2.4

1.9K 86 11
                                    

Medya: 💗💗💗💗
Basliyoruzzzz.💗

-


İlkbahar çoktan gelmişti, bahçede açan çiçekler resmen yazı müjdeliyordu. Okullar tatil olmak üzereydi.

Nil Pınar'ın odasında oturmuş günlüğüme bir şeyler yazarken bahçede akşam için taze fasulye doğrayan Beyhan ablanın sesini duydum.

"Hazan'ım gelir misin?" Nil'in odasından çıkıp mutfağa girdim ve bahçe kapısının sürgüsünü itip açtım.

"Efendim?" Samimi sesimle konuştuğumda elindeki bıçağı bıraktı.

"Marketten ekmek alıp gelir misin? Nil'in uyanacağı yok." Bugün günlerden pazardı ve okul günleri oldukça erken uyandığımız için Nil hafta sonu full time uyuyordu. Uyandığı zamanlarda da biz uyuduğumuz için okul dışında pek görüşemez olmuştuk. "Giderim tabii," dedim hevesle, havalar çok güzeldi ve bu havalarda yürüyüş yapmak ilaç gibi geliyordu.

"Tezgahın üstünde para olacak onu al, bir de üstüne hırka giyin öyle çık." Beyhan ablaya kafamı sallayıp tekrar mutfağa girdim. Beyhan ablanın dediklerini yaptıktan sonra telefonumu da alıp çıktım odadan.

Ön kapıdan çıkarken Beyhan ablaya seslenip haber verdim ardından çıktım bahçeden. Yaklaşık dört aydır buradaydım fakat yıllardır bu evde yaşıyormuşum gibi hissediyordum. Huzurluydum, ev hissini öğrenmiştim, aile kelimesinin değerini, anneliğin ne olduğunu görmüştüm. Üstelik bunları bana öğreten kişiler ne öz annem, ne öz ailemdi. Bin kat yabancıydı hepsi, ama kanımdan canımdan olanlardan daha yakın olmuşlardı.

Çınar hala görevden dönmemişti, annesini ara sıra arıyor aradığı zaman benimlede konuşuyordu fakat bu uzun sürmüyordu. Aklıma gelmesi ile evden çıkarken cebime attığım telefonu çıkartıp mesaj attım. Kısa süre önce yeni bir telefon numarası almıştım, onun telefon numarası da kayıtlıydı ve hızlıca numarasının üzerine dokunup galerimden seçtiğim komik capsi attım.

Sen:

Sen: Naberrrr?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sen: Naberrrr?

Mesajı hızlıca yollayıp bir yandan yavaş yavaş yürürken cevap vermesini bekliyordum. Görevde olabilirdi, cevap vermeyebilirdi fakat bir süre bekledim. Eve yakın olan markete girdiğimde hızlıca iki ekmek alıp poşetledim, kasaya doğru yürürken cebimdeki telefon titredi.

Hızlıca çıkartıp bildirime baktım.

Flaş indirimler! Başlıklı bildirime birkaç saniye baktıktan sonra bildirimin geldiği uygulamayı sinirle silip telefonu cebime geri koydum. Kasiyere ekmeğin parasını uzatıp marketten çıktım.

Yolu uzata uzata on dakikanın sonunda eve gelmiştim. Anahtarımla kapıyı açıp mutfağa ilerledim. Mutfak masasında oturmuş vaziyette uyuyan Nil Pınar'ı gördüğümde kaşlarımı çattım. Ekmeği tezgaha bırakıp yanına ilerledim. Elimi birkaç kez suratına doğru salladığımda gerçekten uyuduğunu fark ettim.

DÜŞ GECESİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin