Kızıl Prenses

5.Bölüm~~

**Okuyucularıma çok teşekkür ediyorum.Seviliyorsunuz :)**

Talia odasına çıkarken arkasından baktım. Bu kötü olmuştu,çok kötü. Eğer Andrew'in odasına gittiğimi söylerse nişan olmak üzere olan birini baştan çıkardığımı düşünürlerdi. Yavaş yavaş odama çıktım. Karmina oturuyordu.

"Ne oldu prensesim? Kral sizi kovdu mu yoksa?"

" Talia,Andrew'in odasına gittiğimi görmüş. Şimdi yandım. Elinde çok büyük bir koz var artık."

"Merak etmeyin yanınızda olduğumu söylerim."

Rahatlamamıştım. Kesin başıma kötü bir şey gelecekti. O gece hiç uyuyamadım.

Sabah olduğunda sarayda bir telaş vardı. Koridorda prenses Christina'yı gördüm.

" Bu gece balo mu var?" Dedim kayıtsız bir sesle.

Christina bana üzülerek baktı.

" Bu gece Andrew ile Talia'nın nişanı var." Sesindeki hüzün bana da yansıdı.

Sarayın duvarları üzerime yıkılmıştı sanki. Christina yere bakmaya başladı. Gülümsemeye çalıştım. Odama döndüm hemen. Yatağa attım kendimi. Karmina yanıma geldi.

" İyi misiniz? "

" Mutluluktan birazdan bayılacağım. Andrew bu gece nişan oluyor. " Dediğimde elini kalbinin üzerine koydu.

" Aman Tanrım. "

Ağlamaya başladım. Hem de çok. Kapı tıklatıldığında Karmina yavaşça açtı. Birine bir şeyler söylediğini duydum.

" Prensesim,prens Andrew sizinle konuşmak istiyor."

"Yüzünü bile görmek istemiyorum!"

Andrew içeri daldı. Arkamı döndüm.

" Ne yüzle buraya geliyorsun sen! Nişanlının yanına git!"

"Isabella,dinle beni lütfen. Zorla evleniyorum. Ben seni seviyorum."

" Yirmi yaşındasın. Kendi kararlarını alıyor olman gerek. Sana mutluluklar. Bu gece gidiyorum zaten. Yaşadıklarımız güzeldi ama sahteymiş. Yine de sağol. En azından aşk nedir öğrenmiş oldum."

Andrew yanıma gelip oturdu. Elimi tuttu zorla.

" Yaşadığımız her an gerçekti. Sana yemin ederim. Bu gece ben ölmüş olacağım. Kalbim hep seninle. Başın sıkışınca kalbin yardım edecek. "

Gözlerim dolmuştu. Ondan ayrılmak istemiyordum. Ona doğru döndüm.

" Gerçekten mutlu olmanı istiyorum. Benimle veya değil. Fark etmez. Çok mutlu ol. "

" Sen de öyle."

Andrew odadan çıkarken arkasından baktım. Bu onunla son konuşmam olacaktı belki de.

Akşamüstü eşyalarımı hazırladım. Karmina hizmetkara gemi ayarlamasını söyledi. Bu gece İtalya'ya gidiyorduk. Muhtemelen yarın tahta çıkacaktım. Amore için Karmina mutfaktan süslü bir kutu aldı. Çok yakışmıştı ona.

Güneş batınca odamın penceresinden denize baktım. Aklıma Andrew ile buraya gelişimiz geldi. Ne kadar da mutluyduk. Karmina odaya girdi.

" Talia onlarca elbise diktirmiş. Hepsi de kocaman taşlı. Sanki kraliçe evleniyor. Bir de bir havalı ki sormayın. Başı hep dik. Ayrıca prens Andrew'in yanındayken.. "

" Yeter!! Sus artık!"

Karmina şaşırdı. Başını öne eğdi. Odadan çıktığım anda Talia ile çarpıştık. Talia bağırmaya başladı.