Teşekkür ederim.

444 42 39
                                    

Gözlerime değemeyen güneş işığıyla gözlerimi açmıştım. Lanet alarm çalıyordu yine. Dışarısı fazla soğuktu zaten. Soğuğun verdi mayışmayla yataktan çıkmak hiç istemiyordum. Fakat çıkmak zorundaydım. Yarım saat erken gidecektim çünki.

Oflaya puflaya ayağa kalktım. Lavaboya gidip işlerimi hallettim. Kardeşim okula gitmeyecekti bu gün. Tek başıma kahvaltı yapmak asla istemiyordum. Tenbeldim işte. Kardeşim yaparsa kahvaltı ederdim. Ama kendim asla.

Evdeki herkes mışıl mışıl uyurken bu soğukta okula gitmek o kadar kötüydü ki..

Çantamı alıp içine bir kaç kitap yerleştirdim. Aynanın karşısına geçip okul üniformamı giydim. Saçlarımı elimle şekillendirdim. Parfümlerimden birini sıkıp dudağıma lip balm uyguladım.

Saate baktığımda yedi olduğunu gördüm. Yarım saate okula varırdım zaten. Telefonumu ve kulaklığımı alıp evden çıktım. Sıcak vücudum dışarının soğuk havasıyla buluşunca vücudum titredi.

Okula giden tek otobüsü kulaklığımı takarak beklemeye başladım. On beş dakika geçtikten sonra otobüsü görmüştüm. Önümde aracı durduğunda bindim.

...

On beş dakika geçtikten sonra okula varmıştım. Hemen sınıfa girdim ve çantamı sırama yerleştirdim. Hemen aramaya koyuldum. Bütün sıralara tek tek bakmıştım. Yoktu. Yerlere bakmaya başlamıştım. Orada da yoktu.

Her yeri arıyordum. Bulamıyordum. Tek tek her sınıfa bakmıştım. Okul zaten büyüktü. Ben küçücük şeyi nasıl bulacaktım.. Samanlıkta iğne aramak gibi bir şeydi.

Kantine girdim. Kantinde "erkek arkadaşlarını" bekleyen sürtük kızlar oturmuş kahve içiyorlardı.

Onlardan uzak olmama dikkat ederek yerlere bakmaya başlamıştım. Fakat yine yoktu. Kahretsin. Napacağım ben. O benim için çok değerliydi.

"Ne o Felix? Beynini mi arıyorsun?" Sürtük kızlardan biri konuşmuştu. Zaten moralim bozuktu. Bir de bununla mı uğraşacaktım?

"Uğraşma benimle Minnie. Kavga etmek istemiyorum."

"Öyle mi?" Kollarını göğüsünde birleştirip önümde durdu. Boş boş yüzüne bakıyordum.

"Öyle. Çekil işim var. Seninle uğraşamam."

"Konu ne? Yardımcı olabilirim."

"İstemez. Defol."

"Ben sana böyle mi davranıyorum Felix? Yakıştırmadım." Alayla konuştu.

"Minnie defol diyorum. Bak erkek arkadaşların geldi." Elimle arkasını göstermiştim.

"Kes sesini." Sesini incelttiğinden emin olup popüler erkeklerin yanına gitti.
"Hey Jackson! Nasılsın??"

Gözlerimi devirdim. Hyunjin kadar popüler değillerdi. Ben ne konuşuyordum tanrım. Kolyemi bulmam gerek benim.

Okulun çeyreğini bile arayamamıştım henüz. Dersin başlamasına iki dakika kala sınıfa adımlamıştım. Jisung'un yanına oturup hocanın gelmesini bekledim. Moralimin bozuk olduğunu görmüş olmalı ki sormuştu.

"Ne oldu Felix?"

"Hiç birşey."

"Moralin yok?! Cidden ne oldu? Bana anlatabileceğini biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum Jisung. Sadece kolyemi kaybettim."

"Hangisini?"

"Annem'in doğum günümde aldığını."

"Cidden mi?"

"Maalesef."

"Evi aradın mı?"

"Dün gece farkettiğim için eve gittiğimde arayacağım orayı da."

Friend But Not Simple Friend // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin