4. Bölüm

46 6 0
                                    

Sabah olmuş güneş odanın içini aydınlatıyordu. Yatağımdan doğruldum ve telefonu elime telefonu aldım. Derslerin başlamasına daha üç saat vardı. İlk dersim Snape ileydi. Tırsmıyo değildim, sonuçta beni sınıfın ortasına çıkartıp rezil etme potansiyeli vardı. Yataktan kalkıp üstüme bir hırka alıp banyoya gittim.

Ölü gibi duruyordum. Hemen yüzümü yıkayıp sade bir makyaj yaptım. İçeriden kıyafetlerimi alıp giydim. Odaya geldiğimde Draco esniyordu. Saçı dahil heryeri dağılmıştı. Apaçi bir civcive beziyordu.

Draco: Günaydın Black.

Mira: Günaydın Malfoy.

Draco: Neden erken kalktın?

Mira: Ne? Erken kalkmadım dersin başlamasına iki buçuk saatten az kaldı. Kahvaltıya ise yarım saat falan var.

Draco: Ah evet. Kahvaltı .. unutmuşum.

Konuşma biter bitmez ayağa kalktı. Terliklerini ve hırkasını giyip kıyafetleriyle banyoya gitti. İki dakikada hemen çıktı. Ben ''Sly ortak salonuna gidiyorum'' dedim. Kafasıyla onay verdikten sonra odadan ayrıldım. Sly ortak salonunda her zamanki gibi Zabini ve Pansy vardı. Fakat bu sefer bizden uzakta oturan başka bir çocuk daha vardı.

Bu çocuk aşırı dikkatimi çekmişti. Çünkü ortak salona girdiğim andan itibaren Pany'nin yanına oturduğum ana kadar gözlerini dikmiş bir şekilde bana bakıyordu. Aklımdan sorunlumu bu çocuk amk diye geçirdim. Kırmızı bir elma yeyip bir kitap okuyordu. Ona kitap okumak denmezdi çünkü kitaptan çok bana bakıyordu.

Bir anda ayağa kalktı yavaş yavaş buraya yürümeye başladı. Aşırı tedirgin oldum çünkü resmen burnundan soluyordu ve hala bana bakıyordu. Dikkatimi Draco dağıttı ''Günaydın'' diyerek yanımıza geldi. Draco'nun yanımıza geldiğini gören çocuk durdu. Çenesini sıktı ve bir küfür ederek arkasını döndü ve gitti.

Çocuğun arkasından bakakalmıştım Pany parmak şıklatarak beni uyandırdı. ''Kahvaltıya'' dedi. ''Geliyorum'' dedim ve yerimden kalktım. Masalara geldik. Gözüm çocuğu aradı ama bulamadım. Dumbledore konuşmaya başladı. Kurallar bahsetti, teşekkür etti ve yemekleri önümüze sundu. Herkes yemeye başlamıştı. Kahkahalar, sohbetler havalarda uçuşuyordu. Bense Snape'nin dersini düşünüyordum.

Kahvaltı zamanı bitmiş ders zamanı gelmişti. Bizim grupla sınıfa gitmiştik. Ben Pansy ile, Draco Zabini ile oturuyordu. Bizden hemen sonra Snape pelerinini savura savura sınıfa girdi ve sayfa 144'ü açın dedi. Konumuz kurt adamlardı. Snape bir şeyler anlatıyordu fakat ben hiç birşey anlamamıştım. Pasy'de anlamamış gözüküyordu.

Ders korktuğum kadar kötü geçmemişti. Bir kaç dersim daha vardı. Onlarada girip günü bitirmiştik. Akşam yemeğine indik ahh Merlin'e şükürler olsun sütlaç vardı. Yemekten önce hemen sütlaca girişmiştim. O kadar hızlı yiyordum ki nefessiz kalacaktım. Pansy bana bakıp;

Pansy: Oha Mira yavaş yesene kızım boğulacaksın.

Dedi gülerek. Pansy ve Draco'da gülüyordu. Draco bana peçete uzattı ve ''Ağzın'' dedi gülerek. Hemen peçeteyle gülerek ağzımı sildim.

Mira: Pardon arkadaşlar. Heyecanlanmışım :)

Hepsi birden güldü. Dördümüzde yemeğimizi bitirmiştik odalara çıkalım dedik. Ortak salona doğru gittik. O sabah gördüğüm çocuk yine ordaydı. Bu sefer beni gördü ama daha sakindi. Biz içeri girer girmez hemen odasına girdi. Bu çocukta cidden bir şeyler vardı. Bizimkiler ortak salonda oturmaya karar vermişlerdi. Ben Snape'nin anlattığı dersi anlamadığım için odama gittim.

Loş ışıkta ders çalışmayı sevdiğim için odanın büyük ışığını kapattım ve ufak lambaları açtım içerde loş bir hava vardı. Masanın başına oturdum kitapları kurcaladım fakat yarım sayfa not vardı. Draco'nun kitaplığı gözüme çarptı. Önüne geçtim ve biraz araştırmaya başladım. Ve evet ders kitaplarıda vardı. Yukarıdaki kitaplara uzandım.

Arkamda nefes sesi hissetmem ile arkamı dönmem bir oldu. Draco tam önümde duruyordu ve çok yakındı. Nefesini yüzümde hisstettim. Yeşil elma ve kolonya kokusu burnuma çarptı.

Draco: Birşey mi arıyorsun?

O hayran olduğum sırıtışını yapmıştı. Benimle göz teması kuruyordu. İstemsizce gözlerimi kaçırdım. Kolunu kitaplığa yaslamıştı. Şu an kitaplıkla Draco'nun arasında duruyordum. Kalbim o kadar sert atıyordu ki nerdeyse göğüsümden fırlayacaktı. Fısıldayarak soru sorarmışcasına ''Hm? '' dedi.

Mira: Şey.. Ders kitabı alacaktım. Kitaptakiler çok yetersizdi.

Gülümsedi. Gülümseyip durmasana zalımın oğlu. Kafasını salladı. Kulağıma doğru eğildi, bacağı bacağımın arasına giriyordu. Bir eli cebinde iken bir eliyle kitaplığa yaslanıp beni arasına alıyordu. Fısıldayarak konuştu.

Draco: Bir daha bir şey alacağın zaman benden istemen yeterli;)

Cebinde olan elini çıkarttı. Beni sıkıştırıp üstteki rafa uzandı bana ders kitabını verdi. ''Buyur'' dedi. Göz kırptı. Agghh şu an dudaklarına acayıp yapışasım gelmişti. ''Teşekkürler'' dedim. Beni serbest bırakıp yatağına geçti. Telefonuyla oynamaya başladı. Kalbim hala güm güm atıyordu.

Masamın başına geçtim. Odaklanamıyordum. Arada Draco'ya gözüm kayıyordu. Saatte zaten geç olmuştu uyumak en iyisi olur diye yatağıma geçtim. Az telefona bakıp zorda olsa yavaş yavaş uykuya daldım.





Eveeet bi bölümün daha sonuna geldik. Bu bölümü kornişon turşu yiyerek yazdım:p Vote atmayı unutmayın lutfenn seviliyorsunuzz canlarımm. <3

Beni seviyor musun Draco? (Draco Malfoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin