Selam!
Nasılsınız?
Çağan Şengül - Yasir Miy
Aramızdaİyi okumalar 💚
11 Mayıs 2024
Oturduğum koltukta biraz daha yana kaydım. Artık dışarıyı daha net görebiliyordum. Sonbahar yaklaşmış, yapraklar sararmıştı. Bazı ağaçlar yapraklarını erken dökmüş, bazıları ise hâlâ yeşildi.
Açık camdan içeri süzülen hafif esintiyle gözlerimi kapattım. Semihin yanına geldiğimden beri yaptığım tek şey kahve içmek, bu koltuğa oturup dışarıyı izlemekti.
Düşünmekten kaçmıştım hep çünkü hislerimi ben bile tam bilmiyordum ve yüzleşmekten korkuyordum.
Gerçekten Atayı unutmak istiyor muydum? Yoksa bu ayakta kalabilmek için hem kendime hem dışarıya karşı uydurduğum bir yalan mıydı?
Acılarla geçen günlerim aklıma geldikçe Atadan uzaklaşıyordum. Böyle saçma bir sebepten gitmesi beni gerçekten üzmüştü. Evet, bir çocuğumuz olsun isterdim ama onunla olsun isterdim. Ben onu bunun için sevmemiştim ki. Kaldı ki evlat edinebilir ya da başka yollar deneyebilirdik. Bunlara rağmen gitmesi kaçmaktı. Korkmaktı.
Telefonuma art arda gelen mesajlara baktım. Ata yazıyordu dakikalardır. Ekranda gördüğüm mesajlar yutkunmamı sağladı. Gidiyordu... Bu sefer farklıydı. Çok farklı.
İstiyor muydum gitmesini? Geri kalan yıllarımı, günlerimi onsuz geçirmeyi istiyor muydum? 6 yıldır nasıl yapmıştım? Böyle devam edebilir miydim? Ya da onu affedebilir miydim? Her şey soru işaretiydi.
Bir yanım çok ayrı kalmadınız mı, 'gitme' yaz diyordu; bir yanım acı çektiğin zamanları bu kadar çabuk silebilecek misin diyordu. Kafam allak bullaktı.
Ne yapacağımı bilemez halde dururken telefonumu tamamen kapattım. Biliyorum Nisan arayacaktı, Tuncay arayacaktı ama ben kimseyle konuşmak istemiyordum.
Eğer gitmek istiyorsa gidebilirdi. Bu saatten sonra peşinden koşamazdım.
Ama içimde kalmasını ve bizim için savaşmasını isteyen aptal bir yanım vardı. İşte o yanım hep kırgın kalacaktı giderse.
Gitmesin, savaşsın istiyordum. Ama 6 yıldır ne yapmıştı da şimdi yapacaktı?
Bir ara onu gerçekten unutmaya çalışmıştım doğru ama öyle kolay değildi işte! Yıllardır vazgeçemediğinden birkaç haftada nasıl vazgeçebilirdin ki? Bunları düşünmem bile kendime saygısızlıkmış gibi geliyordu artık.
İçimdeki ateşi hissetmiş gibi daha kuvvetli esti rüzgâr... Ateşi harlamak ister gibi esti... Yandım, yandım, kavruldum. Tükendim.
Şu an nerede ne yapıyordu acaba? Gidiyor mudur? Yine her şeyi elinin tersiyle itip, beni bırakıp gidiyor mudur? Yoksa kalıp savaşıyor mudur aşkı için?
Eskiden beraber hayaller kurardık. Şimdi ise o hayallerin yerinde koca bir boşluk vardı. Hepsinin üstünde tepinmiştik. Savaşsa bile ben onu affedebilir, her şeyi silebilir miydim?
Neydi canımı bu denli yakan? Gitmiş olması mı, gidecek olması mı? Peki kalbim, yeniden kaldırabilir miydi onsuzluğu?
Belki gitmemiştir, diyen içimdeki sese tutunmak istedim ama yapamadım... Ben artık ona güvenemiyordum. Ona kalbimi emanet edebilir miydim?
Bunlar sadece beni etkilemiyordu. Ailem ve arkadaşlarımı da etkiliyordu. Herkesten soğumuş, gülmeyen, hayattan zevk almayan Miray'dan galiba bende korkuyordum. Tekrar o kız olmak istemiyordum ve elimdeki belkilerle oluşan umuda tutunmak istemiyordum.
Ben sanırım artık Ata'yı da istemiyordum.
💚
Mirayın düşünceleri?
Sonraki bölüm Ata'dan...
Sürpriz bir dertlesme olacak 🥺
Kendinize iyi bakın <3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Visal | Yarı Texting (Ara Verildi)
ChickLitMiray : Fanatiği olduğun takımın giydiğim formasını attıracak kadar mı nefret ettin benden •Silindi• Ata çevrimiçi Ata : Senden nefret etmiyorum Ata : Edemiyorum ki •Silindi• Miray Karahan & Ata Acar Visal : Kavuşma. Yazıma Başlandığı Tarih : 16 A...