Çok üzüldüm ;(
Çabuk iyileş.
(Görüldü.)


...

Kantine oturmuş kahve içiyordum. Yanıma bir anda bir çocuğun oturmasıyla yüzümü ona döndüm.

"Pardon?" Nazik olmaya çalışarak söyledim.

"Merhaba Felix." Yüzüne göre sesi fazla kalındı. Tatlı bir yüzü vardı.

"Adımı nereden biliyorsun?"

Friend But Not Simple Friend // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin