İSTİKRARSIZLIK 12.07.2021

4 1 0
                                    

Bugün bende eksik olan bu kelime ile ilgili konuşacağım. Zaten insan kendinde eksik olanı düşünmez mi? Yazılarım öyle uç dalgalanmalar içindedir ki içinde umut ve umutsuzluğa dair kesin ve net kavramlar bulabilirsiniz. Zaten bu da ne kadar istikrarsız biri olduğumu en iyi anlatan örnektir.

Kusursuz insan var mıdır? Hiçbir kusuru olmadan hayata yani doğaya  karşı çıkarak yaşayan var mıdır? Buna cevabım kesin ve net yoktur. Çünkü hiçbir insanın ki peygamberlerin bile doğaya aykırı  olarak yaşayamayacağını biliyorum. Soruyorum, doğaya uygun olarak yaşamak bir insanı küçülten bir davranış mıdır? Bunu bir inceleyelim.

Doğaya tümden teslim olmak mı gerekir, yoksa isyan mı etmek gerekir? Ben bunların uç noktalarının doğru olduğunu düşünmüyorum. Bence uç anlayışlar insanın huzursuz ve başarısız olmasına sebep olurlar. Benim görüşüm insanın doğaya saygı duyarak ve bazı şeyleri kabullenerek yaşamasıdır. Örnek verirsek doğanın bir kanunu olan ölümü insanın kabul etmesi gerekir. İnsan ölümü benliğinin derinliklerinde reddederse hayatı boyunca ölüm korkusu onun peşini bırakmaz, uykularını kaçırır, karabasan misali üstüne çöker. Bir diğer görüşüm ise doğaya tümden teslim olmamaktır. Eğer doğaya tümden teslim olursak insan kendini geliştirmekten aciz  kalır, kendisini doğanın acımasız ellerine bırakarak doğa ile işbirliği yapmayıp aksine hiçbir şey yapmayarak doğanın elinde can verir gider. Örneğin, insan belli  evrelerden geçer;Doğum anı,Bebeklik, çocukluk, yetişkinlik, yaşlılık ve ölüm. İnsanın tabiki de bu evreleri anlayışla karşılaması onun için daha sağlıklıdır. Ancak insan bu anlarda bile kendini hepten doğanın kucağına bırakmamalıdır. İnsan yaşlanma evresine geldiği anda kendini geliştirmekten vazgeçer, mayışır ve aptallaşma yolunu seçer.yorgun ruhunu bu yolla dinlendireceğini sanır. Ancak doğanın bir gereği olan yaşlanmanın belirtilerinin önüne geçmesi insan için daha iyidir. Çünkü ruh koltukta oturup yatakta  yatmayla dinlenmez. Bazı durumlarda doğaya küçük çaplı karşı çıkmak gerekir. Ancak bazı durumlarda kendini doğanın kucağına koymak insan için en iyisidir. Bu durumlardan en iyisi ölümdür. Doğduğunda doğa seni nasıl kollarıyla dünyaya bıraktıysa vaktin geldiği an doğanın kollarından kurtulmaya çalışmak insan için en korkunç ölümdür. Özet olarak insan hayatı boyunca doğa ile iş birliği içerisinde olmalıdır. Yeri geldiğinde kendine hakim olacak yeri geldiğinde ise kendini doğanın kucağına atacaktır."her şeyin çoğu zararlıdır"sözü istikrar sözcüğünü çok iyi anlatan bir cümledir ve insanın doğaya karşı istikrarı en önemli ölçüttür.

İnsan mutluluğu ve mutsuzluğu en dip noktalarda yaşar ise istikrar  sızlık insanın yaşam biçimi olarak ortaya çıkar ve insan sürekli çıkış ve inişlerle ruhunu yorarak alçalır. Ancak insan karamsarlığı ve sevinci kabul edip bu duygularda aşırıya kaçmaz , gerektiği kadar duygularını yaşar ve duygularını mantığının üstünde tutmazsa işte o zaman istikrar o insana gelir ve istikrarsızlıktan uzak bir yaşam geçirtir.

İŞTE BUNA OLGUN OLMAK DENİR
GÜÇLÜ OLMAK DEĞİL.

DÜNYA İÇİNDE BİR DÜNYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin