İki elimi tuttu. Yüzü bana dönüktü ama gözlerini kaçırıyordu. Draconun yanakları pembeleşmişti onu ilk defa böyle görüyordum.
Mira: Evet draco? Devam et.
Bir elimi bırakıp yanındaki poşeti aldı ve bana uzattı. Nazikçe elinden aldım ve gülümsedim. Poşeti açtım. içinde şık bir kutu vardı. Kutuyuda açtım ve karşımda Zümrüt taşından ince ince işlenmiş çok güzel nazik bir kolye duruyordu. Hayatımda gördüğüm en güzel kolyelerden birisiydi. Onu Draco verdiği için artık asla çıkarmayacağım tek kolyem olmuştu.
Elimden geri aldı, ayağa kalktı ve onu bana takmak için arkama geçti. Yanımdan yürüdüğünde keskin kolonya kokusunu almıştım. Saçımı omzunun üstüne attı, ama bunu o kadar zarifçe yapmıştı ki sanki beni incitmekten korkuyormuş gibi. Biraz uğraştıktan sonra kolyeyi takmıştı, saçlarımı geri düzeltip tekrardan karşıma oturmuştu. Yüzünde saf aptal bir gülüş vardı. Bir çocuk gibi mutlu olmuştu.
Mira: Draco cidden ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu çok şık bir hediye, çok teşekkür ederim.
Draco: Sende çok zarif durdu. Beğendin mi cidden?
Mira: Beğenmek ne Draco bayıldım.
Draco yine gülümsedi, ellerimi tekrardan tuttu ve konuşmaya başladı.
Draco: Mira.. Direkt konuya gireyim en iyisi. Çok uzun süredir birbimizi tanıyorduk, beraber çok fazla vakit geçirdik. Ama son zamanlarda birbirimizden kopmaya başlamıştık, ikimizde büyüyorduk ve birbirimizden uzaklaşıyorduk. Fakat sen bu okula geldin kendini bana hatırlattın ve benim bir şey anlamama neden oldun. Ben seni yokluğunda çok fazla aramıştım. Sen gelince sanki herşeyim harika olmuştu. Mira ben sana sırılsıklam aşık olduğumu farkettim. Kendime yediremedim uzun bir süre ama artık hazırım. Mira benimle sevgili olur musun?
Derin bir nefes verdi. Ben ise şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Dilim tutulmuştu hiç birşey söyleyemedim. Uzun süren bir sessizlik oldu, Draco hala cevap bekler halde bana bakıyordu. Yüzü düşmüştü derin nefes alıp konuşmaya başladı.
Draco: Peki... Benim gibi zorba, soğuk, ve yaralı birini istemeyebilirsin. Sessizliğinden bunu anladım, sende haklısın sevilmeye layık biri de-
Daha fazla böyle konuşmasını dinlemek istemedim. İçimden gelen bir dürtüyle sözünü bitirmeden boynuna atladım. Sıcak dudaklarını tekrar dudağımda hissetmek istedim. Kendimi tüm gücümle ona bastırdım. Draco başta şaşırmıştı ama ikimizde birbimizi istiyorduk. Bana eşlik etti. Bu anın hiç bitmemesini diliyordum.
Derken içeriye koşar adımlarla ağlayarak Pansy girdi. Tüm vücudu titriyordu, kekeleyerek konusuyordu "Z-Zabini" hala çok şiddetli şekilde ağlıyordu. Draco ile birbirinden ayrılmıştık ve ikimizde ayağa kalkıp Pansy'nin yanına gittik.
Draco: Pansy noldu. (Hala ağlıyordu ve konuşmuyordu) PANSY CEVAP VER NOLDU.
Mira: Draco ona bağırma! sakinleşmesi lazım onu panik ettrmekten başka hiçbir şey yapmıyorsun.
Pansy hala titriyordu. Zorda olsa kekeleyerek konuşmuştu. "Zabini, Zabini revirde". Draco bunu duyar duymaz aşağı koştu. Bense Pansy'i alıp sakince revire götürdüm. Aşağı indigimizde şok olmuştuk. Heryeri kan içindeydi. Popy Pomfrey onunla ilgileniyordu, Dumbledore'yi çağırmıştı. Herkes seferber olmuş bir şekilde bunu kimin yaptığını bulmaya çalışıyordu. Snape sırayla herkesi sorguya çekiyordu, aşırı sinirliydi.
Zabinin bilinci kapalıydı, o yüzden kimin yaptığını hala bilmiyorduk. Uyandığında sorguya çekileceğinden emindim. Popy Pomfrey yanımıza geldi. "Uzun bir süre uyuyabilir. Şimdi ona iyileştirici bir kaç şey verdim. Tek ihtiyacı olan şey destek ve zaman." dedi. Bı nebze olsada içimiz rahatlamıştı. Hepimiz revirde duruyorduk, saat çoktan gece yarısına gelmişti. Uykusuzluktan gözlerimiz yavaş yavaş kapanıyordu. Pansy'de bunun farkındaydı, bize baktı ve konuştu.
Pansy: Mira, Draco siz odanıza gidin ben Zabini ile kalırım.
Mira: Önemli değil biz burdada durabiliriz.
Pansy: Miracım zaten yoruldunuz panikte oldunuz hem bende Zabini ile yanlız kalmak isterim.
Dedi ve gülümsedi. Gülümsemesi çok buruktu, Zabini'nin yaralanması onu cidden yaralamıştı nede olsa onu seviyordu. Anlayışla başımı salladım ve yanına gidip sarıldım. Draco ile beraber yukarı çıktık. Draconun morali hayliyle çok düşüktü. Odaya girer girmez yatağına uzandı bende yanına gittim.
Mira: Drac iyimisin?
Derin bir nefes aldı nefes alışı bile üzüntü ile doluydu." Hayır. Onu o halde görmek..." sözünü tamamlamadı. Ve sadece ofladı. Onun yanına uzandım ve sarıldım. "Zabini güçlü birisi, ben inanıyorum en yakın zamanda uyanacak. Benim tanıdığım Zabini hemen pes etmez. Seninde böyle üzülmene izin vermez. En azından onun için mutlu olmaya çalış." Bu dediklerim ona azda olsa moral vermiş gibiydi çünkü bana dönüp gülümsedi.
Draco: Tamam sevgilim.
Abo. O benim aklımdan tamamen gitmişti. Artık biz sevgiliydik. Herşey nasıl gelişti hiçbir fikrim yok ama birden oluvermişti. Vücudum sicakladı, ilk günlerdeki gibi hissetmiştim ama bu sefer bir şeyler farklıydı. İstemsiz bir şekilde gülümsedim ve iyice Draco'ya sokuldum.
Mira: İyi geceler sevgilim. Yarına dinç uyanman lazım.
Draco bir eliyle yüzünü kapatıp o harika gülüşünü yaptı. Bana baktı ama bu bakış o kadar tatlıydı ki onun bu yanını sanki ilk defa görüyormuş gibi hissettim. Sanki içindeki çocuk hala gözlerinin içindeymiş gibi...
Yaklaştı. Alnıma ufak bir öpücük kondurdu "İyi geceler güzelim" dedi. Elimi onun yanağına götürdüm ve tebessüm ettim. Işıkları kapattık ve beraber derin bir uykuya daldık.
Evettt. Bir bölümün daha sonuna gelelim. Okullar açıldığı için aktifliğim düşebilir. Kusura bakmayın. Vote atarsaniz cokk sevinirim. Seviliyorsunuzz ✨💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni seviyor musun Draco? (Draco Malfoy)
Teen Fictionİlk kitabım denebilir. İçinde Draco Malfoy ile Mira Black'in yaşadıkları yazılıo. içinde smut ve argo kelimeler olabilir rahatsız olanların okumamalarını öneririm.