Selam!
Nasılsınız?
Sükür ki bu bölüm asıl zamanımıza geciyoruz 🙏🏻🙏🏻
Çağan Şengül
Papatyaİyi okumalar💚
2 Nisan 2024 (21'den 24'e geldik)
"Hala! Uyan!" Tepemde tepinen Ozanalp'i kucaklayıp yanıma yatırdım ve ona sarılarak gözlerimi yumdum. Hiç keyfimi bozamazdım. "Ya hala!" Kollarımın arasında kıpırdanıp huysuzlandı.
"Ne?" Uykulu uykulu bu sefer ben mızmızlanırken koluma vurdu küçük eliyle.
"Uyan! Parka gidecektik!" Çemkirmesiyle gözlerimi tamamen açtım. Oflayıp kollarımın arasından çıkmasına izin verdim.
"Halacım saat kaç?"
Sorumlu hızlıca tüm parmaklarını açıp yüzüme doğru tuttu. "10!"
Ulan çocuk... "Lan oğlum 10 da parka mı gidilir? Yat zıbar!" Sırtımı ona dönüp yastığıma sarıldığımda Ozanalp'in güldüğünü duydum. Ardından sırtıma doğru sarıldı ve kafasını yüzümün önüne getirdi. Gözümü açıp tatlı suratına bakarken ben de güldüm.
Bir daha uyuyamayacağıma emin olduktan sonra bedenini tutup yanıma çektim. Ellerimi karnına götürüp gıdıklamaya başladım. Kahkahaları yankı yaparken odanın kapısının açıldığını duydum. Oraya döndüğümde abimin gülerek bizi izlediğini gördüm. "Hadi artık kahvaltı hazır aşağı!"
Arkasını dönüp odadan çıktığında biz de kalktık yataktan. Ozanalp pıtı pıtı koşarak babasının peşinden giderken üstümü değişmek için dolaba yöneldim. Mavi kot şort ve beyaz crop bir tişört alıp giyindim. Hiç özenemezdim şu an.
Odadan çıkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp ağzımı suyla çalkaladım. Yemekten sonra fırçalardım dişimi.
Aşağı indiğimde salonda oyun oynayan Belma'nın sesi geliyordu. Mutfağa ilerlediğim sırada Ozanalp koşa koşa önümden geçip salona girdi.
Ozanalp, abimin oğluydu ve 4 yaşındaydı. Belma ise ablamın kızıydı ve 2 yaşındaydı.
Mutfağa gitmeyi es geçip Ozanalp'in peşinden salona girdim. İkisinin de bakışları bana dönerken gülümsediler.
"Hala!"
"Teyşe!"
İkisine de kocaman sarılıp saçlarına minik öpücükler kondurdum.
"Çocuklar hadi!" Ablamın sesiyle ayağa kalkıp çocukların elini tuttum. Beraber mutfağa ilerlerken çalan telefonumla durdum. Çocuklar da durunca onlara gitmelerini söyleyip telefonumu açtım. Nisandı.
"Alo?"
"Alo, kuzum nasılsın?"
"İyiyim kuzum, sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Ne zaman döneceksin?"
"Valla çocuklar beni bırakmıyor." Dediğime kahkaha atan Nisan'la bende kıkırdadım.
"Anne olsan ne olur çok merak ediyorum." Bu sefer dediğine ben güldüm.
"Yanımdan ayırmam valla."
"İtalya'dasınız değil mi?"
"Evet."
"İyi madem neyse benim kapatmam lazım şirkete geldim. Akşama yine konuşalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Visal | Yarı Texting (Ara Verildi)
ChickLitMiray : Fanatiği olduğun takımın giydiğim formasını attıracak kadar mı nefret ettin benden •Silindi• Ata çevrimiçi Ata : Senden nefret etmiyorum Ata : Edemiyorum ki •Silindi• Miray Karahan & Ata Acar Visal : Kavuşma. Yazıma Başlandığı Tarih : 16 A...