Uyuşturucu.

396 40 17
                                    

Felix

Dün Hyunjin'in yanından zorla olsa da ayrılmış ve eve gelmiştim. Şimdi de okuldaydım. Lanet olası tarih dersindeydim hem de. Bana her zaman tarih saçma gelmişti. Neden ölmüş insanların başarıları ve ya başarısızlıkları hakkında bir ders olurdu kii!

Hyunjin uyumuştu. Flörtleşiyor gibiydik. Ve flörtleşmek hatta Hyunjin'le flörtleşmek bambaşkaydı cidden. Hyunjin'e karşı duygularım vardı. Adlandıramadığım duygularım vardı. Bana "güzelim, bebeğim" dediği zaman karnımda kelebekler uçuşuyordu. Normal bir insan da söylese aynı olurdu ama Hyunjin.. Sanki bütün kelimeler onun ağzından daha güzel çıkıyordu.

Hyunjin'i övmelerim bittiğine göre asıl konuya gelebiliriz. Daha az önce tarih dersinden bir kişi çıkmıştı. Ama kim?

Tabii ki de Jisung. Nasıl oldu inanın bilmiyorum, ben Hyunjin'i övmekle meşguldum. Ama kısaca bir özet geçeyim.

Oturuyorduk ve bir anda bir çocuk kapıyı çalmadan içeriye girdi ve hocaya "Jisung lazım." dedi. Aynen böyle oldu. Çocuğun adı da Minhoydu. Şu Jisung'un kölelik yaptığı. Bir hafta geçmişti ama.

Hoca da okul müdürünün oğlu olduğundan hiçbir şey söyleyemedi ve Jisung'a kaş göz yapıp çıkmasına müsade ettiğini belirtti. Gerçi kimin umrundaysa?!

Beni de al yalvarışlarıma gözünün ucuyla bile bakmayan Jisung kapıyı açtığı gibi Minho'nun arkasından çıktı. Kısa bir göz devirmenin ardından çıkış yolumun uyumak olduğunu anladım. Kolumu sıraya koyup başımı da onun üzerine koydum.

...

Jisung

"Burası da neresi, neden geldik buraya?" Beni okulun cidden daha önce hiç görmediğim yerine getiren Minho'ya bakarak konuştum.

"Seni tarih dersinden çıkardım, fena mı?" Göz ucuyla bakarak konuştu. Etraf  çok da karanlık değildi fakat işık yoktu. Ve ben bir adet kör olarak önümü göremiyordum..

"Karanlık burası?" Rahatsızca konuştum.

"Ciddi misin? Gözlerim kamaştı benim." Ya bu çocuk kördü ya da ben. Başka bir açıklaması olamazdı cidden. Siyahı beyaz beyazı da siyah görüyor bu çocuk.

"Sen mi körsün ben mi körüm?" Ay cidden merak ediyordum.

"Çok konuşmasan?"

"Niye geldiğimizi söyle o zaman, deminden beri laf yetiştirmek yerine." Sinirlenmiştim yahu.

"Yardımına ihtiyacım var."

"Ne konuda?"

"Bak babamın odasını biliyorsun herhalde?" Kopyaları alacaktım tanrım!! Şükürler olsun.

"Evet biliyorum." Diyerek yanıtladım.

"Orada dolapta uyuşturucularım var, babam sakladı. Almama izin vermiyor. Gidip onları al." Kullanıyor muydu? Cidden mi?

"Neden ben alıyorum?"

"Hyunjin'e söyledim. Bana izin vermedi. Onlara ihtiyacım var Jisung. Gidip getir, ne istersen vereceğim hatta daha fazla."

"Minho zararlı ama, Hyunjin doğru söylüyor." Hayır olmazdı. Bir çocuğun uyuşturucu kullanarak hayatını mahvetmesi çok kötü bir şeydi.

Friend But Not Simple Friend // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin